Güncelleme Tarihi:
Ulu Önder 1928’de 3’üncü kez geldiği Samsun’da valinin hazırlattığı tekneye binmiyor, “Karakaş nerede?” diye soruyor. Kalabalığın arasından fırlayıp, “Emrinizdeyim paşam” diyen Karakaş’ın teknesiyle çıkıyor Samsun’a.
ATATÜRK’ün, 19 Mayıs 1919’da milli mücadele ateşini yakmak için geldiği Samsun’da kendisini teknesiyle karaya çıkaran Mustafa Karakaş’ı hiç unutmadığı ortaya çıktı. Karakaş’ın yakınlarının anlattığına göre Atatürk, 16 Eylül 1928’de harf devrimini anlatmak için geldiği Samsun açıklarında vali ve belediye başkanının hazırlattığı tekneye binmedi. Mustafa Kemal, kendisini karşılamaya gelenlere, “Karakaş nerede?” diye sordu, kalabalığın arasından fırlayıp, “Emrinizdeyim paşam” diyen Mustafa Karakaş’ın teknesiyle sahile çıktı. Atatürk’ü 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru’ndan alıp teknesiyle Samsun’da karaya çıkaran Mustafa Karakaş’ın oğlu Ruhi Karakaş yaklaşık 1 ay önce vefat etti. Ünlü ressam İbrahim Çallı’nın torunu Yaşar Çallı’nın kayınpederi de olan Ruhi Karakaş, vefatından önce kızı Çiğdem Çallı’nın sınıf arkadaşı İnci Figen Yılmaz’a babasının anılarını anlattı. Ruhi Karakaş’ın anlattıklarına göre Mustafa Kemal ile Mustafa Karakaş’ın 1919 ve 1928’de yaşadıkları o hikâye şöyle:
O MAVİ GÖZLER
“Babam Osmanlı döneminde Bahriye subayıymış. Beyoğlu’ndaki bir meyhanede kavgaya karıştığı öğrenilince, rütbesi alınarak subaylıktan atılmış. Çok üzülmüş, çok pişman olmuş ama nafile. Denizciliği iyi bildiği için gidip Samsun’a yerleşmiş. O zamanlar Samsun’da liman yok. Büyük gemiler açıkta demirliyor ve insanlar gemiden karaya mavna denilen yük gemileriyle naklediliyor. Babam da teknesiyle gemilerden yolcu ve eşya taşıyarak nafakasını çıkarıyormuş.
Bir pazar günü İstanbul’dan bir paşanın heyetiyle birlikte Samsun’a geleceğini duymuş. Haber kulaktan kulağa hızla yayılıyormuş. Subaylık macerası yarım kalan babam da paşayı görme merak ve hevesine kapılmış. Pazartesi sabahı haber, ‘Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa geliyor’ şeklinde netleşmiş. Bir diğer söylenti ise geminin İngilizler tarafından torpillerle batırılacağıymış. Babam o sabahı şöyle anlatırdı: ‘19 Mayıs sabahı saat 08.00. Sert poyrazlı bir hava. Altı gemici ve ben, hafif çırpıntılar içinde sallanan sandalımızda hep birden, gözlerimizi bir noktaya dikmiş bekliyorduk. İşte Fener Burnu’nda ufak bir gemi göründü. Bandırma süzüldü ve demirledi. Geminin güvertesine çıkıncaya kadar geçen zamanı hatırlamıyorum. Yalnız onun mavi gözleri hâlâ gözlerimin önündedir. Yanında altı kişi vardı. Kim olduklarını bilmiyorum.’
YANAKLARINDAN ÖPMÜŞ
O mucizevi karşılaşmayı babam hep gözleri dolarak anlatırdı. Huzuruna çıkarıldığı engin bakışlı Paşa’nın ona kim olduğunu soruşunu, kendisini ‘eski bahriye zabitlerinden Mollaoğlu Mustafa’ olarak tanıtırken yaşadığı heyecanı, ‘Acele etmelisiniz Paşam. İngilizler gelmek üzere olabilirler, bir an önce sizi karaya ulaştırayım,’ derken yaşadığı telaşını sanki o anları yeniden yaşıyormuş gibi anlatırdı. Mustafa Kemal Paşa kendisine denizde ve karada refakat eden bu karakaşlı, gözü pek genç adamı yanaklarından öperek ona teşekkürlerini ifade etmiş.
9 YIL SONRA ONUR
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilk adımı olan bu önemli tarihten 9 yıl sonra, 16 Eylül 1928’de Mustafa Kemal bu sefer Cumhurbaşkanı olarak harf devrimini anlatmak için yeniden Samsun’u ziyaret etmiş. İzmir Vapuru yine açığa demirliyor ancak bu sefer vali, belediye başkanı ve hükümet erkanı Atatürk’ü karşılamaya gidiyor. Babam da teknesiyle bu kalabalığın içine karışıyor. Tekneler gemiye yanaşıyor, karşılama heyeti gemiye çıkarılıyor ve Atatürk’e saygılarını iletiyorlar. Karaya çıkmak için hareketlendiklerinde, o büyük insan etrafına bakınıp ‘Karakaş nerede?’ diye soruyor. Kulaklarına inanamıyor babam. Hayranı olduğu o büyük kumandan tarafından hatırlanmanın heyecanı içinde, ‘Emrinizdeyim paşam’ diyerek fırlıyor kalabalığın arasından ve ellerine sarılıyor. ‘Teknen burada mı?’ diye soruyor deniz bakışlı kumandan. O da ‘Emrinizde Paşam’ diye cevaplıyor kalbi ağzından çıkacak kadar heyecan içinde. ‘Ben sahile Karakaş’ın teknesiyle çıkacağım’ diyor Ulu Önder. Gemideki Cumhurbaşkanlığı forsu, babamın teknesine asılıyor ve babam da büyük bir gururla paşasını ikinci kez Samsun’a çıkarıyor.”
Soyadı oldu
ATATÜRK’ün kendisine hitap ettiği ‘Karakaş’ı soyadı olarak alan Mustafa Karakaş, ölünceye kadar Samsun’da her 19 Mayıs kutlamalarında tören alanında Atatürk’ün büstünü aynı gururla aynı duygularla taşımış.