Güncelleme Tarihi:
Karadeniz'e kıyısı olan altı ülkenin temsilcilerinin üye olacağı Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Ağı (KASKA), Karadeniz'in ekolojik dengesinin korunması için çözümler üretecek ve bu çözümlerin hayata geçirilmesi için lobi faaliyetleri yapacak. Ancak Türkiye ayağı, sancılı bir kuruluş dönemi yaşıyor. KASKA'ya karşı bir cephe kuruldu bile. Hatta kimileri oluşumun uluslararası petrol şirketlerinin bir tezgahı olduğunu bile iddia ediyor!
Bulgaristan'da çalışmalarını sürdüren TIME (Bu Benim Çevrem) isimli bir sivil toplum kuruluşu 1-5 Eylül 1998 tarihleri arasında Varna'da bir atölye çalışması düzenlemişti. Çalışmanın amacı, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin sivil toplum örgütleri arasındaki ilişki ve etkileşimi güçlendirmekti. Her Karadeniz ülkesinden üçer örgütün davet edildiği toplantıya Türkiye'den de TURMEPA, Doğa ile Barış Derneği ve İnsan Yerleşimleri Derneği (İYD) ile daha önce Karadeniz için kurulmuş olan NGO Forum adlı kurumun Genel Sekreterliği'ni üstlenen Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu katıldı. Karadeniz'i kurtarmak için planlar yapılan toplantıdan bir iletişim ağı fikri çıktı.
Altı Karadeniz ülkesi temsilcisinin üye olacağı Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Ağı (KASKA) adlı oluşumda genel amaç Karadeniz'in korunması, onarılması ve sürdürülebilir gelişiminin sağlanması... Amaca ulaşılması için şeçilen araçlar ise halkı bilinçlendirme, Karadeniz'in ekolojik dengesinin korunması için çözümler üretme ve bu çözümlerin hayata geçirilmesi için lobi faaliyetleri yapma...
Karadeniz'i kurtarmak için başlatılan çalışmalar, 1994 yılında kurulan ve BM tarafından parasal destek sağlanan Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Forum'a dayanıyor. Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler tarafından kurulan ‘‘Karadeniz Çevre Programı’’ adlı oluşumun çalışmaları sonucu ortaya çıkan Karadeniz STK Forumu, geçen hazirandan itibaren BM'den fon alamamaya başladı. KASKA ile benzer özellikler taşıyan oluşumun mali sıkıntı içine girdiği bir dönemde de bu yeni oluşum gündeme geldi.
AĞDAN AL HABERİ
Kurulması planlanan ağ, en basit haliyle doğru bilgilerin örgütler arasıdaki paylaşımını amaçlıyor. Ancak tüzüğünde belirtildiği kadarıyla karar alma yetkisi de olacak. Altı ülkenin her birinden seçilecek altı kişi ile herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üye olmayan, konusunda uzman üç akademisyenden oluşacak bir yönetim kurulu, karar alma sürecinde ve ağın gelişiminde rol üstlenecek. İstanbul'da kurulacak olan bölgesel ofis aracılığıyla örgütler arasındaki haber alışverişinin sağlanacak. Karadeniz'in herhangi bir bölgesinde ortaya çıkan bir çevre sorunu, bölgedeki sivil örgüt tarafından ofise gönderilecek, ofis de bilgiyi bütün üyelere dağıtacak. Bilgiyi gönderen kuruluş KASKA'nın üyesi olmak zorunda değil. Ama iletişim ağına üye örgütlerin, kendilerinden istenen bilgileri ofise gördermek gibi bir yükümlülükleri var.
Kuruluşun ülke içinde tanıtımını İnsan Yerleşimleri Derneği'nden Dr. Tanay Sıdkı Uyar üstlendi. Samsun, Trabzon, Zonguldak, Ankara ve İstanbul'da yapılan bölgesel toplantıların ardından 12-13 aralık tarihlerinde yine İstanbul'da ulusal toplantı yapıldı. Ancak bu 31 sivil toplum örgütünün katıldığı bu toplantıda yaşanan bazı görüş ayrılıkları yüzünden Türkiye'nin uluslararası kuruluşa göndereceği temsilci belirlenemedi.
KASKA'YA KARŞI CEPHE
Toplantıda yaşanan tartışma, yeni oluşumun Karadeniz STK Forumu'na alternatif bir kuruluş olup olmayacağı konusu üzerinde yoğunlaştı. Bazı sivil toplum kuruluşlarının Karadeniz Çevre Programı'nın devam ettirilmesi konusunudaki ısrarı ve yeni kurulacak iletişim ağının onun yerine geçirilmemesi talebi, tartışmada KASKA karşıtı cepheyi birleştirdi.
Tartışılan bir başka konu da sivil iletişim ağı olarak ortaya çıkan yapının aslında bir karar organı olup olmadığı sorusuydu. Doğa ile Barış Derneği Başkanı Yüksel Üstün, ‘‘Ben kendi bölgem hakkında Amerika'dan gelen adamlardan eğitim almayacağım gibi, yapacağım eylem için yönetim kurulundan da izin almak zorunda bırakılamam’’ diyerek KASKA'ya itiraz etti.
