Karnından sıpayı, sırtından sopayı

Güncelleme Tarihi:

Karnından sıpayı, sırtından sopayı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2002 19:44

Bir milletin karakterini anlamak için, ana dilindeki deyimlere ve atasözlerine bakacaksın. Mesela, dünya dillerinden hangisinde "inceldiği yerden kopsun" diye bir laf vardır acaba? Ya da "her koyun kendi bacağından asılır" yahut "Kancık yalanmayınca, erkek dolanmaz"? Ama günün atasözü : "Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin!"

Haberin Devamı

*

Bu anlamlı (!) atasözümüz boşuna mı dilimize girdi sanırsınız!

Önemli bir "ihtiyaca" cevap veriyor bu söz.

Erkeklerin analarına, karılarına, kız kardeşlerine uyguladığı şiddetin "atalardan kalma" gerekçesi olarak. Hayvanlığın genetik bahanesi olarak...

Gerçi bu konuda Araplar'ı hep kıskanmışımdır ben. Arapça daha zengin bir dil olduğundan zahir, onlar daha da güzel (!) bir atasözü bulmuşlar:

"Karını her gün döv! Sen niye dövdüğünü bilmesen bile, o niye dayak yediğini bilir!"

*

Ama hemen umutsuzluğa kapılmayın, ey benim hayvan hemcinslerim, siz "kadın dövme" konusunda Araplar'ın fersah fersah önündesiniz, Elhamdülillah!

Yani "Türkiye sizinle gurur duyuyor!"

*

Dünya'da kadınların en çok dövüldüğü ülke hangisiymiş biliyor musunuz?

TÜRKİYE tabii ki!

Amerikan Cinsel Eşitlik Merkezi'nin 50 ülkede yürüttüğü bir araştırmaya göre, Türkiye'deki her 100 kadından 58'i erkekler tarafından dövülüyormuş. % 58 düşünebiliyor musunuz!

Bu konuda Bangladeş'i (% 47), Etiyopya'yı (% 45), Hindistan'ı (% 40) ve Mısır'ı (% 34) ezip geçmişiz.

Dünyada, şiddete en çok maruz kalanlar kadınlar, çocuklar ve yaşlılarmış.

* UNICEF raporuna göre kadınlar en çok evde şiddete maruz kalıyormuş. Kocalarının elinden kaçabilirlerse eğer, babaları ya da erkek kardeşleri gereğini yapıyormuş.

* Dünyada, dayak yiyen 100 kadından ... sadece 1'i şikâyetçi oluyormuş.

* Kadınların :

          % 79'u fiziksel şiddete 
          % 52'si sözel şiddete (aşağılama)
          % 29'u duygusal şiddete (tehdit)
          % 18'i de ekonomik şiddete (parasal baskı) maruz kalıyormuş.

* "Savaş taktiği" olarak kadına uygulanan tecavüz, cinsel kölelik, zorla hamile bırakma; ya da seks ticareti (fuhuşa zorlama, alıp-satma, psikolojik olarak çökertmek için tecavüz) vs de cabası tabii ki...

Ama gelelim kendi başarılarımıza:

* Türkiye'de evliliklerinin ilk 3 yılında ... üniversite mezunu kadınların % 73'ü, gecekonduda yaşayanların da % 90'ı şiddete maruz kalıyor.

* Kadınların % 42'si neden dayak yediğini bile bilmiyor, % 33'ü alkol (yani hayvan alkollü olduğu için), kumar, kıskançlık nedeniyle dayak yiyor, % 12'si de "başka bir kadının varlığı" sebebiyle...

* "Testosteron özürlü" erkeklerimizin "tercih ettiği" metodlar arasında, tokat, yumruk, bıçak, tabanca, boğma, kaynar su dökme, asit atma, zehirleme geliyor.

* Bu arada, yaratıcılıkta da fena değiliz Allah için : Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun verilerine göre, kadına yönelik şiddet araçları arasında, sıkı durun, piknik tüpüyle dövme % 1, kaynar suyla haşlama % 3,1 oranında yer alıyor.

* Sadece son bir yılda "gerdek gecesi dayak yediği için" Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne getirilen kadın sayısı 102.

Ha unutmadan, "namusumu ve şerefimi korudum" diye karısını, kızını, kardeşini öldürenlere de kanunlarımız üçte ikiye varan ceza indirimi ön görüyor bu arada, teşvik primi olarak...

Bazı televizyonlar da tecavüzcüleri destekleyince...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!