Güncelleme Tarihi:
Yılmaz Çimen'in ablası Yıldız Çimen'e göre, kardeşi mafya hesaplaşmasının kurbanı
Yasa dışı işlere bulaştı. Cezaevine girdi. Ölüm emri polise konuştuğunu düşünen arkadaşları tarafından verildi. Kırmızı ışıkta beklerken yanındaki arkadaşı tarafından öldürüldü. Ablası, ‘‘Ölüm emrini verenlerin yargılanmasını istiyorum’’ diyor.
Babası annesinden ayrılıp başka bir kadınla evlendiğinde 15 yaşındaydı. Annesini, kızkardeşini bırakarak İstanbul'a kaçtı. Ortaköy'deki otoparkçılığa başladı; çek - senet tahsilatı, uyuşturucu işlerine bulaştı. Cezaevine girdi.
Otopark rantının paylaşımı yüzünden arkadaşları çatışınca, o da olaya dahil edildi. Üç kişi ölmüş, iki kişi yaralanmıştı. Hepsi tutuklandı. Sadece biri poliste konuştu. Arkadaşlarına göre, konuşan oydu. İnfaz kararı çıktı hakkında. Cezaevinden çıktıktan 20 gün sonra öldürüldü. Barbaros Bulvarı'nda kırmızı ışıkta beklerken kurşun yağdıran kişi arabasına aldığı arkadaşıydı.
30 yaşında noktalanan bu kısa insan öyküsü, asker kaçağı olduğu için Süleyman Aydın sahte kimliğini kulanan Yılmaz Çimen'e ait. 'Otopark mafyası' dediklerimizden biri olan Çimen'in yaşamı diğerlerinden farklı değil. Üstelik otopark çetelerin acımasızlığını gösteren öykülerden yalnızca biri.
Merhaba İstanbul!
Hürriyet İstanbul'u arayan ve kardeşinin otopark mafyası tarafından öldürüldüğünü öne süren Yıldız Çimen, 'Yılmaz masum olmayabilir, ama ölüm emrini verenler de yargılanmalı. Bunları onun için anlatıyorum' diyordu, Kardeşinin ölümünün arkadaşlarının elinden olmasına kızgındı: ‘‘Yılmaz asker kaçağı olduğu için Süleyman Aydın adına düzenlenmiş sahte kimlik kullanıyordu. Yakın arkadaşı Yakup Süt'le 15 yıldır evdeki çorbamızı bile paylaşıyordu. Ortaköy Dereboyu'nda düğün salonu ve kahvehane işleten Faruk Sincan'la da yakınlardı. Sincan'ın kahvesi eskiden Cafer Gengönül'ündü. Gengönül, Marlon Erdal lakaplı Erdal Kara'nın adamlarınca öldürüldü. Sincan, işyerine el koydu. Kardeşim bu adamlarla çek senet işi yapıyordu. 1988'de hapse girdiler. Yılmaz 1991'de çıktı.’’
Yıldız Çimen'in iddiasına göre kardeşi hapisteyken arkadaşlarıyla ilişkisini kesmeye karar vermişti. Çıktığında üç ortak yine buluştu; Beşiktaş'ta cep telefonu satan bir dükkan açtılar:
‘‘Ortaköy'deki barların otopark işini yapıyorlardı. Yılmaz, uyuşturucu tedavisi de gördü. Marlon Erdal'in adını duyardım. Bir ara Romanya'ya gitmişti. 1996'da uyuşturuyla yakalandı. Bayrampaşa'da yatıyordu; Ümraniye'ye naklettiler.’’
Son gün
Çimen, 8 Ekim 1997'de tahliye olur. Köprünün altından çok sular geçmiş, eski arkadaşı Yakup Süt, Marlon Erdal'ın tarafına geçmiştir. Erdal, kıraathaneye el koyan Sincan ve ihbarcılık yaptığını düşündüğü Çimen'e rakiptir.
‘‘Yılmaz, Marlon Erdal'la barışmıştı. Erdal, her gece cezaevinden kardeşimi arıyordu. O da ziyaretine gidiyordu.’’ Yıldız Çimen anlatmaya devam ediyor:
‘‘Olay akşamı Yılmaz, Ülkü Ocakları'nın şenliğine gidecekti. Erdal'ın aradığını ve Ortaköy'den Köksal İspir'i alarak cezaevine gideceğini söyledi. Hatta Naim Gültekin'e 'Sen arkaya geç bu adamlarla yeni barıştık ayıp olmasın' demiş. Arkadan 34 NME 64 plakalı beyaz Tempra'nın takip ettiğini farketmemişler. İspir, kardeşimi Barbaros Bulvarı'nda kırmızı ışıkta beklerken boynundan ve omuzundan vurmuş’’.
Olaydan sonra İspir, Özkan Karakaş ve Hakan Ünal'la Kartal Tren İstasyonu'nda teslim oldu. Olayda adı geçen ve hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan Müslüm Kızılocak ise, kaçıyor. Karar aşamasında olan bu davada halen bu dört sanık idamla yargılanıyor. Mahkeme kayıtlarında Köksal İspir'in anlattıkları ise şöyle:
‘‘Çimen uyuşturucu kullanıp satıyordu. Bizden haraç alırdı. Olay günü arkadaşıyla birlikte beni araba içine çektiler. Arkada oturan arkadaşının silahı vardı. Ben de Yılmaz'ı vurdum.’’
Otopark uğruna yedi ölü, üç yaralı
Polis kayıtlarına göre son üç yılda yaşanan bazı otopark çatışmaları: l 7 Ağustos 1996: Ortaköy'deki iki otopark yüzünden Cafer Gengönül, Aykut Sezer ve Harun Taşanırmak öldürüldü. Metin Demirci ve Osman Ünal yaralandı. l 11 Mart 1997: Beyoğlu Belediyesi'nin otoparkında görevli Mehmet Arıkiz ve Cevdet Ayiler bıçaklanarak öldürüldü. l 21 Kasım 1997: Okan Bayülgen otoparkçı Murat Çakmak tarafından vuruldu. l 28 Aralık 1997: Gayrettepe'deki Speed Bar'ın otoparkı 20 kişi tarafından basıldı. Bir kişi öldürüldü. l 11 Nisan 1998: Otoparkçı Yılmaz Tügertimur, kimliği belirsiz üç kişi tarafından Ortaköy'de vuruldu.