Karanlığı aydınlatan kütüphane

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2019 08:30

Görme engelliler ancak ‘kabartma yazı’ olarak bilinen Braille alfabesiyle kitap okuyabiliyor. Bu kitapların çeşidini bulmak da ulaşmak da zor. İzmir’de Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın babası Gültekin Yazgan’ın kurduğu Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı Derneği’nin kütüphanesi, sunduğu ücretsiz ‘ödünç kabartma kitap’la ülkenin her yerindeki binlerce görme engellinin dünyasını aydınlatıyor... İzmir’de yer alan, Türkiye’nin ‘eve teslimat’ hizmetini veren tek ve en geniş görme engelli kütüphanesinin 15 yıllık hikâyesini dinledik.

Haberin Devamı

İZMİR’in Konak ilçesinde 3 bin kitap barındıran Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı Derneği (TÜRGÖK), 15 yıl önce böyle bir ihtiyacın ne demek olduğunu ömür boyu deneyimleyen Gültekin Yazgan tarafından kuruldu. Aydın’da doktor bir ailenin çocuğu olarak 1927’de dünyaya gelen Yazgan, bir kaza sonucu 11 yaşındayken görme yetisini kaybetti. Önce illerindeki ‘körler müessesesi’nde Braille alfabesiyle okuma yazmayı öğrendi. Sonra İngilizce’ye merak sardı. Gittiği kursta İngiltere’deki ‘ödünç kabartma kitap’ sistemiyle tanıştı. Yetişkin hayatı, bu sistemi Türkiye’ye getirmeyi hayal ederek geçti.

6 BİN 500 ÜYE VAR

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Altı Nokta Körler Derneği’ni kurdu. Evlendi. Yankı ve Çağrı isminde iki çocuğu oldu. İzmir’e taşındı. Hem avukatlık hem öğretmenlik yaptı. Hayalindeki kütüphane fikrini, eşi Tülay Yazgan ile birlikte 2004’te hayata geçirdi. 2012’de hayatını kaybeden Yazgan’ın eşi, derneğin başkanı Tülay Yazgan, TÜRGÖK’ün nasıl kurulduğunu şöyle anlatıyor: “Derneğin birkaç faaliyeti var. Öğrencilere bulamadıkları ders ve sınav kitaplarını Braille alfabesiyle basıyorlar. Dergi yayımlıyorlar. Sesli kitap yapıyorlar. Braille alfabesiyle basılmış 1242 çeşit kitap, Türkiye’nin dört bir yanındaki 6 bin 500 üyenin erişimine sunuluyor. Üyelik için tek şart kişinin görme engelli raporunun olması ve nüfus bilgileri. Üye, telefon veya internet aracılığıyla kitap siparişini veriyor. Kitaplar hiçbir ücret olmadan Anadolu’nun dört bir yanına gönderiliyor.”

Haberin Devamı

Karanlığı aydınlatan kütüphane

Peki kabartma basılı kitap neden önemli? Tülay Yazgan şöyle anlatıyor: “Gözle ve parmakla okumak beyinde aynı yeri çalıştırdığından bilgiler daha kalıcı oluyor. Türkiye’deki körler okullarına devlet kitap gönderiyor ama onun dışındaki öğrencilerin kitap temin edecekleri yer az. Öğrenciler bize eksik kitaplarını gönderiyor, biz de onları kabartma kitap haline getirip yolluyoruz. Kitap basmaya ilk çocukları okumaya alıştırmak için başladık. Jules Vernes, Muzaffer İzgü ve dedektif hikâyeleri çok tuttu. Yemek kitabı da bastık. Bağış karşılığı, lokma dağıtmak gibi birinin anısına istediğiniz bir kitabı da bastırabiliyorsunuz.”

Haberin Devamı

BASIM BİR AY SÜRÜYOR

Karanlığı aydınlatan kütüphane

- BİR kitabın Braille alfabesi basımına dönüşmesi yaklaşık bir ay sürüyor. Kitap önce taranıyor. ‘Word’ formatına döndürüldükten sonra gönüllüler kitabı kelime kelime düzeltiyor. Ardından bir programla Braille alfabesine çevriliyor. Yeniden dizilip, sayfalanıp, etiketlenip basılıyor. Bir kitap sayfası Braille alfabesiyle üç sayfaya tekabül ediyor.

MASAL OKUYABİLEN BABA

- KABARTMA kitaplar, görme engellilerin hayatına farklı şekillerde dokunmuş... İdris’i masallar, Selinay’ı ders kitabı, Ezgi’yi müzik notaları, Mine’yi İngilizce testler ve Talip’i sesli kitaplar hayata yeniden bağlamış. Psikolojik danışman İdris Ekinci anlatıyor: “Buradan aldığım masal kitabıyla çocuklarımı uyutmaya başladım. Artık ‘onlara masal bile okuyamayan baba’ değildim. Gören biri sabahtan akşama değin çok defa yazı görüyor. Bizse bir asansör talimatnamesine bile sarılıyoruz çünkü okuyabilmeye çok açız.” 

Haberin Devamı

Karanlığı aydınlatan kütüphane

DİNLEMEK, OKUMAK DEĞİL

- SELİNAY Erkul, sosyal bilimler lisesinde hazırlık öğrencisi. “Okula başladığımda tüm arkadaşlarımda kitap vardı. TÜRGÖK’e kitapları götürdüm. İlk üç üniteyi basıp gönderdiler. İlk dönemde diğer arkadaşlarımın seviyesine yetiştim. Parmaklarım kitaba ilk dokunduğunda havalara uçtum” diyor. Mine Yılmaz da Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi. “Sesli dinlemekle okumak çok farklı” diyen Mine’nin hayali İngilizce öğretmeni olmak.

NOTALAR GERÇEK OLDU

- EZGİ Çaylan, Ege Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuvarı mezunu. Şu an memur olarak çalışıyor. Annesi Emine Çaylan anlatıyor: “Ezgi, Türk Musikisi Konservatuvarı’na üçüncülükle girdi ama notaları yoktu. Bulamadığım için canım yandı. Sonunda TÜRGÖK ve Ege Üniversitesi ortak proje yaptı ve hem nota kursu açtılar hem de kitaplar basıldı. Ezgi arkadaşlarıyla kitap okuyarak eğitimini tamamladı.”

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!