Güncelleme Tarihi:
Karaman’da, on çocuğun yurtlarda tecavüze ve istismara uğramasına ilişkin şehirde görüşme ve incelemeler yapan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) hazırladığı rapor, bir skandalı ortaya çıkardı.
Vali Murat Koca ve Milli Eğitim Müdürü Asıl Sultanoğlu, dini vakıflara ve derneklere ait evlerden soruşturma başladığından haberdar olduklarını iddia etti. Evlerin yasal yasal dayanağının olmadığını kabul eden Koca, “Gizlilik kararı nedeniyle bu evlerin sahibi vakıf ve derneklerle ilgili bilgi veremem” dedi.
Sultanoğlu ise bu türde kaç ev olduğunu bilmediği iddia ederek, “Evlerin hangi vakıf ya da derneklere ait olduğunu bilmiyorum” diye konuştu. Başsavcı Abdurrahman Alan ise çocukların bu evlerde kalmasının sakıncalı olduğundan söz etti. Raporda, “Vali, milli eğitim müdürü ve başsavcı yuvarlak yanıtlar verdi, kesin bilgi paylaşımından kaçındı, çelişkili açıklamalar yaptı ve ısrarla vurgulanmasına rağmen vakıfların ismini açıklamadı” denildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Burdur Milletvekili Mehmet Göker, PM Üyesi Serda Kadıgil ve Grup Danışmanı Ali Taştan’dan oluşan heyet, 22 Mart’ta Karaman’a gidip, hem dava dosyasını inceledi, hem de tarafları dinledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunulan bu raporda dava dosyasına ilişkin şu bilgiler yer aldı:
Tecavüzün meydana geldiği evlerden biri Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’ne (KAİMDER), diğeri Ensar Vakfı’na ait. M.B., KAİMDER’in üç katlı evinde eşi H.D. ile birlikte kaldı ve günde iki üç saatini çocuklarla geçirdi. KAİMDER’in evinde kalan altı çocuk tecavüze uğradı. Bunlardan ikisi oral sekse de zorlandı. 2003 doğumlu bir çocuğa KAİMDER’in evinde porno film izletildi.
Üç çocuk da Ensar Vakfı’na ait evde tecavüze uğradı. Bunlardan biri oral sekse zorlandı. Vali, evlerin varlığını soruşturmayla öğrenmişRapora göre CHP’liler 22 Mart’ta Vali Murat Koca ile görüştü. Koca; bu evlerin varlığından savcılık soruşturması başlatıldığında haberdar olduğunu iddia etti. Evlerin bir yasal dayanağının olmadığını anlatan Koca, “Gizlilik kararı nedeniyle bu evlerin sahibi vakıf ve derneklerle ilgili bilgi veremem” dedi.
Koca; sanığa dernek veya vakıflar tarafından ücret ödendiği ve bu kişinin çocukları otobüsle Kayseri’ye geziye götürdüğü konusunda ise bilgi sahibi olmadığını savundu. İdari soruşturma başlattığını anlatan Koca, M.B.’nin memuriyetinden el çektirildiğini ve MEB Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini söyledi. Milli Eğitim Müdürü: Kaç ev var, bilmiyorumİl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu ise M.B.’nin 1992’de Diyarbakır’da işe başladığını, 1996’da Karaman Ayrancı’ya atandığını, 1999-2003 yılları arasında Ayrancı Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüğü, 2003’te İstanbul’a tayin istediği ve 2010’da tekrar Karaman’a döndüğünü söyledi. Cinsel istismarın yaşandığı evlerden haberdar olmalarının mümkün olmadığını savunan Sultanoğlu, savcılığın kendisine bilgi vermesi ile bu durumu öğrendiğini ileri sürdü. Karaman’da vakıf ya da derneklere ait kaç evin olduğunu bilmediği iddia eden Sultanoğlu, “Evlerin hangi vakıf ya da derneklere ait olduğunu bilmiyorum.
Bu evlerle ilgili bize bir şikayet yansımadığı sürece yaptırım yetkimiz yok” dedi. Başsavcı: Çocukların bu yurtlarda kalmaları sakıncalıBaşsavcı Abdurrahim Alan da tecavüzlerin 2010-2014 arasında gerçekleştiğini, bu tarihlerde çocukların evlerden ayrıldığını ve 2014’ten beri evlerde kalmadığını kaydetti. Evlerden ikisinin şu an kapalı olduğunu belirten Alan, “İstismar vakaları iki evde gerçekleşti. Çocuklar değişik zamanlarda iki evde kaldı.
