Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz yıl, yani 2023 resmi kayıtlara göre şimdiye kadar yaşanan en sıcak yıl oldu. Ancak uzmanlar iklim değişikliği etkilerinin önümüzdeki yıllarda daha fazla hissedileceği konusunda uyarıyor. Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi araştırmacıları, iklim değişikliğinin 2026-2050 yılları arasında ülkemizde yaz turizmini nasıl etkileyeceği üzerine bir çalışma yaptı ve bu çalışmanın sonuçları makale olarak yayımlandı. Merkez müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda söz konusu makaleye dikkat çekerek, “İklim krizi yakın vadede yaz turizmini kuzey kıyılarımıza kaymaya zorlayacak. Buna göre hazırlık yapmalıyız” dedi. Araştırmayı Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi araştırmacıları Dr. Nazan An ve Dr. Mustafa Tufan Turp ile konuştuk.
HAVASI VE DOĞASI İDEAL
Dr. An, yapılan çalışmayı şöyle anlattı: “Yaptığımız çalışmada Karadeniz kıyılarını alternatif turizm destinasyonu olması bakımından ele aldık. Karadeniz Bölgesi’nde yaz ve kış mevsimleri birbirinden farklılık gösteriyor ve kendine özel bir iklimi var. Bu bölgeye bakma sebebimiz, artık popüler olan kıyı bölgelerimizde iklim değişikliğine bağlı olarak ziyaretçi konforunun azalmaya başlaması. Araştırmamız 2026-2050 yılları için gerçekleştirildi. Burada da birtakım parametreleri inceledik. Bunlardan biri termal konfordu. Normal sıcaklıkla birlikte zemin etkisini, günlük yağış miktarını, kilometre cinsinden rüzgâr hızını ve bulut ölçüsünü dikkate aldık. Farklı hesaplamalar yaptık. Dolayısıyla bu hesaplamaları yaparken insan konforunun tehlikeli, kabul edilemez, kabul edilebilir, en ideal ya da mükemmel boyutta olup olmadığına baktık. Bunları hesapladıktan sonra vardığımız sonuç Türkiye’nin Karadeniz kıyılarının yaz sezonunda ziyaretçiler için gerekli konfor seviyesine sahip olabileceğiydi.”
GÜNEY BAHARDA TERCİH EDİLECEK
Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Araştırmacısı Dr. Mustafa Tufan Turp ise şunları söyledi:
“Sıcaklıklar artık sağlığımızı etkileyecek seviyeye geldi. Mesela yazın İstanbul’da geceleri bile 20 derecenin üstündeki sıcaklıklarla karşılaşıyoruz. Akdeniz bölgesindeki sıcaklık dalgalarının ise artık hayatı tehdit eder seviyeye geleceğini öngörüyoruz. İnsanlar sağlık sorunları yaşadıkça yeni arayışlara başlayacak.
Gelecekte Karadeniz’in yaz turizmi için uygun olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca turizm hareketliliğinde lokasyonla birlikte zamanlama da değişebilir. Örneğin Antalya’ya temmuz-ağustos ayları yerine mayıs ya da ekim aylarında gitmek daha cazip hale gelebilir. Yani Akdeniz bölgesinde turizm hareketliliği yaz aylarından bahar aylarına kayabilir.”
KAYAK MERKEZLERİ KAR MAKİNELERİNE MUHTAÇ KALACAK
Kurak günler artıyor, sıcak hava dalgaları bunaltıyor. Kimi bölgeler kara hasret kalırken kimi bölgeler ani sellerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Hürriyet’e değerlendirmelerde bulunan İsveç’deki Umea Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Demiroğlu’na göre Türkiye’deki kayak tesisleri artık daha fazla kar makinesi kullanmak zorunda kalabilir. Kuruldukları bölgede ekonomik ve sosyal hayata katkı yapan kayak merkezlerinin son yıllarda kara hasret kaldığını söyleyen Demiroğlu, şunları ifade etti:
“Batı illerindeki kayak merkezleri cazibesini kaybedebilir. Kış turizmi daha çok Doğu Anadolu’ya kayabilir. Bu da kayak için daha fazla havayolu kullanacağımızı gösteriyor. Yatırımların mutlaka bu gözle değerlendirilmesi gerekiyor. Yakın vadede Ege ve Akdeniz kıyılarında sıcak etkisi bizi esir alabilir. Şu an bile Akdeniz’de öğlen güneşlenmek çok zor hale geldi. 10-15 yıl sonra bu etki daha da artacak. Hem yaz hem de kış turizmi için daha sürdürülebilir, çevreyle uyumlu ve kontrollü turizm yatırımları gerekiyor.”