Güncelleme Tarihi:
NEDEN ‘EVET’ DİYEBİLİR
Kılıçdaroğlu’nun tavrını açıklamasından sonra gözler Davutoğlu’na çevrildi. Davutoğlu ve kurmaylarının “Bu tablo istikrarsızlık üretiyor, ekonomiyi kötü etkiliyor” diyerek koalisyona sıcak baktığı biliniyor. Erken seçim anketlerinden gelen sonuçların net tablo çizmemesi de önemli etken.
NEDEN ‘HAYIR’ DİYEBİLİR
Buna karşılık AK Partililerin ‘doğal lider’ gördüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 3 dönem kuralı nedeniyle Meclis dışı kalan isimlerin seçimden yana ağırlık koyması, Davutoğlu’nun kararını zorlaştırıyor. Tabandaki CHP’ye mesafeli, MHP’ye yakın duruş da sonucu etkileyebilir.
Kritik konular liderlere kaldı
Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi bugün 18.00’de Başbakanlık Konutu’nda başlayacak. İki partinin heyetleri bugüne kadar toplam 35 saat görüştü. 10 ana başlığın yüzde 70’inde uzlaşmaya varılmış olsa da Cumhurbaşkanı’nın yetki kullanımı, 17-25 Aralık soruşturmaları gibi zor konular hâlâ iki liderin oturacağı masada duruyor.
Türk siyasetinde bugün kritik bir buluşma gerçekleşecek. CHP lideri Kılıçdaroğlu ile bu akşam bir araya gelecek olan Başbakan Davutoğlu, ya ‘CHP ile koalisyon’ ya da ‘erken seçim’ diyecek. ‘İstikşafi’ görüşmeleri koordine eden Kültür Bakanı Ömer Çelik ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’un da katılacağı toplantı, Başbakanlık Konutu’nda saat 18.00’de başlayacak. Liderler görüşmelere bir süre ara verip akşam yemeğini de birlikte yiyecek.
TÜRKİYE’nin içinden geçtiği zor dönem, önlem alınmazsa kronikleşme riski olan kritik sorunlar, geniş tabanlı bir hükümetin kurulması gerektiği görüşünü öne çıkarıyor. Olası bir erken seçimde tablonun değişmeme ihtimalinin yüksekliği de koalisyon olasılığını güçlendiriyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve aralarında birçok etkin ismin de bulunduğu bir grup AK Partili, “CHP’ye güvenilmez”, “Koalisyon çare olmaz”, “Erken seçimden çıkacak sonuç bugünkünden kötü olmaz ama yeniden tek başımıza iktidar olabiliriz” gibi gerekçelerle koalisyona karşı çıkıyor. Hükümetin ekonomi ekibi başta olmak üzere bazı AK Partililer ise, “Bu tablo istikrarsızlık üretiyor, bu da ekonomiyi olumsuz etkiliyor” diyerek geniş tabanlı koalisyon seçeneğine sıcak bakıyor. Kulislerde, Davutoğlu’nun da bu seçeneğe yakın durduğu öne sürülüyor.
35 SAAT ‘ÖN GÖRÜŞME’ YAPTILAR
AK Parti ve CHP’nin önemli isimlerinden oluşan komisyonlar iki haftada 5 toplantı yaptı. 35 saati bulan bu toplantılarda 3 kategoride 10 ana başlık görüşüldü. Konu başlıklarının yüzde 70’inde mutabakat sağlandı. Komisyon üyeleri bu konularla birlikte uzlaşmanın zor göründüğü konuları parti genel başkanlarına anlattılar. Genel başkanlar da parti yönetimine durumla ilgili bilgi verip görüşlerini aldı.
KILIÇDAROĞLU HAZIR
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisi için riskli görünse de Türkiye’nin çıkarı için elini taşın altına sokmaya hazır olduğunu birkaç kez açıkladı. CHP heyeti de öngörüşmelerde birçok tartışmalı konuda beklenenden daha olumlu bir tavır sergiledi. Dış politika konulu toplantı dışında ciddi bir gerilim yaşanmadı. İki parti arasında bir başka sıkıntılı başlığı da milli eğitim konusu oluşturdu. AK Parti, CHP’nin önerisine imam hatipleri etkileyeceği gerekçesiyle mesafeli tutum alırken, CHP ise ‘imam hatipleri kapatacakları’ iddiasının doğru olmadığını açıkladı. O nedenle Türk siyaseti için tarihi sayılabilecek koalisyon kararını, Kılıçdaroğlu ile bugün akşam saat 18.00’de Başbakanlık Resmi Konutu’nda buluşacak olan Davutoğlu verecek. O kararla ya iki parti yüzde 66 oy ve 390 milletvekiliyle geniş tabanlı bir hükümet kurulması için ya da en erken Kasım 2015, en geç Nisan 2016’da yapılacak erken seçim için düğmeye basacak.
