Güncelleme Tarihi:
KABUL EDERSEM KURTULACAKLARINI SANIYORLAR
Savcılığın kendisine gösterip sorduğu Batı Çalışma Gurubu (BÇG) belgelerini hiç görmediğini beyan eden Karadayı, aleyhinde verilen ifadeler için de, “Genelkurmay Başkanı olduğum dönemde astım olan komutanlar zannedersem, eğer ben 28 Şubat dönemindeki BÇG belgelerinin düzenlenmesi hususunda emir verdiğimi kabul edersem, bu atılı suçlardan kurtulacaklarını, davanın düşeceğini, eylemlerini ast üst ilişkisi içinde yaptıklarına ilişkin savunmalarının mahkemece kabul göreceğini ve bu şekilde kurtulacaklarını düşündükleri için bu şekilde beyanda bulunmuş olabilirler” dedi. Karadayı, ifadesinden daha önce basına yansıyanlar dışındaki şu bölümler dikkate çekti:
GEREKİRSE İÇ DİSİPLİN ÇALIŞIR
“TSK iç politikanın dışındadır ve dışında kalacaktır. Kimse onu siyasetin içine çekmeye ve göstermeye çalışmasın bundan üzüntü duyuyoruz. Münferit ve ferdi olaylar TSK’nın siyaset içinde olduğunu göstermez. Bu olaylar değerlendirilip gerekirse kendi iç disiplinimiz içinde lüzumlu tedbirler alınır. Yasalara göre bu bizim işimizdir.
KİMSE DE TEPKİSİZ OLAMAZ
Bu arada ülkemizde milletimizin ve silahlı kuvvetlerimizin fevkalade hassas olduğu gelişmeler var ise ki vardır, buna hiç kimse tepkisiz ve tarafsız olamaz. Ancak bunların çözüm yeri TBMM’dir. Bu çatı altında her şeyin çözülebileceğine ve çözülmesi gerektiğine inanıyorum. TSK kendi asli vazifesinin başındadır. Benim temel bakış açım budur ve yaşam boyu buna riayet etmişimdir. Ben 27 Mayıs ve 12 Eylül’ü gördüm. Darbelerin ülkeye neler getirdiğini biliyorum. Demokrasiye ve meclisin üstünlüğüne inanıyorum. Yasal mevzuat haricinde herhangi bir şeye bilerek ve isteyerek imza atmadım.
MGK KARARINA PARALEL HAZIRLANMIŞ
(BÇG belgeleri) Genelkurmay Başkanlığı Karargâhımızda hazırlanan bu belge 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulunda alınan kararlarına paralel hazırlanmış bir belge görünümündedir. Aslında kuvvet komutanlarına yazılan yazılarda benim imzam veya parafım olması gerekir. Karargah kendi iç bünyesinde böyle bir çalışma yaparak belgeyi hazırlayabilir. Belgeden haberim olmadığı parafım ve imzamda bulunmadığı için söyleyecek bir sözüm yoktur.
SİLAH BİLGİSİNİ CUMHURBAŞKANINA İLETTİM
Camilere silah işine gelince, ben piyasada bulunan basın yayın organlarında camilere pompalı tüfek yelleştirildiğine dair iddia ve haberleri Cumhurbaşkanına ilettim. Bu konuda raporda gelmiş olabilir tam hatırlamıyorum. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak hakkında çıkan haberler ve neticesinde gerçekleşen yargılama süreçleriyle ilgili olarak, ben bu belgeyi hiç görmedim. Bu belge konusunda bana hiç bir bilgi verilmedi. Belgede imzam ve parafım yoktur. Ayrıca belgenin içeriğine de iştirak etmiyorum.
(Dizilerde laiklik mesajları verilmesi) Ben bu belgeyi hiç görmedim belge konusunda bana hiç bir bilgi verilmedi.
(O günlerde gazete ve televizyonlarda psikolojik hareket malzemesi olarak kullanılan “Temiz Toplum”, “Aydınlık için Bir Dakika Karanlık”, “Fadime Şahin”, “Müslüm Gündüz” böyle bir çalışmanın ürünü müydü?)
Benim bu faaliyetlere ilgili bir bilgim yoktur. Yalnız toplumda bu tür gerginliklerin olduğunu hatırlıyorum.
(RP’nin iktidara gelmesi sonrası ABD ve İsrail ile yapılan görüşmeler, askeri müdahale için icazet alındığı iddiası) Soruda belirtilen faaliyetlerden haberim yoktur. Eğer yabancı ülkelerle görüşülmüş ise İsrail ile askeri teknoloji almak amacı ile irtibat sağlanmıştır. Biz terörle mücadele amacıyla Irak’a gidince ABD bize bazı malzeme ve teknolojiyi vermekten vazgeçti. Bu teknolojileri almak için Başbakan Erbakan’ın bilgisi dahilinde İsrail ile irtibat kurulmuştur.”