Güncelleme Tarihi:
Cenazelerin soğuk hava depolarından yakınlarına teslimi sırasında da karışıklıklar yaşanıyor. Kınık’ta cenazelerin seyyar morgda yıkanıp araçlara konulduğu soğuk hava deposunun önü de kalabalıktı dün. Tam 15 şehit veren Elmadere köylüleri ölen yakınlarının teslimini bekliyordu. İşte, Kınık’tan iki acı hikâye: Sezai Yıldırım, iki kardeşini kaybetti faciada. O acısıyla yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Cenazemizi içeride ceset torbalarının başındaki resimden teşhis ettik. 141 numaralı ceset. Savcı yanımdaydı. O cenazenin İvrindi Kayaba köyüne götürülüp defnedildiğini söyledi. Şoke oldum. Aradım o köy muhtarını, defnettiklerini söylediler. Şimdi savcıdan izin kâğıdı bekliyoruz. Kardeşimi o mezardan çıkarıp, köyümüze götüreceğim; bırakamam orada. Bir cenazemiz de çıkarıldığı halde kayıp, nereye defnedildi bilmiyoruz. (Sonra bu cenaze bulundu) Nasıl böyle karışıklık oluyor? Ben kardeşimi tanımıyor muyum?”
‘EVLATLARIMIZ GİTTİ’
Aynı köyden diğer maden kurbanlarının isimlerini sıralıyor, Sami Yıldırım, İlkay Yıldırım, Ahmet Güven, Doğan Yıldırım, Hüseyin Kılınç, Bilal Ay, Turgut Yılmaz, Sezai Kılıç, Erol Uysal... Hepsi de bacanağı, kayınbiraderi, kardeşi, kuzeni. 7-8 senedir ocakta çalışıyorlardı, 2 ile 3 arasında çocukları var. Kamber Güven, oğlu Ahmet’in arkasında 4 çocuk bıraktığını söyleyerek gözyaşı döküyor, “Evlatlarımız gitti” diyor.
Cehennemden korkunç sahneler
YİNE Kınık’tan madenci Hasan Özdil, ocakta ağırlıkçı. Ağır malzeme taşıdığı için biraz erken çıkmış facia günü. Cehennemin ardından koptuğunu, çıkışta telefonla öğreniyor, anlattıkları tek kelimeyle tüyler ürpertici: “10 dakika önce yüzeye çıktım. Son noktada telefon geldi. Amirimdi, o son telefonu oldu. Aşağılara kadar indim. Bant üstünde 50-60 kişi vardı.”
‘KEMERİ BOĞAZINDA’
“İnsan nakil bantlarında ölüyorlar. Ölmelerinin nedeni, pis hava. 3 dakikalık zamanın var, temiz hava buldun buldun, bulamadın, ölürsün. Amirim baktı çıkamamış, duvarın dibine oturmuş, gözlüğünü çıkarmış, orada ölmüş. Kimisini gördüm, bir an önce ölmek için, kendini kemerle boğmaya çalışmış. Kemer hâlâ boğazında. Kimisi kafasını duvara vurmuş ölmek için.”
‘MASKELER BOZUK’
“Kimi maskesini ağzına sokmuş, üç-dört nefes çekmiş, orada ölmüş. Maskeler çalışmıyormuş. 3 yıldır belimde taşıyorum bu maskeyi, ne işe yaradığını bilmem. 6 ayda bir denetlenmesi lazım maskenin ama denetim görmedik. Yayan çıkış 1.5 saat sürüyor yer üstüne. İnsan nakil bandıyla 45 dakika. 12 yıllık revirci, sağlıkçı, o bile anlamıyor, ölüyor orada.”