Turaç TOP-Burcu TANER/Ä°ZMÄ°R, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2011 17:56
İZMİR’deki Karabağlar Karakolu’nda polisler tarafından dövülmesiyle ilgili görüntüler büyük yankı uyandıran Fevziye Cengiz, açığa alınan polis memurlarıyla ilgili yürütülen idari soruşturma kapsamında İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi. Delil dosyasında kadının yediği dayak sonrası çektiği fotoğraflar da yer aldı.
Geçen Temmuz ayında eşiyle gittiği Karabağlar İlçesi’ndeki müzikholde gözaltına alınan, götürüldüğü karakolda polis memurlarından yediği dayak görüntüleri ortaya çıkan Fevziye Cengiz, eşi Murat Cengiz ile birlikte, öğle saatlerinde, Konak’taki Emniyet Müdürlüğü binasına gitti. Avukatıyla birlikte Hukuk Şube Müdürlüğü’ne giren Fevziye Cengiz’in, açığa alınan polis memurlarıyla ilgili yürütülen idari soruşturma kapsamında ifadesine başvuruldu. Hızlı adımlarla emniyete giden Fevziye Cengiz’in saçlarını da boyattığı dikkati çekti.
KARAKOLDA KADINA FECÄ° DAYAK / WEB TVÂ
Soruşturmanın detayları da ortaya çıkmaya devam ederken, polis memurlarının yargılanacağı 17’inci Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki davayla ilgili, Cumhuriyet Savcısı tarafından atanan bilirkişilerin de yanlı rapor tutarak soruşturmayı etkilediği ileri sürüldü. Bilirkişi olarak atanan polis memurları M.D., M.K. ve Ü.D.’nin, kamera görüntülerinin sadece bazı yerlerinden fotoğraflar alarak, soruşturma evrakına yorumlarını ekleyip Cumhuriyet Savcısı’na teslim ettiği dile getirildi. Soruşturma evrakındaki bilirkişi raporlarında, polisin kadını dövmesinden çok, kadının gösterdiği mukavemet yorumlarının yer aldığı ortaya çıktı. Fevziye Cengiz’in avukatlarının da, soruşturmayı yanlış yönlendirdikleri gerekçisiyle bilirkişiler hakkında da dava açmak için hazırlık yaptığı kaydedildi.
Â
İFADE VERMEYE BÖYLE GELDİ / WEB TV
DELÄ°L FOTOÄžRAFLAR DOSYADAÂ Â
Fevziye Cengiz’in olaydan sonra kendi cep telefonundan çektiği, yüzündeki izleri gösteren fotoğraflar da dava dosyalarında delil olarak yer aldı.
Fotoğraflarda, adli tıp uzmanının, basit ekimoz dediğinin aksine Cengiz’in sağ yanağındaki derin izler dikkat çekti.
"GEREKEN YAPILACAK"Raporu veren Dr. A.T. ile ilgili konuşan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdener Özer ise, olayın mutlaka araştırılması ve incelenmesi gerektiğini belirterek konuyla ilgili toplantı yapacaklarını, ortada doktor tarafından işlenmiş suç söz konusuysa disiplin yönetmeliği gereğince işlem yapılacağını belirtti.
Özer, "Türk Tabipler Birliği’nin Disiplin Yönetmeliği çerçevesinde gerekeni yapacağız. Ama bu sadece inceleme aşamasında. Sonuçla ilgili gelişmeleri önümüzdeki dönemde kamuoyuyla paylaşacağız" diye konuştu.
Görüntüleri izlediğini ve buna ’darp edilmemiştir’ raporu vermenin mümkün olmadığını savunan Özer, "Biz hekimimizin nasıl bir rapor verdiğini bilmiyoruz. Bu konuda yorum yapamayız ama tabii ki görüntülerden darp edilmemiş kişi izlenimi alınmıyor. O nedenle ben mesleki etik değerlere bağlı olarak raporunu verdiği inancındayım. Soruşturmanın sonucunu paylaşacağız" dedi.
’Darp raporu’ verilmemesinin ortaya çıkmasının ardından polislerin doktorlar üzerinde baskısının olup olmadığı yönündeki soruya da yanıt veren Özer, şöyle konutu:
"Bizim bu konuyla ilgili, bu durumda bir hastaya nasıl yaklaşılması gerektiği aşikar. Kanıta dayalı tıp verileri içinde bunu yapıyoruz. Bunun bir protokolü vardır ve bunu uyguluyoruz. Eğer bir hekim Hipokrat yemini ettiyse bu protokole uymak zorundadır. Olayı tam bilmiyorum. Polis baskısıyla olup olmadığı konusunda bir şey söylemem doğru değil. Ama bir hekimin her türlü baskıya karşı boyun eğmeden yapması gereken hizmeti ve değerlendirmeyi yapmak zorundadır. Yeminimizin gereğidir. Etik açıdan da bu böyledir."
