Güncelleme Tarihi:
SUUDİ Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda 2 Ekim 2018’de öldürülen ve cesedine hâlâ ulaşılamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili cinayet davasının İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmasına Hatice Cengiz ile firari 4 sanığın baro tarafından atanan avukatları katıldı.
Duruşmada söz alan Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in avukatı Gökmen Başpınar, “Davanın 6706 Sayılı Kanun kapsamında Suudi Arabistan’a devrinin koşulları yoktur. Adalet Bakanlığı’nın dosyanın devredilmesi işlemine ilişkin yürütmenin durdurulması için Ankara İdare Mahkemesi’ne dava açtık. Ankara İdare Mahkemesi’ne açılan davanın sonucunun beklenmesini, sanıkların istinabe (adli yardımlaşma) yoluyla savunmalarının alınmasını, davanın devredilmemesini talep ediyoruz” dedi. Avukat Ali Ceylan da “Suudi Arabistan makamlarının soruşturma süreçleri boyunca Türk adli makamlarına yardım etmediği, tam tersi engel çıkardığı bir gerçektir. Buna ilişkin eski Başsavcı İrfan Fidan’ın, eski Adalet Bakanı’nın, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da açıklamaları vardır. Kuzuyu kurda emanet etmeyelim. Türk milletinin onur ve şerefini koruyalım” diye konuştu.
DAVA DURDURULDU
Mahkeme heyeti, 6706 Sayılı Yasa’nın dosyanın yabancı devlete devrini mümkün kıldığını belirtti. Suudi Arabistan adli makamlarınca yargılamanın devrinin talep edildiğini, Adalet Bakanlığı’ndan da devir konusunda olumlu görüş alındığını ifade ederek, 6706 Sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu 24/4’üncü maddesi gereğince davanın durdurulmasına ve dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devredilmesine karar verdi. Sanıklar hakkında çıkarılan yakalama kararlarının ve kırmızı bülten kararlarının bila infaz (infaz edilmeden) istenilmesine, dosyanın devir işlemlerinin yapılabilmesi için bir örneğinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine hükmetti.
NİŞANLISI İTİRAZ ETTİ
CEMAL Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz davanın ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhuriyet ve demokrasi ile yönetiliyor. Kurumları var. Hukukun üstünlüğü olan bir ülke. Suudi Arabistan gibi bir aile tarafından yönetilmiyoruz. Şu anda böyle bir karar alındı diye vazgeçecek değiliz. Hukuki sürecin bu noktaya gelmesinde Türkiye’nin büyük emeği olduğunun tabii ki farkındayım. Türkiye kendi özsel varlığı ile ya da güçleri ile belli bir noktaya geldi ama son noktada bu kabul edilebilir bir karar değil. O yüzden ben böyle bir kararı desteklemekle yükümlü değilim.”
Hatice Cengiz daha sonra avukatı Gökmen Başpınar aracılığıyla devir kararının iptali için Ankara 14’üncü İdare Mahkemesi’ne başvurdu.