Güncelleme Tarihi:
UZUN YANIT: Her bir karıncanın beyni 250 bin nöronla kurulmuş sade bir ağdan
oluşuyor. Bu rakam o büyüklükteki bir canlı için çok yüksek gibi algılanıyor olsa da, bunun aslında oldukça basit bir beyin yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü gelişmiş bir beyin örneği olarak kullandığımız insan beyni milyarlarca nöron içeriyor. Tek bir karıncanın beyin kapasitesi tüm sorunları çözmek için yeterli olmasa da bir karınca kolonisinin kolektif düşünce şekliyle bütün sorunlar ortadan kalkabilir. Koloniler halinde yaşayan hayvanlar, bireysel kapasitelerini birleştirdiklerinde, topluluğun çıkarları için kolektif bir beyin yapısı meydana getiriyorlar. Böyle bir karınca kolonisinin oluşturduğu dev beyin ise neredeyse bir memelininkine eşit sayılır.
Karıncalar bazı şeyleri diğerlerinden daha çekici bulup ilgi gösterebiliyor, hoş olmayan veya tehlike içeren durumları da sezebiliyorlar. Antenleri sayesinde algıladıkları kokuyu takip ederek yiyecekleri bulma gibi bir hünerleri de var. Bunun dışında, dış iskeletleri, çıplak gözle görülemeyen, duyu görevi üstlenen tüyler içeriyor. Bu tüyler sayesinde dış kabuklarındaki her şeyi yoğun bir şekilde hissedebiliyorken, içerde olup bitenlerden bihaberler.
Örneğin parazitler tarafından ele geçirildiklerini fark edemiyorlar bile. Beyinlerinin sade yapısı nedeniyle karıncaların bizler gibi karmaşık duyguları da yok. Sevgi, öfke, empati gibi şeyler hissetmiyorlar. Ama bu sadece bireysel olarak geçerli. Bir karınca kolonisiyse tüm bunlara benzeyen duyguları hissediyormuş gibi davranabilir. Kolonilerin öfkeyle ve hatta tek bir karıncanın başına gelenler için intikam ateşiyle dolup taşarak saldırdıkları sıkça rastlanan bir durum. Bunun nasıl olabildiği ise henüz bilinmiyor.