Toplantının sonunda bu ağın izlenmesi, destekleyicilerinin araştırılması maksadıyla dokuz kişilik bir izleme komitesi kuruldu. Eğer KASKA'ya dahil olunacaksa, KASKA'nın hazırlık çalışmalarını da bu grubun yürütmesi kararlaştırıldı. Grup şimdi organizasyona girip girmeyeceğine karar verecek. Karar olumsuz olursa Türkiye'den isteyen örgüt bireysel olarak KASKA'ya başvurusunu yapacak ve zaman içerisinde ayrı bir ulusal toplantı yapılacak.
BUGÜN VARNA'DALAR
Bugün Varna'da diğer beş Karadeniz ülkesinden gelecek sivil toplum kuruluşlarının belirlediği yönetim kurulu üyeleri bir toplantı yapacak. Ancak Türkiye'yi, hala beklemede oluduğu ve bir aday belirlemediği için İnsan Yerleşimleri Derneği adına Dr Tanay Sıdkı Uyar gözlemci olarak temsil edecek. Bu toplantıda, kurulacak KASKA'nın tüm ülkelerde gözden geçirilen taslak tüzüğü yeniden tartışılacak ve sivil toplum kuruluşlarının 1999 yılı eylem planı kararlaştırılacak.
Dr. Tanay Sıdkı Uyar, kuruluşun Türkiye'de yaşadığı sancılı döneme rağmen KASKA adına umutlu. ‘‘Amacı bir iletişim ağı kurmak olan KASKA ilk toplantısında bu kadar örgütü bir araya getirmekle bile başarılı bir başlangıç yapmış sayılır’’ diyor.
S.O.S. veren sorunlar
Karadeniz'in acil çözüm bekleyen sorunlarının başında deniz kirliliği geliyor. Karadeniz, sularına karışan kanalizasyon, kıyılarına dökülen çöpler ve gemilerle gizlice bırakılan kimyevi atıklar yüzünden tamamen yok olmak üzere. Kirlilik yüzünden sularında oluşan kükürt gazı, deniz seviyesinin ilk 100 metresinden sonra yaşama izin vermiyor. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının gündemindeki diğer konular ise şöyle: Kirlilik yüzünden ekolojik dengenin bozulması ve birçok bitki türünün yok olmaya yüz tutması, kıyılarından çıkarılacak petrolün üretiminden nakliyesine kadar çevreye yapacağı etki ve teknolojik gelişmelerin doğa hayatı üzerinde bırakabileceği kötü izler,
Karadeniz'de tüm kıyı ülkelerini doğrudan ilgilendiren bu sorunların yanı sıra, bir de ülkelere has, bölgesel çevre sorunları var. Ancak KASKA ile birlikte bu sorunların bölgesel olmaktan çıkıp tüm Karadeniz'e mal edilmesi planlanıyor:
Rize'nin Çamlıhemşin bölgesinde yapılmak istenen baraj ve baraja bağlı olarak sular altında kalacak olan Fırtına Vadisi...
Samsun'dan Hopa'ya kumsal boyunca inşa edilmesi düşünülen sahil yolu...
Rusya'da petrol konsorsiyumunun kıyı boyunca yapacağı platformlarla Rusya'nın turizmden gelir sağladığı tek bölgesinin kirletilmesi...
Don Nehri'nde yapılan baraj yüzünden yukarıya gidemeyen balıkların, Don Nehri'ni ilelebet terketme olasılığı...
Petrol şirketleri kuşkusu...
KASKA'ya destek veren kuruluşlar hakkında ortaya atılan iddialar, bu kuruluşların uluslararası petrol şirketlerince desteklendiği ve bölgede bu şirketlerin çıkarlarını korumak için çalışan kuruluşlar olduğu yolunda. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının çevre konusundaki dirençlerini kırmak ve petrol tankerlerine yol açmak için bütün sivil toplum örgütlerini kontrol altına almaya planladıkları öne sürülüyor. BM'nin Karadeniz STK Forum'un fonlarının kesilmesiyle bu kuruluşun ortaya çıkmasının da bir tesadüf olmadığı savunuluyor. Bu görüşler KASKA'ya karşı çıkan sivil toplum kuruluşlarının ve İşçi Partisi'ne yakınlığıyla bilenen Aydınlık Gazetesi'nin iddiaları...
Akdeniz'de de var
Dr. Tanay Sıdkı Uyar, Türkiye'de yaşadığı sancılı döneme rağmen KASKA adına umutlu.
Kaska'ya benzer nitelikler taşıyan bir yapılanma, Akdeniz için faaliyet gösteriyor. Karadeniz için KASKA'da neler planlanıyorsa, Akdeniz için aynı amaçları taşıyan Med-Forum adındaki örgütlenme parasal desteğini Avrupa Birliği'nden aldığı fonlardan sağlıyor. Tanay Sıdkı Uyar'ın İnsan Yerleşimleri Derneği olarak üyelik başvurusu yapacaklarını söylediği Med Forum'a, Türkiye'den ayrıca aralarında TURMEPA'nın da bulunduğu üç kuruluş üye.