Kasımpaşalı’ysan bunları yap
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2002 01:41
Yolsuzlukla itham edildiyseniz kaçmayacaksınız. Korunmaya kalkmayacaksınız. Halkın önüne çıkacaksınız hesabınızı vereceksiniz. Cesaret budur, Kasımpaşalılık işte budur.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın milletvekili dokunulmazlığını kaldırmayı bir yıl süreyle gündemden çıkarmasını ‘‘Kasımpaşalılık’’ imajına atıfta bulunarak eleştirdi. Baykal, ‘‘Yolsuzlukla itham edildiyseniz kaçmayacaksınız. Korunmaya kalkmayacaksınız. Halkın önüne çıkacaksınız hesabınızı vereceksiniz. Cesaret budur, Kasımpaşalılık işte budur’’ dedi. TBMM dün AKP'li Başkan Bülent Arınç başkanlığında toplanarak Cuma günü okunan hükümet programı üzerindeki görüşmeleri gerçekleştirdi. Görüşmelerde konuşan Baykal, hükümeti yeni anayasa hazırlama niyetinden vazgeçmeye çağırdı. Baykal, bu girişimin rejim tartışmaları yaratacağı uyarısında bulundu.
TAHRİK ETMEYİN
TBMM'nin toplumun azınlığını oluşturduğunu savunan ve Anayasaların toplumda geniş katılım ve tartışmalarla yapılabileceğini vurgulayan Baykal, AKP'ye yönelik zihinlerde kuşkular bulunduğunu belirterek şunları söyledi: ‘‘Anayasanın bazı maddeleri ve kurumlarından topyekün kurtulmak mı istiyorsunuz? Kimse cumhuriyetin 80 yıllık kazanımlarını güç bende diye yok etmeye kalkışmasın. Bu tarihi bir uyarıdır. Yeni bir anayasa söylemiyle ortaya çıkılması Türkiye'yi birdenbire gerecek, rejim tartışmalarını gündeme getirecek, siyasi sorunları tahrik edecek bir anlayışın işaretidir.’’
SORUNLARLA UĞRAŞ
Halkın AKP ve CHP'ye ‘‘yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edilmesi’’ için oy verdiğini söyleyen Baykal, bunlar dışında millete başka bir gündem dayatmaya kalkışılmasının Türkiye'yi sorunlarla karşı karşıya bırakacağını savundu. Baykal, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele konusunda hükümetin yapacağı çalışmalara CHP olarak tam destek vereceklerini de açıkladı, ‘‘Halkın bize verdiği görevi yaparsak, siz de, biz de başarılı oluruz. Bunu yapamazsak, bedelini birlikte öderiz’’ dedi. Baykal'ın bu sözleri CHP'lilerin yanısıra AKP milletvekilleri tarafından da alkışlandı.
5 YILDIZLI İFTAR
Halkın büyük bir ekonomik sıkıntı çektiğini söyleyen Baykal, AKP'li bakanların büyük otellerde gösterişli iftar yemekleri düzenlemesini de eleştirdi. Baykal, ‘‘İnsanlar açlık sınırında yaşıyorlar. Bunlar yaşanırken sizin 5 yıldızlı otellerde iftar sofraları kurmanız, müslümanlıkla bağdaşıyor mu?’’ diye sordu. Hükümetin iyi bir başlangıç yapmadığını savunan Baykal, AKP'ye şöyle seslendi: ‘‘Gelin siyaseti birlikte kirlilikten arındıralım. Aranızda yargılananlar var, bunlar suçsuzlarsa bırakın aklansınlar. Aklanmalarını engelliyorsanız, suçlu olduklarını siz de kabul ediyorsunuz demektir. Açıkça söylüyorum, sadece lojmanları satarak ya da boş sözler söyleyerek siyasete saygınlık kazandırılamaz. Asıl dokunulmazlıkları kaldırdığınız zaman siyasete yeniden saygınlık kazandırırsınız. Vatandaş size yeni bir Anayasa yapmanız için değil, yolsuzlukları ve yoksulluğu kaldırmanız için yetki verdi, bunu unutmayın.’’
Erdoğan başbakan naibi mi?
Baykal, konuşmasının son bölümünü Kıbrıs konusuna ayırdı. AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın Avrupa temaslarında farklı farklı mesajlar verdiğini söyleyen Baykal, ‘‘Sayın Erdoğan kimin namına, hangi sıfatla konuşuyor. Yoksa kendisi Başbakan naibi mi? (Tahtta hükümdar olmadığı zaman veya hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse)’’ diye sordu. Baykal, Erdoğan'ın, gittiği ülkelerin beklentilerine göre konuştuğunu ima ederek, ‘‘Dış politikada nabza göre şerbet verme anlayışı olmaz. Bu bir süre sonra altından kalkılması zor durumlara neden olabilir’’ dedi. CHP'nin bazı temel dış politika konularında hükümetin hedefleriyle tam bir uyum içinde olduğunu vurgulayan Baykal, AB konusunun bunlardan biri olduğunu söyledi. Kıbrıs konusunda ise BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın hazırladığı barış planının kabul edilemez öneriler içerdiğini belirten Baykal, Türkiye'nin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a verdiği desteği azaltmadan sürdürmesini istedi. Yıllardır ülkeye hizmet eden kişilerin şimdi ‘‘fazla şahin’’ diye dışlanmamasını isteyen Baykal, ‘‘Ülkemizin çıkarları gerektirdiği zaman hepemiz şahin oluruz. Bu Meclis'in tüm üyeleri şahin haline gelir’’ dedi.
