Güncelleme Tarihi:
Demirtaş, oyların yaklaşık yüzde 10’unu aldı. 30 Mart seçimlerinde HDP’nin oylarının yüzde 6 olduğu dikkate alınırsa, bu oranı yüzde 55 artırmış oldu. Seçmen sayısı dramatik bir şekilde düştüğü halde, Demirtaş partisinin aldığı 2.7 milyon oya 1.2 milyon daha oy ekleyebildi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da oy oranını BDP’nin üzerine çıkarmayı başarabilen Demirtaş’ın İstanbul gibi metropollerde aldığı oy da sol-sosyal demokrat söylemlerinin tuttuğunu gösterdi.
YANLIŞ STRATEJİ
‘Çatı adayı’ olarak adlandırılan Ekmeleddin İhsanoğlu ise 15.5 milyon oy aldı ve oy oranı yüzde 38.5’te kaldı. Oysa kendisini destekleyen sadece 2 partinin, MHP ve CHP’nin oy oranı 30 Mart seçimlerinde yüzde 45’ti. İki parti yerel seçimlerde 20.4 milyon seçmenin oyunu almıştı. Açıklanan rakamlar bunun 2 nedeni olduğunu gösteriyor:
- Seçimlere katılım, 30 Mart seçimlerine göre 7 milyon düştü. Bu da çoğunluğu CHP seçmenleri olmak üzere, 2 parti seçmenlerinin önemli bölümünün boykot gerekçesiyle ya da ‘Nasıl olsa sonucu belli’ düşüncesiyle sandığa gitmediğini gösteriyor.
- MHP’nin güçlü olduğu illerde İhsanoğlu’nun aldığı oyların, CHP ve MHP’nin 30 Mart’ta aldığı oylardan çok daha düşük olması, MHP tabanının Erdoğan’ı tercih ettiğine işaret ediyor.
Erdoğan’ın AK Parti’nin 30 Mart’taki oylarını artırmadan oy oranını yüzde 7 artırması, CHP ve MHP’nin işini çok zorlaştıracak. Nedeni her ne olursa olsun, CHP ve MHP yönetimleri bugünden itibaren ‘yanlış strateji’ tartışması yaşayacak ve bu tartışmalar büyürse parti yönetimleri yeniden şekillenecek.
OY SAYISI FARKI
Erdoğan’ın 30 Mart’ta partisinin aldığı oy sayısının sadece 300 bin üstüne çıkabilmesi, AK Parti’nin beklentilerini karşılamadı. Hükümetin çalıştığı bütün anket şirketleri, Erdoğan’ı 54-56 bandında gösteriyordu. Ortaya çıkan rakamlar, sadece CHP, MHP ve BDP için değil, AK Parti için de 2015’te yapılacak genel seçim hesaplarını değiştirdi. AK Parti’nin tek başına iktidarı koruyabilmesi için daha başarılı bir sonuç alması ve Erdoğan sonrası yönetimini de buna göre şekillendirmesi gerekecek. Bu da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün partiye davet edilme ihtimalini güçlendirecek.