Güncelleme Tarihi:
DARBE girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı’nın işgal edilmesiyle ilgili olarak açılan davanın dünkü duruşmasında ifade veren eski Genelkurmay Basın Dairesi Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü, 15 Temmuz akşam saatlerinde karargâh içinde bağırma sesleri geldiğini, neler olduğunu öğrenmek için çıktığında da 20-25 Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) askerini gördüğünü, tatbikat yapıldığını zannettiğini anlattı. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanı emir subayının odasına yöneldiğini, burada sanık eski kurmay albay Ramazan Gözel’i gördüğünü ifade eden Özkürkçü, bu sırada içeride Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, darbecilere bağırdığını aktardı. Özkürkçü, şöyle devam etti:
HÂLÂ TATBİKAT SANIYORDUM
“Odaya girdiğimde Mehmet Dişli de burada bulunuyordu. Gözel’e neler olduğunu sorduğumda Gözel, ‘Her şey kontrol altında’ diyerek, beni içeriye doğru ittirdi, odadaki 3 ÖKK askerine dönerek, ‘Bunu alın’ dedi. Askerler, ‘yat, yat’ diyerek beni yüzüstü yere yatırdılar. Ellerimi plastik kelepçe ile bağladılar ve beni hemen emir subayının odasının yanındaki bekleme odasına götürdüler. Ben hâlâ bir tatbikat olduğunu sanıyordum. Yaklaşık 10-15 dakika sonra Mehmet Dişli’nin dışarıya çıktığını gördüm. Bir asker Dişli’ye ‘Tahliye ne zaman olacak’ diye sordu. Dişli, ‘Bekleyin, ben talimat verince’ dedi. Bir süre sonra Dişli tekrar dışarı çıktı ve ‘Tahliye başlıyor’ dedi. Bu esnada dışarıdan helikopter sesi gelmeye başladı. 15 dakika sonra gelip koluma girdiler ve beni sürüye sürüye Dişli’nin görevli olduğu binaya götürüp alçak bir koltuğa oturttular. Kafamı bir tahtaya yasladılar, aşağıya eğmeye çalıştılar. Kafamı kaldırmaya çalıştığımda dipçik ile vurdular. Orada darbeciler kendi aralarında ‘Boğaz Köprüsü kapatıldı, sıkıyönetim ilan edildi’ diye konuşuyorlardı. Bundan sonra yaşananların şerefsizce bir darbe girişimi olduğunu anladım.”
AKIN ÖZTÜRK’Ü GÖRDÜM
İlerleyen zamanda helikopterle Akıncı Üssü’ne götürüldüğünü ve sabaha kadar burada beklediğini anlatan Özkürkçü, sabah saatlerinde rehin tutulduğu yerden kurtulduğunu, etrafta sanık eski orgeneral Akın Öztürk’ü ve olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan Salih Zeki Çolak’ı gördüğünü belirtti.