OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 22, 2002 00:00
Neil Armstrong, 21 Temmuz 1969'da saat 04.56'da Ay'a ayak basan ilk insan oldu. Armstrong'un yabancı dünyaya bu "küçük adımı'', insanlık için dev bir adımdı.Ancak, yeryüzüne gelince, kayaların yapısı incelendiğinde, gezegenimizi ise ilk keşfedenlerin insanlar olmadıkları görülür.Dünyadaki yaşam ilk olarak suda başladı ve hayvanlar sonradan karaya çıktılar. Karaya çıkışın öncülüğünü yapan bu canlıların başarısı, NASA'nın Ay'a çıkışını gölgede bırakır. Bu canlıların, kendilerine cesaret veren bir başkanları, karaya çıkışlarında yol gösterecek gelişmiş beyinleri ve yeni mekanlarında hayatta kalmalarını sağlayacak bilgi ve birikimleri yoktu. Ancak Dünya’yı işgallerinin kanıtları olarak arkalarında ayak izlerini bıraktılar. Dahası, yeni bulunan fosil kayıtları, karaya ilk adım atışın sanılandan 40 milyon yıl sonra gerçekleştiğini gösteriyor.Karada ve denizde ikili yaşam başlamadan 370 milyon yıl önce Dünya denizleri, kırk ayaklar, örümcekler, akrepler ve ilkel böcekler de dahil ilkel eklembacaklılarla doluydu. Suyu neden terk ettilerBu sorunun yanıtı tam olarak bilinmemekle birlikte, son fosil bulguları, eklembacaklıları karaya yeşil bitkilerin çekmediklerini gösteriyor. Bazı hayvanlar, beslendikleri yaratıkların kendilerine karşı koymalarından ötürü karaya itilmiş olabilirler. Bir metre uzunluğundaki akrepler de dahil diğer canlılar, karayı çiftleşme yeri olarak seçerken, bazılarıysa yanlışlıkla karaya düşmüş olabilir.Dünyada yaşamın bilinen tarihi, 3.8 milyar yıl. Tek hücreli canlılar şeklinde başlayan yaşamın kökenleri, 540 yıl önce gerçekleşen ve yaşamın bugün görebildiğimiz tüm bileşenlerinin oluştuğu Kambriyum zamanı patlamasına dayanır. Tesadüf müGüneşin öldürücü ultraviyole ışınları, karada yaşanılmasını olanaksızlaştırdığından, yaşam sularda başladı. Dünyanın etrafında koruyucu ozon tabakasının oluşmaya başlaması ve atmosferdeki oksijen oranının artmasıyla birlikte, yeni yaşam şekilleri de ortaya çıktı. Çıplak kayaları kaplamaya başlayan yeşil yosunlar ve likenler erozyonu önleyerek 500 milyon yıl önce ilk kez hayvanların karaya çıkmasını sağladılar. Dünyaya adım atan ilk canlılarsa, bunu kazara gerçekleştirmiş olabilir. İngiltere Manchester Üniversitesi'nden Paul Seldan, bu yaratıkların, tardigrad (suda veya yosunda yaşayan mikroskobik hayvan) veya su ayıları denilen ve bugün yosun ve deniz kenarlarında yaşayan, tuhaf yaratıklar olduklarını düşünüyor. Dünyanın en dayanıklı hayvanları arasında olan bu canlılar, aşırı sıcaklık, donma ve büyük basınç karşısında bile hayatta kaldılar. Tardigradların kendilerine ait grupları olsa da, eklembacaklılara bağlıdırlar. En eski karada yaşayan hayvan fosili, Shropshire'daki Ludford Yolu'nda bulundu. Bölgede bulunan taşlar, Trigonotarbid araknid sınıfının (örümcek ve
akrep sınıfı) kalıntılarını içeriyor. Berlin'deki Humbolt Müzesi'nden Jason Dunlop, ‘‘Temelde, örümceklere benziyorlar, ancak örümceklerin iplik saldıkları memeciklere sahip deÄŸiller. DiÄŸerlerine hakim bir grup olan bu hayvanlara, ‘Örümceklerin dinozorları' da denebilir'' diyor. Trigonotarbidlerin, akciÄŸer benzeri nefes almaya yarayan organlarının olması, bu canlıların karadaki yaÅŸama da uyum saÄŸladıklarını gösteriyor.En eski canlı örümcekGünümüze, iyi ÅŸekilde korunarak gelen fosillerin birçoÄŸu, trigonotarbidlerin eklembacaklılarla bir arada yaÅŸadıkları, Ryhnie Kuvarslı Kayası olarak bilinen Aberdeenshire'daki 400 milyon yıllık Ä°skoç kayalarında bulundu. Ä°skoçya Ulusal Müzesi'nden Lyall Anderson, bu canlıların