Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanlığı 'covid19.saglik.gov.tr' adresinde Türkiye haritası üzerinden yayımlanan verilere göre, Karadeniz Bölgesi'nde Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize, Covid-19 vaka sayılarının yüksek olması nedeniyle 3 haftadır ‘çok yüksek riskli’ kategorisinde yer alıyor. Alınan tedbir ve kısıtlamalara rağmen Karadeniz’deki vakalarda beklenen düşüşün yaşanmaması üzerine bilim insanları harekete geçti. KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın önderliğinde oluşan uzman ekip, vaka sayısının yüksek olduğu bölgede farklı aile gruplarından alınacak Covid-19 örneklerini ‘gen sekansı’ yöntemiyle inceleyecek. Protokolü hazırlanan araştırmayla bölgeye özgü ve daha önce tanımlanmamış yeni bir mutasyonlu virüsün izi aranacak.
'SAYILARI BU YÜZDELERDE TUTAN BİR NEDEN VAR'
KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, bölgede Covid-19 sayılarının kontrol altına alınamaması nedeniyle bu çalışmayı başlattıklarını söyledi. İngiliz varyantı Covid-19 virüsünün sadece Karadeniz’de olabileceğini düşünmediğini belirten Prof. Dr. Aydın, “Ülkemizdeki sayılardan 4 kat yüksek sayıda olmamızın bir başka nedeni olmalı. Mutasyon mutlaka vardır demiyoruz ama bu sayıları bu yüzdelerde tutan bir neden var. Nedenlerden bir tanesi bu olabilir diye bu çalışmayı yapacağız. ‘Kesitsel’, yani sınırlı sayıda örnekte yapılacak bir çalışma olacağı için de mutasyon yakalamamız durumunda konuya ciddi derecede ışık tutacaktır. Yakalamama şansımız olması nedeniyle bir yorum yapamayacağız. Bu çalışmanın daha ileriye taşınması gerekli olabilir” dedi.
‘MUTASYON BEKLENTİMİZ ÇOK YÜKSEK DEĞİL’
Covid-19 virüsünün bölgede en fazla yayıldığı Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’deki üniversitelerin de desteğiyle toplanacak virüs örneklerinin izole edilerek ‘gen sekansı’ yöntemiyle inceleme yapacaklarını anlatan Prof. Dr. Aydın, şöyle konuştu:
"Çalışmanın protokolü yazılmaya başlandı, fakat ekonomik kısıtlılık nedeniyle yapacağımız ‘kesitsel’ çalışma çok ciddi bir sonuç vermeyebilir. Ayrıca mutasyon beklentimiz de çok yüksek değil. Genetik bir değişim meydana geldiği düşünülürse bilim çevreleri, bölgedeki pozitifliklerin yüzde 5’inin ‘gen sekansı’nın yapılmasını önermektedir. Bu kadar ciddi bir maliyeti üniversite olarak bunun altından çıkmamız imkansız. O yüzden kesitsel bir çalışma hazırladık. Her ilden 6’şar virüsü izole edip bunların sekansını analiz edeceğiz ve bunların bilinen İngiliz, Güney Afrika, Brezilya, ABD’de yeni tanımlanan California ve New York mutasyonlarından farklı olup olmadığını inceleyeceğiz.”
'MUTASYON ŞÜPHESİ İÇİMİZİ KEMİRDİ'
Araştırma ekibinde yer alan KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Esra Özkaya, virüsün, farklı aile grupları ve coğrafik bölgeleri temsil edecek virüs alt gruplarından alınacak numuneler üzerinde çalışacaklarını ifade etti. Bölgedeki vaka sayılarına belirgin farklılık olduğunu dile getiren Dr. Özkaya, “Bu farklılık, ‘mutasyon kaynaklı veya burayı temsil edebilecek özel bir mutasyon olabilir mi’ şüphesiyle içimizi kemirdi. Bunu inceleyebilmek için de bir proje planladık. Mutasyon çalışmaları çok daha derin araştırmalar, çok daha geniş gruplar halinde çalışılması gerek. Fakat biz sadece bu dönemi temsil edecek küçük sayılarda çalışılabilecek bir proje planladık. Bunların içinden bölgenin farklı aile gruplarını ve coğrafik bölgeleri temsil edecek suşları tercih etmeye çalıştık. Bunların ileri incelemelerini yapıp bölgemizi temsil edecek bir mutasyonla karşılaşabilir miyiz diye bakacağız” dedi.
'VİRÜS ÖRNEKLERİNİ TOPLUYORUZ'
KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Irmak Baran da virüsün genetik materyali olan DNA ve RNA'sında farklılık olup olmadığını 'sekanslama' yöntemiyle araştıracaklarını söyleyerek, "Yeni bir mutasyon şu an sadece teorik olarak bir varsayım. Bu gerçekten böyle mi, bunu araştırmak için çalışmayı planlıyoruz. Bunun için çok sayıda çevre illerin de katılımıyla beraber virüs örneklerini toplayıp biriktiriyoruz. Bunları seçerken de belirli örneklere dikkat ediyoruz. Viral yükü yüksek olan ve başka mutasyonların saptanmadığı hastalardan tercih etmeye çalışıyoruz. Bu sayede de eğer varsa buraya özgü bir mutant bunu ortaya koymayı kolaylaştırmış olacağız" diye konuştu.