Güncelleme Tarihi:
Gül dün Hâkimevi’nde düzenlenen yüksek yargı başkanları, baro başkanları, dekanlar ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerinin yer aldığı Yeni İnsan Hakları Eylem Planı Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Gül, toplantı çıkışı gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken özetle şunları söyledi:
KABUL EDİLMEYECEK BİR SÜREÇ İŞLEDİ
“Kaşıkçı cinayeti sonrasında kabul edilmeyecek bir süreç işlenmiştir Suudi merciler tarafından. Bizim başından beri söylediğimiz teklif, uluslararası şeffaf şekilde bu konunun soruşturulmasıdır. Bu soruşturma yapılmadığı sürece yargılama tamamlanmış sayılmayacaktır. Olay Türkiye’de cereyan ettiği için Türk makamları da yargılamasını sürdürmektedir. Cinayetin üstüne gidilmesi, şeffaf şekilde faillerin ortaya çıkarılması ve hesabının sorulması gerekir. Bu şekilde böyle üstünün örtüldüğü, kapatıldığı bir anlam çıkmaktadır. Çünkü şeffaf değildir, bir şekilde failleri saklanmaktadır.
AYGÜN-YAVAŞ TARTIŞMASI
Adalet Bakanı olarak yürüyen bir soruşturma ya da yargıya intikal eden bir konuda söz söylemem doğru olmaz. Bu konunun muhatapları da biz değiliz. Esasen bu konu yargıya da intikal etmiştir. Bırakalım, biz cübbe giymeyelim. Hâkim, savcılar, yargı bu konuda kendi kararını kendisi versin ve çıkan karara da hepimiz saygı duyalım.
(Kanal İstanbul) Anayasa Mahkemesi yasamanın bu konuda yaptığı tasarrufun doğru olduğuna karar verdi ve iptal başvurusunu reddetti. Bu şekilde bir projenin yap-işlet-devret modeliyle yapılmasına yönelik hukuken bir engel olmadığı yönünde karar verildi.
(Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala’yla ilgili kararı) Mahkemenin cuma günü çeviri ile ilgili bir talebi olmuştur. Çeviriler yapılmış ve derhal Pazartesi günü itibarıyla mahkemeye ulaştırılmıştır. Onun ötesinde yargısal faaliyetler yargı mercilerinin kararıdır. Dolayısıyla bizim bu konuda bir söz söylememiz doğru olmaz.”