Güncelleme Tarihi:
Savcı Mesut Erdinç Bayhan takipsizlik kararında, bir dönem Askeri Savcılığın yürüttüğü soruşturma dosyasında yer alan, birbirleri ile ilişkisi ve telefon irtibatı olmayan kişilerin, bilgisayar programı ile nasıl irtibatlı gibi gösterildiğine dair bilirkişi raporuna da kararında yer verdi.
"SOMUT DELİL ELDE EDİLEMEDİ"
17 Aralık sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terörle Suçları Soruşturma Savcısı olarak atanan Mesut Erdinç Bayhan tarafından verilen takipsizlik kararında, aralarında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü, gazeteci Hikmet Çiçek, Mehmet Bedri Gültekin ve akademisyen Mehmet Bora Perinçek ile bir çok subayın bulunduğu 91 şüpheli hakkında verdiği takipsizlik kararında şu ifadeleri kullandı; “Ergenekon Terör örgüt üyesi oldukları ve bu örgüt çerçevesinde eylemlere iştirak ettiklerine, bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiklerine ayrıca devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme ve sızdırdıklarına dair kamu davasının açılmasına gerektirecek mahiyette somut delil elde edilemediği anlaşılmıştır.”
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların iddianamesine göre, İşçi Partisi’nin düzenlediği bazı toplantılar, ‘karargâh evleri’ denilen yerlerde yapılıyordu. MİT raporuyla belgelendiği belirtilen bu görüşmelere bazı muvazzaf subayların da katıldığı öne sürülüyordu. Karargah evleri ile ilgili ilk bilginin ise Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından 2007’de, Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilen 330 sayfalık bir raporla iletildiği iddia ediliyordu.
Ergenekon iddianamesinde sık sık atıflarda bulunulan ‘Karargah evleri’ ile ilgili ilk soruşturmayı dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşaviri Albay Ahmet Zeki Üçok yapacaktı. Aralarında İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedir Gültekin’in de bulunduğu kişiler 2009’da Ankara’da gözaltına alındı. Şüpheliler savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. Soruşturmayı yürüten Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok daha sonra ‘Sahte çürük raporu’, ‘Balyoz’ ve ‘Hipnoz’ olarak bilinen davalar kapsamında tutuklandı.
Ardından Askeri Savcılık tarafından görevsizlik kararı verilen dosya 2011’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 3 yıl boyunca dönemin Özel Yetkili Savcıları tarafından işlem yapılmadan bekletilen soruşturma 17 Aralık’tan sonra savcı Mesut Erdinç Bayhan’a verildi. Savcı Mesut Erdinç Bayhan tarafından verilen takipsizlik kararında daha önce Askeri Savcılığın aldığı bilirkişi raporlarını da dosyaya ekledi. Şüphelilerin ankesörlü telefonlarla hiç görülmedikleri ve diğer telefon irtibatlarını da kabul etmediklerine vurgu yapılarak, bu görüşmelerin bir bilgisayar programı kullanılarak şüphelilerin bilgisi dışında birbirleri ile irtibatlandırılmış olabileceğinin de altı çizildi.
Savcı Bayhan Askeri Savcılığın sonuç kısmında yer alan ifadeleri takipsizlik kararına şu şekilde yer verdi:
-Yapılan işlemlerin tamamında www.lowratevoip.com internet sitesine kayıt işleminde kullanılan ve hesap sahibi telefon numarası olan +9053******30 numaranın hiç bir arama işleminde görülmediği
-Arama işlemlerinde arayan ve aranan numaralar sanki birbirlerini arıyorlarmış gibi durumun ortaya çıktığı
-İstendiğinde www.lowratevoip.com internet sitesinin sunmuş olduğu hizmet üzerinden aranan telefonun telefonu kullanan şahsın bilgisi ve iradesi dışında başka bir telefonu otomatik olarak aradığının tespit edildiğini...”