Karakoldan alıp gömmüşler

Güncelleme Tarihi:

Karakoldan alıp gömmüşler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2010 00:00

Kâhtalı Medine Memi... Her gün dayak yediği dedesiyle babası diri diri kümesin yanına gömdüğünde 17’sine 2 ay vardı. Hiç fotoğrafı olmadı. Okula da gitmedi. Karakola gitti. Dayaklarından bıktığı tarikatçı, kaçakçı dedesini şikâyet için. Her gördüğü polisi Arka Sokaklar’daki “Rıza Baba” sanıyordu. Ama o karakoldaki “Polis Rıza”lar koruyamadı Medine’yi. Karakoldan o çıkışı, eve son dönüşüydü...

MEDİNE’nin ailesi, Kâhta’nın Bostanlı Köyü’nden. Hürriyet Mahallesi, 6’ncı Sokak’ta yaşıyorlar. Babası, Ayhan Memi’nin (40) doğuştan sağ ayağı kısa.
10 çocuk babası.
Medine, üçüncü çocuğu.
Mahallede ekmek fırını var. Babası Fethi(65) ile annesi Bedriye (65) ile aynı evde yaşıyor. Evde baba Fethi Memi’nin sözü geçiyor.

KAÇAKÇI TARİKATÇI

Ailenin reisi. Menzil tarikatından. Her cuma gecesi yaşıtı 15 kişiyle tefli zikir ayini yapıyor.
Ramazan’da mahallenin teravih namazını evin avlusunda, Sıddık Cami’sinin imamı olmadığı zaman da imamın cüppesini giyip namaz kıldırıyor.

Medine’nin dedesi Fethi Memi, SSK’dan emekli, babası fırıncı olsa da esas kazançları, sigara, çay ve kolonya kaçakçılığından.
Mahalleliyle görüşmüyorlar. İçe kapalı bir hayat sürüyorlar.

KADINLARA AİLECE DAYAK

Komşular, yüksek duvarla çevrili avludan yükselen çığlıkları duyduğunda, “Yine Fethi Memi kimi dövüyor” diyorlar.
/images/100/0x0/55eb57f1f018fbb8f8bb2b1d

Babasının sözünden çıkmayan Ayhan Memi, kızlarını okula göndermedi.
Medine’yi, ablası Sohbet’i ve ilköğretim çağındaki iki kızını da.
Medine, Kuran okuyan, namazında, orucunda, başı örtülü bir kızdı. Televizyonda “Arka Sokaklar” dizisini seyrediyordu.

DİZİDEKİ POLİS RIZA’YA GÜVENİP KARAKOLA GİTTİ

Dizideki polis müdürü Rıza Baba, en büyük kahramanıydı.
Annesi, babaannesi ve kız kardeşleri gibi dedesinden dayak yiyordu. Ama bir yıl önce susmamaya, mahalledeki Hürriyet Polis Merkezi’ne gitmeye karar verdi.
Sadece biri kayda geçse de, iddiaya göre, dört kez gidip dedesinin dayaklarından şikayetçi oldu. Polisi kötüleyen, gitmemesini tembihleyen akrabalarına, “Rıza Baba” örneğini verdi.
Polisler, dedesinden korktuğunu söyleyen Medine’ye, “Korkma, biz devletiz. Sana bir şey yapamazlar” diyerek cesaretlendirdi.

O KARAKOLDAYKEN EV BASILIR MI?

Fethi Memi, torununun kendisini polise ihbar etmesine tahammül edemiyordu.
Söylendiğine göre, son dayağında Medine’nin başına silahı dayamış, “Seni öldürürüm” demişti. Medine soluğu yine karakolda aldı.
Dedesinin ruhsatsız silahları olduğunu ihbar etti. Kendisi henüz karakoldayken polis eve operasyon düzenledi. Yapılan aramada ruhsatsız bir av tüfeği ile ÇEK 16’lısı otomatik tabanca ele geçirildi.
Olay yargıya intikal etti.
Medine’nin ortadan kaybolduğu 2009 Ekimi’nden kısa süre önce mahkeme sonuçlandı: Dede Fethi Memi, 10 ay hapis cezasına, 5 bin 500 TL para cezasına çarptırıldı.
Kâhtalılar, polisi, Medine’ye sahip çıkmamakla eleştiriyor. “Polis, muhbiri korumadı. Medine karakoldayken baskın yapılır mı? Birkaç gün sonra yapsalardı, Medine’nin ihbar ettiği ortaya çıkmazdı. Polis aileyi kıza düşman etti” diyor.

KOMŞU FARK ETTİ

Polis Merkezi Emniyet Amiri Mehmet Avcı ise silah ihbarını, Medine’nin Siverek’te yaşayan ablası Sohbet’in yaptığını söylüyor.
Medine’nin ortadan kaybolduğu, komşular tarafından geç fark edildi.
Bunun üzerine babası Ayhan Memi, yakın çevresine kızının evden kaçtığını söylemekle yetindi.
2 Aralık’ta yapılan bir ihbar üzerine, Medine’nin çürümeye yüz tutan cesedi, evin avlusunda, kümes duvarına bitişik ve üzeri beton kaplı bir çukurdan çıkarıldı.

ANNE: KAZAYSA HASTANEYE NİYE GÖTÜRMEDİLER

Medine’nin cesedi bulunduktan sonra tutuklanan Fethi ve Ayhan Memi, “susma hakkı”nı kullanmıştı.
Adıyaman Kapalı Cezaevi’ne gönderilen baba oğul, açık görüş ziyaretine giden akrabalarına olay gününü anlattılar.
Dedsi, Medine’ye gözdağı vermek isterken, kazara merdivenden avluya düşmüştü.
Hiç kıpırdamadığı için öldü sanıp paniğe kapılmışlardı.
Yenisi sipariş edilen demir merdivenin ayağı için önceden kazılan hazır bir çukur da vardı zaten.
Gömüp üzerine beton dökmüşlerdi.
Kocası ve kayınbabası böyle dese de o gün evde olmayan Medine’nin annesi İmmihan söylediklerine hiç inanmıyor. “Madem kazaydı, neden alıp hastaneye götürmediler? Yavrumu öldürdüler. Çeksinler cezalarını” diyor.

FOTOĞRAFI YOKTU EŞKÂLİNİ VERDİLER

Medine’nin hiç fotoğrafı olmadığı için yakın akrabalarına eşkalini sordum.
Dedesinin kardeşi ve mahallenin muhtarı Mustafa Memi, önce Medine’nin cesedini teşhis için çağrıldığı morgda, savcının tespitini aktardı:
Boyu 1.60 cm, 55 kilogram.
Sonra Medine’yi tarif etti;
“Kumraldı, gözleri ve teni buğday rengiydi. Elmacık kemikleri çıkıktı, çenesi sivri. Burnu kibardı. Güzelce bir kızdı.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!