Olayla ilgili CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ise, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından cevaplanması istemiyle TBMM’ye bir soru önergesi verdi. Olayın, Türkiye’de sistem sorunu olduğunu dile getiren Köktürk, tutanakların çarpıtılmasının, emniyetin hangi noktaya geldiğinin bir göstergesi mi olduğunu, savcılar ve hekimlerle ilgili geniş kapsamlı bir soruşturma yapılıp yapılmayacağını sordu.
Â
DAYAK YÄ°YEN O KADIN KONUÅžTU / WEB TVÂ
Â
Â
4.5 SAAT Ä°FADE VERDÄ°
Â
İzmir’deki Karabağlar Karakolu’nda yediği dayakla gündeme gelen Fevziye Cengiz, açığa alınan polis memurlarıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında mülkiye müfettişlerine 4.5 saat boyunca ifade verdi. Müfettişlerin, Cengiz’e, karakolda yaşadığı olayı başta sona detayıyla anlatmasının istendiği belirtildi.
Â
"ADALET Ä°STÄ°YORUM"
Â
Cengiz, ifade vermesinin ardından İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş’la birlikte bir televizyon kanalındaki programa katıldı. Eşiyle birlikte eğlenmeye gittiklerini söyleyen Cengiz, polisin kendilerinden kimlik istediğini söyleyerek, "Eşim kimliğimizi almak üzere arabaya gittiğinde beni tartaklayarak polis aracına götürdüler. Başımı eğip araca zorla bindirdiler. Karakolda olanları zaten biliyorsunuz 15-20 dakika darp edildim. Psikolojim bozuldu. Yaşananlar ortada adalet istiyorum" diye konuştu.
Â
"YİNE DÖVERLER DİYE KORKTUM"
Â
Yediği dayaktan sonra darp raporu için hastaneye gittiğini söyleyen genç kadın, doktorun kendisiyle ilgilenmediğini ifade etti. Cengiz, "Hastaneye gittiğimde doktora beni dövdüler dedim, ancak kapının aralık olduğunu ve beni döven polislerin duyduğunu düşündüğüm için daha fazla konuşamadım. Beni yine döverler diye korktum" dedi. Kendisini hastaneye götüren polislerin, telefonunu açmaya çalıştığı için tehditler savurduğunu ifade eden Cengiz, bir polisin de ’Ben seni dövmedim vicdanım çok rahat’ dediğini ileri sürdü.
Â
"YAŞADIKLARIMI EŞİMİN KULAĞINA FISILDADIM"
Â
Dayak yedikten bir süre sonra eşinin de karakola alındığını söyleyen Fevziye Cengiz, "Polisler duymasın diye yaşadıklarımı eşimin kulağını hafifçe fısıldadım" dedi. Polisin kendisine gömleğini yırttığı gerekçesiyle dava açtığını söyleyen Cengiz, bunu kabul etmediğini belirterek "Ben gömleği nasıl yırtabilirim, zaten buna gücüm yetmez ki" dedi.
Â
"BARONUN DESTEĞİ OLMASA AYAKTA KALAMAZDIM"
Â
Olayın yaşandığı zamanlarda darplı fotoğraflarını çektirip, medya da dahil heryere başvurduğunu ifade eden Cengiz, kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini belirterek "Allah İzmir Barosu’ndan razı olsun, onlar olmasaydı ayakta kalamazdım" diye konuştu. Baro sayesinde görüntülerin ortaya çıktığını söyleyen Cengiz, "bu görüntüler olmasa, 6 buçuk yıl hapis yatacaktım. Hala korkuyorum, çünkü hala tehdit alıyorum, çalıştığım mekanlar bile tehdit ediliyor" dedi.
Programda, İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş da görüşlerini ifade etti. "Fevziye Cengiz’e yapılan şeyin adı işkencedir" diyen Pektaş, olayın, Karabağlar Karokolu gibi karakollarda, işkencenin kanıksandığını ortaya koyduğunu ifade etti. Görüntülerdeki bir polisin, yanında kadın dayak yerken, hiçbirşey olmamış gibi telefonla konuştuğuna dikkat çeken Pektaş, "Sanki rutin bir uygulamaymış gibi hissediyor ve korkuyorsunuz" dedi.
Â
Â
Â
Â
Â
Â
Â
Â
Â
Â
Â