Güncelleme Tarihi:
Muratpaşa İlçesi’nde kuyumculuk yapan ve bir kafeterya işleten Halil Kara, iddiaya göre, 5 Ocak günü alacaklı olduğu kişiler tarafından, kendileri hakkında başlattığı icra takibini kaldırması için adliyedeki ilgili icra müdürlüklerinden birine zorla götürüldü. Kimliğini alma bahanesiyle bu kişilerin yanından ayrılan Halil Kara, çay ocağına saklandıktan sonra 155’i arayarak polisten yardım istedi. Çağrıya yanıt veren görevli, Kara’yı adliye polisine yönlendirdi. Ancak çay ocağındaki görevlilerle Kara arasında tartışma çıktı. Açık cezaevindeki hükümlülerin görev yağtığı çay ocağına dışarıdan birinin girmesinin yasak olduğu söylenince Kara duruma tepki gösterdi. Çay ocağındaki bir hükümlü ile Kara arasındaki tartışmaya polis müdahale etti.
Polise direnip küfür ettiği ileri sürülen Kara, adliyenin giriş katındaki polis noktasına götürüldü. Yere yatırılıp elleri arkadan kelepçelenen Kara, hastaneye sevk edilip sağlık raporu alındıktan sonra Bahçelievler Polis Merkezi’ne teslim edildi.
Hakkında ’Devlet malına zarar vermek, hakaret, tehdit ve görevli memura mukavemet’ suçundan işlem yapılan Kara, polis merkezinde şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Kara ifadesinde, Hristiyan olduğu için şiddet gördüğünü iddia etti. Polis noktasındaki polislere, "Ben haksızlığa dayanamıyorum. Ben bir Hıristiyanım" dediğini, bunun üzerine darp edildiğini savunan Kara, "Hıristiyan olduğum için bana zulüm ettiler. Bana saldırıp darp eden polisler hakkında şikayetçiyim" dedi.
Olayla ilgili tutanaklar, müşteki polislerin beyanları, kamera görüntüleri dikkate alınarak savcılıkça yürütülen soruşturma üzerine Kara hakkında, 5.5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle Antalya 15’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Soruşturmada müşteki polislere küfredip tehdit ettiği ileri sürülen Kara’nın, adliye kontrol noktasına getirildiğinde etrafta bulunan çöp kovalarına, masa ve sandalyelere tekme attığı, kafa attığı, zapt edilmesi için yere yatırıldığında kendi işaret parmağını ısırıp yere kafa attığının anlaşıldığı belirtildi. İddianamede, polislerle ilgili ise zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtildi.
Açılan davanın ilk duruşmasına müşteki polis memurlarından Dilaver Akacar, Bilal Şirin, Necip Yıldırım, Sezai Yazıcı ile sanık Halil Kara katıldı. Polis memurları sanığın adliyede kendisini sakinleştirmek isteyen polislere küfür edip "Rüşvetçiler" diyerek hakaret ettiğini söyledi. Sanığın adliye nezarethanesine götürüldüğünde kendine zarar vermeye çalıştığını da iddia eden polis memurları, Kara’nın ayaklarıyla tekme attığını, polisin kendisine işkence yaptığını iddia etmek içinse kendi kendine zarar verip kafasını yere vurup parmağını ısırdığını ileri sürdü.
Kara ise asıl mağdurun kendisi olduğunu belirtti. İşkenceye maruz kaldığını ileri süren Kara, kimseye hakaret etmediğini, direnmediğini söyledi. Polis noktasındaki kamera kayıtlarının izlenmesini isteyen Kara, "Ben ’Haksızlığa dayanamıyorum. Ben Hıristiyanım’ deyince bana daha çok vurdular" dedi.
Duruşma, başka bir müşteki polisin dinlenmesi ve kamera kayıtlarının izlenmesi için ertelendi.