Hükümet görüşmelerini izleyen Hürriyet ekibi: Kemal SAYDAMER, Nuray BABACAN, Saffet KORKMAZ, Şaban SEVİNÇ, Turan YILMAZ
TAHRİK ETMEYİN
TBMM'nin toplumun azınlığını oluşturduğunu savunan ve Anayasaların toplumda geniş katılım ve tartışmalarla yapılabileceğini vurgulayan Baykal, AKP'ye yönelik zihinlerde kuşkular bulunduğunu belirterek şunları söyledi: ‘‘Anayasanın bazı maddeleri ve kurumlarından topyekün kurtulmak mı istiyorsunuz? Kimse cumhuriyetin 80 yıllık kazanımlarını güç bende diye yok etmeye kalkışmasın. Bu tarihi bir uyarıdır. Yeni bir anayasa söylemiyle ortaya çıkılması Türkiye'yi birdenbire gerecek, rejim tartışmalarını gündeme getirecek, siyasi sorunları tahrik edecek bir anlayışın işaretidir.’’
SORUNLARLA UĞRAŞ
Halkın AKP ve CHP'ye ‘‘yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edilmesi’’ için oy verdiğini söyleyen Baykal, bunlar dışında millete başka bir gündem dayatmaya kalkışılmasının Türkiye'yi sorunlarla karşı karşıya bırakacağını savundu. Baykal, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele konusunda hükümetin yapacağı çalışmalara CHP olarak tam destek vereceklerini de açıkladı, ‘‘Halkın bize verdiği görevi yaparsak, siz de, biz de başarılı oluruz. Bunu yapamazsak, bedelini birlikte öderiz’’ dedi. Baykal'ın bu sözleri CHP'lilerin yanısıra AKP milletvekilleri tarafından da alkışlandı.
5 YILDIZLI İFTAR
Halkın büyük bir ekonomik sıkıntı çektiğini söyleyen Baykal, AKP'li bakanların büyük otellerde gösterişli iftar yemekleri düzenlemesini de eleştirdi. Baykal, ‘‘İnsanlar açlık sınırında yaşıyorlar. Bunlar yaşanırken sizin 5 yıldızlı otellerde iftar sofraları kurmanız, müslümanlıkla bağdaşıyor mu?’’ diye sordu. Hükümetin iyi bir başlangıç yapmadığını savunan Baykal, AKP'ye şöyle seslendi: ‘‘Gelin siyaseti birlikte kirlilikten arındıralım. Aranızda yargılananlar var, bunlar suçsuzlarsa bırakın aklansınlar. Aklanmalarını engelliyorsanız, suçlu olduklarını siz de kabul ediyorsunuz demektir. Açıkça söylüyorum, sadece lojmanları satarak ya da boş sözler söyleyerek siyasete saygınlık kazandırılamaz. Asıl dokunulmazlıkları kaldırdığınız zaman siyasete yeniden saygınlık kazandırırsınız. Vatandaş size yeni bir Anayasa yapmanız için değil, yolsuzlukları ve yoksulluğu kaldırmanız için yetki verdi, bunu unutmayın.’’
Erdoğan başbakan naibi mi?
Baykal, konuşmasının son bölümünü Kıbrıs konusuna ayırdı. AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın Avrupa temaslarında farklı farklı mesajlar verdiğini söyleyen Baykal, ‘‘Sayın Erdoğan kimin namına, hangi sıfatla konuşuyor. Yoksa kendisi Başbakan naibi mi? (Tahtta hükümdar olmadığı zaman veya hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse)’’ diye sordu. Baykal, Erdoğan'ın, gittiği ülkelerin beklentilerine göre konuştuğunu ima ederek, ‘‘Dış politikada nabza göre şerbet verme anlayışı olmaz. Bu bir süre sonra altından kalkılması zor durumlara neden olabilir’’ dedi. CHP'nin bazı temel dış politika konularında hükümetin hedefleriyle tam bir uyum içinde olduğunu vurgulayan Baykal, AB konusunun bunlardan biri olduğunu söyledi. Kıbrıs konusunda ise BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın hazırladığı barış planının kabul edilemez öneriler içerdiğini belirten Baykal, Türkiye'nin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a verdiği desteği azaltmadan sürdürmesini istedi. Yıllardır ülkeye hizmet eden kişilerin şimdi ‘‘fazla şahin’’ diye dışlanmamasını isteyen Baykal, ‘‘Ülkemizin çıkarları gerektirdiği zaman hepemiz şahin oluruz. Bu Meclis'in tüm üyeleri şahin haline gelir’’ dedi.
Hükümet görüşmelerini izleyen Hürriyet ekibi: Kemal SAYDAMER, Nuray BABACAN, Saffet KORKMAZ, Şaban SEVİNÇ, Turan YILMAZ