Güncelleme Tarihi:
Kendilerini taciz eden Bulgar Sahil Güvenlik timlerinin üzerlerine ateş açtığını belirten kardeşler, "Açılan ateş üzerine teslim olduk. Ancak kısa süre sonra polisler bizim teknemize geldiler ve bizi sopalarla dövmeye başladılar. Sonra bir polis kardeşimiz Yalçın Ercan'ın yere yatırarak acımasızca üzerine 3 el ateş etti" dedi.
Kırklareli'nin Demirköy İlçesine bağlı İğneada Beldesinin Beyendik Köyünde yaşayan ve 17 Nisan sabahı 7 metrelik tekneleri ile Rezve deresi üzerinden Karadeniz'e açılan Yalçın (39), Engin (37) ve Zayim Ercan (42) kardeşlerin balık avı dehşete dönüştü. Bulgaristan Sahil Güvenlik timleri tarafından ilk önce taciz edilen ve daha sonra teknelerine zorla binen timler tarafından darp edilen kardeşlerden Yalçın Ercan bir Sahil Güvenlik polisinin silahından çıkan mermilerle hayatını kaybetti. Diğer iki kardeş Engin ve Zayim Ercan ise Bulgar karasularını ihlal ettikleri gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı.
Yaşanan olayın Türkiye'de yankı bulması üzerine Dışişleri Bakanlığı ve Bulgaristan'ın Türkiye Büyükelçiliği devreye girdi ve 1 çocuk babası Yalçın Ercan'ın cansız bedeni akşam saatlerinde Bulgaristan'dan görevlendirilen bir ambulansla ilk önce Dereköy Gümrük sahasına getirildi. Burada Kırklareli İl Sağlık Mürülüğü tarafından gümrük sahasına gönderilen ambulansa nekledilen Yalçın Ercan'ın cesedi savcı incelemesi için ilk önce Kırklareli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Savcının yaptığı incelemenin ardından ise ceset otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Gözaltında tutulan Zayim ve Engin Ercan kardeşler ise gece saatlerinde Bulgar polisi tarafından Dereköy Gümrük Sahasına getirildi ve protokol imzalanarak Kırklareli Vali Yardımcısı İsmet Tabaş'a teslim edildi. Gümrük sahası içinde ilk önce kendilerine ikram edilen yemeği yiyen kardeşler daha sonra Jandarma aracı ile sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Kırklareli Devlet Hastanesine götürüldü. Burada yaklaşık 2 saat süre ile tedavi edilen ve çeşitli tahlillerden geçirilen ve röntgen filmi çekilen kardeşler daha sonra doktor muayenesine alındı. Burada çıkan sonuçların ardından iki kardeşin vücutlarının değişik bölgelerinde çok sayıda darp izine rastlandı. Alınan doktor raporun ardından kardeşleri Jandarma ailesine teslim etti ve sabah saatlerinde Demirköy İlçe Jandarma Komutanlığına gelerek ifadelerini vermeleri istendi.
KARDEŞİMİZE KURŞUN YAĞDIRDI
Yorgun oldukları gözlenen kardeşler hastane çıkışı yaşadıkları dehşet dolu dakikaları gazetecilere anlattılar. Zaman zaman gözyaşlarına boğulan Zahim ve Engin Ercan kardeşler, "Sabah saatlerinde balık avına çıktık. Kendi ülke sınırında olmamıza rağmen Bulgar Sahil Güvenlik ekipleri bizi taciz etmeye başladılar. Daha sonra birden bize silahla ateş etmeye başladılar. Tekneye 7 adet kurşun isabet etti. Biz de korkuya kapılarak ellerimizi kaldırdık ve teslim olduk. Bu sırada tekneye binen 4 sahil güvenlikçi bize sopalarla saldırmaya başladı. Yaşanan arbedenin ardından şişman olan bir polis kardeşimiz Yalçın Ercan'ın sırtına dayadığı tüfeği ateşledi ve daha sonra kardeşimizi yere yatırdı. Yerde kanlar içinde yatan kardeşimizin üzerine 2 el daha ateş etti ve ölümüne neden oldu. Daha sonra da bizi de gözaltına aldılar. Yaşadıklarımız çok korkunçtu. Kardeşimizi kaybettik. Acımız çok büyük" dediler.
Korku dolu geçen 2 günün ardından Zahim ve Engin Ercan kardeşler akrabaları tarafından Beğendik köyündeki evlerine götürüldüler. Kardeşler sabah Demirköy İlçe Jandarma Komutanlığı'na giderek yaşadıkları olayın ifadesini verecekler. Öte yandan otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen Yalçın Ercan'ın cesedinin ise öğle saatlerinde köye getirileceği ve ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığına defnedileceği öğrenildi.