MASADAKİ 2 RAPOR
Ahmet Davutoğlu’nun önünde koalisyon ve erken seçimin artıları ile eksileri konusunda iki rapor var. O raporlarda öne çıkan başlıca unsurlar şöyle:
SEÇİMİN ARTILARI
Yanlış aday tercihi, çalışmaların yetersizliği, yanlış propaganda gibi nedenlerle yaklaşık 25 milletvekilliği, 5 binden az oyla kaybedildi. Bu eksiklikler giderilebilirse seçimden tek başına iktidar için gerekli olan 276’nın üzerinde milletvekili sayısı elde edilebilir. SP, MHP ve HDP’ye kaptırılan seçmenler de yeniden kazanılabilir.
SEÇİMİN RİSKLERİ
Son anketlere göre, seçmenin tavrındaki küçük değişiklikler AK Parti’ye tek başına iktidar getirecek boyutta değil. HDP’nin ya da MHP’nin barajın altında kalacağı da görülmüyor. Erken seçim 2015’in tamamen, 2016’nın da kısmen kaybedilmesine neden olabilir. Bu süre içinde ekonomi ve güvenlik konusundaki sorunlar derinleşebilir. Seçim sürecinde ortaya çıkacak ‘geçici hükümet oluşumu’ da ciddi siyasi krize neden olabilir.
KOALİSYONUN ARTILARI
Geniş tabanlı olması, anayasa değişikliği yapacak parlamento çoğunluğunun bulunması koalisyonu reformcu bir hükümet yapabilir. Yargıya güvenin sarsılmasına neden olan tartışmaları bitirmek için HSYK’nın yeniden yapılanması sağlanabilir. AB üyeliği, Kıbrıs sorununun çözümü, Kürt sorunuyla ilgili çözüm hızlanabilir. Alevilerin sorunlarında büyük mesafeler alınabilir. Türkiye’nin dış dünyadaki özellikle basın özgürlüğü ve demokrasi konusundaki olumsuz algısı değişebilir. Dış politika alanında manevra imkânı doğabilir.
KOALİSYONUN RİSKLERİ
17-25 Aralık soruşturması bir önerge ile yeniden TBMM gündemine gelirse CHP grubu önergeyi destekleyebilir. Cumhurbaşkanı’nın sık sık Bakanlar Kurulu’nu toplaması, hükümetin alanına giren konularda inisiyatif alması, CHP’nin tepkisi ve tavrı ile karşılaşabilir. Yine Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödeneğinin kesilmesi girişimleri de sıkıntı kaynağı oluşturabilir. CHP’nin milli eğitim politikalarında istediği değişiklikler AK Parti tabanının tepkisini çekebilir. Başta Suriye, Mısır ve İsrail olmak üzere Ortadoğu politikalarındaki derin görüş ayrılıkları da hükümetin uzun ömürlü olmasının önüne geçebilir.
KARARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
SARAY: AK Partililerin ‘doğal lider’ olarak gördüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan, koalisyonlara kategorik olarak karşı. Bu nedenle tek parti iktidarı çıkma ihtimalinin denenmesini istiyor. Bu da parti yönetiminden önemli isimlerin kararını etkiliyor. Yine 3 dönem kuralı nedeniyle Meclis dışında kalan parti içinde etkin bazı isimlerin de yeniden milletvekilliği kapısı aralanacak diye erken seçimden yana tutum almaları da, Davutoğlu’nun koalisyon kararı vermesinin önündeki en önemli faktörlerden biri olarak yorumlanıyor.
TABAN: Davutoğlu’nun kararını etkileyen bir başka faktör de tabanın CHP ile koalisyona oldukça mesafeli tutumu. Milletvekillerinin saptamaları, CHP ile koalisyona gidilmesi konusunda parti tabanının pek de istekli olmadığını ortaya koydu. Bu araştırmada, MHP’nin koalisyon hükümeti kurmaya uzak durması için “AK Parti seçmeninin tepkisini çekti” saptaması yapılırken, aynı bakış açısının MHP tabanında da mevcut olduğu savunuldu. Davutoğlu’nun önüne ulaşan bu nabız yoklama sonuçları tabanın erken seçime daha sıcak baktığını da gösterdi.
Son şans argümanı
AK Parti kulislerinde bir başka faktör olarak da, ‘son şans argümanı’ndan söz ediliyor. Ve şu değerlendirme yapılıyor: “Buna göre kasımda yapılacak seçim, hem Türkiye hem de AK Parti için ‘otobandan önceki son çıkış’ olacak. Eğer, AK Parti 9 puan kaybına neden olan hataları onarır ve politika değişikliğine giderse, seçmenle arasındaki güven sorununu aşar. O zaman tek başına iktidar için fırsat yaratılabilir. Türkiye’nin 90’lı yıllarda olduğu gibi ‘koalisyon hükümetleri dönemine’ girme riski var. Böyle bir dönem başlamadan, son kez, tek başına iktidar için seçmenden oy istenmeli. Eğer sonuç aynı olursa, o zaman ‘koalisyon dönemlerine’ tüm partiler zorunlu olarak gidecek. Bu nedenle, kasım seçimi belki de Türkiye’yi koalisyon hükümetleri döneminden kurtarma seçimi de olabilir.”