çoÄŸunluÄŸunun karaya büyük uyum saÄŸladıklarını kaydetti. Bu bulgu, canlıların karaya 410 milyon yıl önce baÅŸlayan Devonik dönemden daha önce çıktıklarını gösteriyor. Bölgede bulunan fosillerden biri olan ve bilimin kabul ettiÄŸi en eski kara canlısı olan örümcekler, üreme organlarına kadar günümüzdekilerle büyük benzerlik gösteriyor. DiÄŸerleriyse, bugünkü hayvanlardan çok daha ilkel ve farklılar. Ä°lk karasal tür müRhynie'de çok ilginç kalıntılar bulundu. Böcekler ve kabuklular arasında geçiÅŸ saÄŸlayan ötikarsinoid gibi yarı-karasal hayvanların fosili bunlardan biri, bunlara az rastlanıyor ve çok deÄŸerliler.Batı Avustralya'da bulunan Tumblagooda kum taşının zamanın hesaplanmasında, ötikorsinoidlerin en yaÅŸlı kara hayvanları olabilecekleri öne sürüldü. Yeni çalışmaya göre, Kalbarria olarak da bilinen ötikarsinoidler 440 yaşında olabilir. Bu doÄŸru olsa bile, ilk karasal tür olması pek olası deÄŸil. Çünkü, ölü bir hayvanın fosilleÅŸmesi için kimyasal ve fiziksel zarar veren leÅŸ yiyicilerden kurtulması gerek. Bu da karada, denize göre daha zor gerçekleÅŸir. Hayvanların cesetleri günümüze kadar gelmese de, ayak izlerinden faydalanarak Dünya'ya ilk adım atan canlılar bulunabilir.Tumblagooda'da bulunan fosil izleri, bir çok farklı türde, büyük eklem bacaklının yaÅŸadığını gösteriyor. Bu bilgi, karada yaÅŸayan canlıların sayılarının arttığına da iÅŸaret eder. Ä°ngiltere'nin Lake District bölgesindeki kayalarda bulunan benzer izler incelendiÄŸinde karaya istilanın, 460 milyon yıl önce baÅŸlayan Ordovician döneminde (Palezoik dönemin ikinci yarısı) gerçekleÅŸtiÄŸi öne sürülebilir. Kanada Jeolojik AraÅŸtırma'dan Robert MacNaughtan ve ekibiyse, Ontario'da antik bir kumulda korunan fosil izlerinin, 500 milyon yıl önce baÅŸlayan Kambriyum dönemine ait olduklarını kaydediyor (Geology, sayı 30, s.391).Karaya uyumun koÅŸuluEklembacaklıların, Armstrong'un uzay giysisi gibi, yabancı çevreden kendilerini koruyan dış kabukları yardımıyla karaya uyum saÄŸladıkları düşünülebilir. Bu kabuk, destek saÄŸlayarak canlıların kurumalarını önlese de, baÅŸka uyumlar da gereklidir. Canlıların nefes alabilme yapıları geliÅŸmeli, duyuları yeni çevrelerinde çalışacak ÅŸekilde ayarlanmalı, beslenme ÅŸekilleri deÄŸiÅŸmeli, dışkıda attıkları su miktarı azalmalı ve hayvanlar cinsel yaÅŸama uyum saÄŸlamalıdır.Neden, besin miHayvanların, karaya çıkmalarının nedenlerinden biri de besin olabilir. Uzmanlar, ilkel bitkilerin kuru topraklarda yeÅŸermeye baÅŸlamalarından itibaren, hayvanların karaya çıkarak onları yediklerine ve etoburların, bu ilk otoburların ardından gelerek bilinen besin zincirini tamamladıklarına inanıyor. New Scientist 8 Haziran tarihli sayısında yayımlanan bu araÅŸtırmada (Myles McLeod), denizleri terk etmenin altında yatan bir diÄŸer sebepse, küçük su birikintilerinin kuruması ve hayvanların, yırtıcılardan korunacak bir yer bulamamaları gösteriliyor. Günümüz örümceklerinin ataları olan öripteridlerin başına da 400 milyon yıl önce aynı olayın geldiÄŸi söylenebilir.Bir metre boyuna ulaÅŸan öripteridler, beslendikleri balıkların büyümeleri ve çene yapılarının geliÅŸmesi üzerine, karasal yaÅŸama geçmek zorunda kaldılar. Bu bulgu, atalarımızın da neden karaya çıktıklarını açıklayabilir. Bu canlılar, yumurtalarını karaya bırakıyor ve denize geri dönüyorlardı. Karaya gerçekleÅŸtirilen bu ilk çıkışlar, eklembacaklıların karayı tam olarak ele geçirmelerinin ön adımlarıydı. Canlıların karaya çıkmalarının tüm nedenleri tam olarak bilinmese de, insanlardan çok daha önce suları terk ettikleri söylenebilir.Â
button