Bize yansıyan başka şikayet yok. Sanık çok ağır fiiller işledi. Sıradan bir dava değil; sanığın yüzlerce yıl ceza alabilir” dedi. İlkokul ve ortaokul çocuklarının yurtlarda kalmasının sakıncalı olduğunu kaydeden Alan, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve Karaman Valiliği Dernekler birimine yazı yazıldığını, bu vakıf ve derneklerle ilgili gerekli işlemlerin yapılacağını ifade etti. Baro Başkanı Oktay Yılmaz ise M.B.’nin sınıfında, üst düzey kamu görevlilerinin çocuklarının bulunduğunu anlattı. Sendikacılar: Bir kişiyle sınırlı değilEğitim İş yöneticileri, M.B.’nin şehrin en prestijli okuluna atanmasında usulsüz olabileceğini, sanığa okulunda özel sınıf oluşturulduğunu, sınıfından bazı velilerin çocuklarını aldığını anlattı. M.B.’nin 2014-2015 yılının sadece ikinci dönemi için Ağızboğaz Köyü İlkokulu’na görevlendirildiğini anlatan sendikacılar, bu görevlendirmenin araştırılması gerektiğini vurguladı.
Vali Koca’nın 17 Mart’ta yaptığı açıklamada, M.B.’nin KAİMDER ve Ensar Vakfı’na üye olmadığını belirtmesinin manidar olduğu vurgulanırken, basın açıklaması yaptıkları için Eğitim İş Şube Başkanı’na komplo kurulmaya çalışıldığı ileri sürüldü.Eğitim-Sen yöneticileri de olayın çok yönlü olduğunu, bir kişi ile sınırlı kalmadığını, evlerin mülki amirler tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığını anlattı.
AYRANCI İLÇESİNDE ÇOCUKLARA EV AÇMIŞ!
Raporda şu tespitlerde bulunuldu:- Vali, milli eğitim müdürü ve başsavcıda, tedirgin davranış şekli gözlendi. - Söz birliği yapmışçasına, sorular yuvarlanarak yanıtlandı. Kesin bilgi paylaşımından kaçınıldı. Israrla vurgulanmasına rağmen Ensar Vakfı ve KAİMDER’in ismi açıklanmadı.
Sürekli soruşturmanın gizliliğine vurgu yapılarak açık ifadelerden kaçınıldı. Tüm mülki amirler çelişkili açıklamalar yaptı. Sanığın Ayrancı’da çocuklara ev açtığı bilgisinden haberdar olmamaları dikkat çekici.
Üst düzey yöneticilerin çocuklarının sanık tarafından okutuluyor olması, bir başka boyut. Başsavcının soruşturmanın kapatılmayacağı ve tüm olayların açığa çıkarılacağı şeklindeki kararlı tutumu dikkat çekici bulundu.- Sanık dışında başka şahıslar da cinsel istismar olayına karışmış olabilir. Bu nedenle bazı kamu çalışanları, STK yöneticileri, dernek ve vakıf yöneticileri yakından incelenmeli. - Sanığın 2014-2015 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi bir köy okuluna görevlendirilmesi ve bu görevlendirilmeye referans olan kişilerin sanık ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilişkileri incelenmeli. -
ÇOCUKLAR VE AİLELERİNİN DEŞİFRE OLMASI İHTİMALİNE KARŞILIK AİLELER BAŞKA KENTLERE YERLEŞTİRİLMELİ
Çocuklar en az 20 yaşına kadar uzman sosyal bilimciler tarafından gözlem altında tutulmalı.- Karaman’daki cinsel istismarın altında, ekonomik zorluklar ve köy okullarının kapatılması sonucu eğitim imkânına erişemeyen çocukların vakıf ve dernek gibi yapıların kaçak evlerine sığınmaları yatıyor. Bu ve benzeri olumsuzlukların tekrarlanmaması için özellikle köylerdeki çocukların eğitim imkanına erişimlerinin kesin olarak sağlaması gerekiyor. Yatılı İlköğretim Bölge Okulları alternatif çözüm önerileri içerisindedir.- Kaçak vakıf ve dernek evlerini tespit edemeyen vali, başsavcı, emniyet müdürü ve il milli eğitim müdürü derhal görevden alınmalı.