Güncelleme Tarihi:
Kastamonu’nun Taşköprü ilçesi Belediye Başkanı MHP’li Abdullah Çatal, geçen yıl 25 Temmuz akşamı babasının bağ evine gitti. Gece yarısına doğru Abdullah Çatal bağ evinin kapısında oturduğu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından ateş açıldı. Yaralanan kimsenin olmadığı saldırıda, 5 el ateş açıldığı tespit edildi.
Polis, saldırganların kimliğini tespit etmeye çalışırken ilginç bir gelişme oldu. Belediye Başkanı Abdullah Çatal, 16 Ağustos 2020’de otomobilinin ön camındaki sileceklere iliştirilmiş bir zarf buldu. Zarfın içindeki notta silahlı saldırıya ilişkin detaylar şu şekilde yazılmıştı: “Başkan günah keçisi arıyorlar. Sana bunu yapan Midyat’tan gelen başkanın şoförü (eski belediye başkanının şoförünü kastediyor). Bu olaydan ilçe başkanının, Güven’in, Ahmet Oral’ın, Muttullah, Memiş, Başaran’ın haberi var. Bunlar plan yaptı. Silah Ahmet Oral’ın içki içtikleri bahçenin kenarındaki 2 ağacın birinin altına gömülü. Ben günah keçisi değilim.”
TEK TUTUKLU DA TAHLİYE EDİLDİ
Abdullah Çatal’ın notu polis ile paylaşmasının ardından mahkeme kararı ile belirtilen bahçede kazı yapıldı. Gerçekten de saldırıda kullanılan silah bulunmuştu. Bunun üzerine evinin bahçesinde silah bulunan A.O. gözaltına alındı, tutuklandı. Taşköprü’de bir eczanede çalışan A.O. 25 Temmuz 2020 gecesi silahlı saldırının olduğu saatlerde çalıştığı eczanede olduğuna dair kamera kayıtlarını savcılığa sundu. 25 gün sonra cezaevinden tahliye edildi. Silahlı saldırının esrarı 11 aydır çözülemedi, dava açılmadı.
ŞÜPHELİLER ORTALIKTA DOLAŞIYOR
Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal soruşturmanın titiz bir şekilde yürütülmediğini öne sürerek Hürriyet’e şunları söyledi: “Ortada 4 şüpheli var hepsi ortalıkta geziyor. Soruşturmada 11 aydır yol kat edilemedi. Arabama bırakılan notta ismi geçenlerin hepsi eski belediye başkanın çevresindeki insanlar. Bunu söylerken bu olayda eski belediye başkanımızın dahli vardır demiyorum. Bilakis, en ufak bilgisi dahi yoktur. Bu kişiler, belediye ile ilişkileri kesildiği için alkollüyken böyle bir saldırıda bulunmuş olabilirler. Ortalıkta dolaşan söylentiler de bu şekilde. Ancak halen ortada bir dava yok. Cezaevine giren A.O., gece yarısı eczanede olduğunu kamera ile ispat etmiş, tahliye olmuş. Ancak kimse nöbetçi eczane olmamasına rağmen o saatte eczanede ne arıyordun diye sormamış. Etkin bir soruşturma sürdürülerek olayın aydınlatılmasını bekliyorum.”