Güncelleme Tarihi:
Karakullukçu, 2013-2014 eğitim öğretim yılında hizmet açılacak Bahçeşehir Koleji Ankara'nın tanıtım toplantısı kapsamında düzenlenen dijital eğitim tanıtım kokteyline gelişinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı.Karakullukçu, “yargının tek çatı altında toplanması önerisine” ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
“Eğer bir reform olacaksa hukukta, millet ve toplum yararına olacaksa evet, yapılsın. Benim 145 yıllık kurumum da kapatılsın. Yargıtaydan da daha eski, hiç önemli değil. Gerçekten bu yapacak olduğumuz adaletli bir iyileştirmeyse hukukun doğru yansıması, doğru tecelli etmesi, hızlı tecelli etmesi için gerekliyse buna kimsenin diyecek bir şeyi yok. Benim de bir sözüm olmaz. Ama sırf yüksek yargıyı bir çatı altında toplayıp Danıştayın ismini kaldır, Yargıtayın ismini kaldır. Başka bir şekilde kurun, yüksek mahkeme diyin, başka bir mahkeme diyin, bir şey diyin. İçi değişmediği müddetçe bir sonuç elde edemeyiz, ona da gerek yok diye düşünüyorum.”
“Bilirkişi, olmazsa olmazdır”
Bir gazetecinin Geliştirilmiş Bilirkişilik Sistemi AB Eşleştirme Projesi'nin açılış toplantısında yaptığı açıklamalara ilişkin sorusu üzerine, “Biz bunu niye söyledik. 'Adalet yoktur' diye, yani bu şekilde bir cümle alırsak bunun anlamı yok. Tamamen farklı noktalara çekilebilir' diye konuştu.
Katıldığı sempozyumun konusunun bilirkişi müessesesinin iyileştirilmesi olduğunu dile getiren Karakullukçu, “Bunu da hep beraber, AB normlarına, uyum yasalarına temin etmek için buna ihtiyaç vardı, belli bir bütçe ayrılmış vaziyette. Bizim teşkilatımız içinde aksayan yönlerimiz nedir, ne değildir? Böyle bir sempozyumda başlangıç konuşması olarak bize de söz verildiği için bunu gündemimize getirdik. Aksayan yönlerimiz var mı? Var. Çünkü sistemimize baktığımız zaman, bilirkişi olmazsa olmazdır. Çünkü teknik bir konudaki çözüm üreten, hakimin bilgisine başvuracak olan bir konudur” dedi.
Hukuki yorum yapma, hukuki kanaat elde etme, hukuki sonuçlara varmanın hakimin asli görevi olduğuna işaret eden Karakullukçu, “Bu asli görevini bilirkişiye havale ederse ondan gelecek raporlara göre karar verirse bu olmaz, böyle adalet olmaz. Bunun için bunu dedik' ifadesini kullandı.
“Emniyet, teşkilatımız bizim en çok korumamız gereken teşkilatımız”
Karakullukçu, “Atilla Kart'ın, 'Bundan en son yakınacak kişi Danıştay Başkanıdır' şeklindeki sözlerinin” sorulması üzerine de şunları kaydetti:
“İzlemiş değilim, cevap da vermek istemem. Herkesin kendisine ait düşüncesi vardır. Ben bunları saygıyla karşılamak mecburiyetindeyim. Bir toplum içinde yaşıyorsak hepimizin aynı fikirleri taşımamız mümkün değildir, doğru da değildir. Ama saygıyla davranmamız, saygıyla bakmamız lazımdır. Birisine bir isnatta bulunmamız çok kolaydır. Ben sizin adınıza size derim ki: 'Siz şöyle adamsınız, şerefsizsiniz, uğursuzsunuz, hırsızsınız' Bunu demek çok kolay. Bana da derler sana da derler. Yoldan geçen de birbirine der. Ama bu tabii ki bir sebep sonucu başlattırır. İsnat ederken burada kişileri rencide etmeksizin, haklarını gasbetmeksizin bunları yapmak lazım. Yoksa suç unsuru varsa kimse bunu örtemez. Başkan da örtemez, hiç kimse örtemez. Bizim demek istediğimiz adalet doğru ve gerçekçi olarak işlesin ve yerini bulsun.”
Emniyet teşkilatına ilişkin de Karakullukçu, “Emniyet teşkilatımız bizim en çok korumamız gereken teşkilatımız. Göz bebeğimiz. Devletle vatandaşın ilk karşılaştığı nokta önemli. Ama esas görevi polisin, toplumun huzurunu, refahını korumak ve güvenliğini sağlamaktır. Biz buna ikinci bir görev daha vermişiz. Adli görevi vermişiz, işte adliyenin görevi veyahutta savcılarımızın talimatıyla tabii sistemimiz içerisinde buna imkan veriyor. Onun bilgisi içinde yapıyor. Ama yani eğer bu yapılacaksa doğru dürüst yapılsın dedik. Bu arkadaşları bundan kurtaralım, asli görevlerinin yanında esas görevi haline gelmiş. Esas görevi yapacaksa daha uzman kişiler yapsın. Daha bilinçli kişiler yapsın” dedi.