Kasımpaşalı

RECEP Tayyip Erdoğan Bingöl'deki miting konuşmasında 'Evet Kasımpaşalıyım, var mı bir diyeceğiniz' diye meydan okumuş. Ağzına sağlık. Dilinde hercai gül bitsin.Benim politikacı terbiyem yok, AKP liderinden çok daha ileri gider ve eklerdim:‘Kapat çeneni de önden yürü, ense traşını görelim.’* * *FİKİR eleştirisi yerine siyasetçilere belden aşağı vurmak ahlaksızlığını şimdilik bir kenara bırakalım, ne yani, Taşkızak'ın arka arsalarında top koşturmuş olmak suç mu?Dolapdere'den aşağısı ‘avam’ (!) addedildiğinden kent folklorumuz ‘‘eli maşalı Kasımpaşalı' diyor olabilir ama, ben size aynı şöhrete sahip bir alay başka mahalle sayarım.Haliç'in karşı yakasında Samatya, kısmen Langa ve Kumkapı, sonraları Zeytinburnu; Galata tarafında ise Tophane, biraz berisi Karabaş, rıhtımda Kemankeş, yoksa buraları da çıt kırıldım muhallebi çocuklarının ‘nezih' (!) semtleri arasına mı katacağız?Üstelik Kasımpaşa bu, kalyonlarımıza atlas yelken biçmiş tersanesi ve leventlerimize uzak deryaı öğretmiş bahriye mektebiyle, fütuhat Konstantinniye'mizin ilk denizci semti.Muhtemelen Erdoğan yapmazdı ama, karina pası temizlenen kızakta vardiya paydosu çaldı mıydı, Paşakapısı'dan yukarı Kulaksız'ın koltuk meyhanesinde gelsin bir tek ve sonra sırf temaşası bile yeter, tabanvaya kuvvet, Beyoğlu'nun tango yakamozlarında yıkanıveririz.Evvel Allah Kasımpaşalıyız, yaldızlı umkumru dolmasını da kuyruğundan yutarız. * * *YUTTURMA dedim de aklıma geldi, Kasımpaşa'yla hiç ilgisi bulunmamasına rağmen, benim işittiğim kadarıyla, kutsal mahallemizin adını utanmazca kullanarak en büyük palavrasyonu sıkmış zat müteveffa Türkiye Komünist Partisi'nin ‘Birinci Sekreteri' İsmail Marat, nam-ı diğer 'Laz İsmail', nam-ı diğer 'İ. Bilen Yoldaş'tır !1934 yılında Türkiye'den kirişi kıran ve Doğu Berlin'de öldüğü 1981 yılına dek tek bir defa dahi geri dönmeyen bu Stalin ajanı ‘Hatıralar'ında ciddi ciddi şunu anlatır: Efendim, hazret tersane proletaryasını örgütlemek için Aksaray'daki hücrede orak - çekiçli bildiri teksir edermiş de, sonra Köprü'de zaptiye yakalamasın diye bunları yunus balığı postuna sarmalayıp, Balat'tan Kasımpaşa'ya, Haliç'i aynı postun içinde yüzerek geçermiş.‘‘‘Yok deve' bile diyemeyeceğim. Burada ancak ‘yok balina' demek gerekir!Düşünün, ‘İ.Bilen Yoldaş' Taşkızak önünde batıp çıkmaktadır ve solunum organından su fışkırtacağına, ‘ey anlı Kasımpaşa'nın şanlı amelesi' diye kızıl bildiri fışkırtmaktadır.Fakat aynı konuda bir şey daha ekleyeceğim ki, benim aile sırrım kesinkes gerçektir.‘Heybeliada Mekteb-i Bahriye-i Şahane-i Osmaniye'de kozmografya müderrisi olunca kitaplarını ‘Kaptan-ı Derya Tahsin bin Lütfi' diye imzalamış olsa dahi, öz be öz atababamın aslında ‘Cibalili Piç Tahsin Bey' anılmasının esas nedeni şundan kaynaklanır:Eh, hayta mayta ama yine de ana kuzusu, ecdadım öğrencilik yıllarında Kasımpaşa askeri rüştiyesinden tam karşı yakadaki familya evine kaçtığında, önce ıslanmasın diye üniformasını branda bezine sarmayı; sonra da ‘Altın Boynuz'u kulaçlamayı adet edinmiştir ki, büyükbabama göre koğuş zabitleri pederini asla enseleyememiş fakat iki mecidiye kürek parasından olan kayıkçılar kendisini mektep idaresine ispiyonlayarak intikam almışlardır.* * *HER neyse, demek istediğim şu:Fikri eleştiriyi bir kenara bırakıp siyasetçilere belden aşağı vuranların ve de sırf ‘Kasımpaşalı' olduğu için Recep Tayyip Erdoğan'ı küçümseyenlerin vay haline!N'olmuş yani, evvel Allah Kasımpaşalıyız, yaldızlı uskumru dolmasını kuyruğundan, yukarı mahallenin muhallebi çocuğunu da paçasından yutarız.