Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2013 16:54
Türkiye kamuoyu Devrimci Karargah Örgütü’nün ismini ilk olarak 7 Ağustos 2008’de duydu.
O gün Karacaahmet Mezarlığı’nın içinde bulunan el yapımı bir düzenekten 1. Ordu Komutanlığı’na bağlı Selimiye Kışlası’na doğru havan topu ile 4 atış yapıldı. Mermilerden üçü mezarlıktaki ağaçlara isabet etti. Dördüncü mermi ise kışlaya 500 metre uzaklıktaki bir çöp kamyonuna isabet etti. Şarapnel parçalarıyla 4 kişi yaralandı. Polis saldırıyı Devrimci Karargah Örgütü’nün gerçekleştirdiğini açıkladı. 23 Ağustos 2008’de örgüt ikinci kez Karacaahmet Mezarlığı’ndaydı. Termos içerisine yerleştirilen zaman ayarlı ve parça tesirli bomba polis tarafından fark edildi ve fünye ile imha edildi. İddiaya göre, polis müdahale etmeseydi 22 dakika sonra bomba patlayacaktı. 1 Aralık 2008’de Sütlüce’deki AK Parti İl Başkanlığı’na cep telefonu kutusunda gönderilen bomba x-ray cihazında patladı. Saldırıda 5’i polis 12 kişi yaralandı. Ağır yaralı polis memuru Hüsnü Uyan 29 gün sonra şehit oldu.
12 Ocak 2009’da,
Beşiktaş’taki bir bankanın ATM’sinde meydana gelen patlamanın Devrimci Karargah tarafından organize edildiği iddia edildi. Polis 27 Nisan 2009’da örgütün yöneticisi olduğu iddia edilen Orhan Yılmazkaya’nın Bostancı’daki evine operasyon düzenledi. Orhan Yılmazkaya polislere silahla karşılık verdi. TV’lerde canlı yayınlanan çatışmada emniyet amiri Semih Balaban şehit oldu. 16 yaşındaki Mazlum Şeker de hayatını kaybetti. Orhan Yılmazkaya ölü ele geçirildi.
Çatışmanın hemen ardından Devrimci Karargah operasyonları başladı. 4 dalga halinde yapılan operasyonlar sol grupların neredeyse tamamına dokundu. Toplam 17 kişi tutuklandı ve haklarında örgüt üyeliği suçlamasıyla dava açıldı. İlk duruşması 22 Şubat 2010’da görülen davayla ilgili daha sonra ek bir iddianame hazırlanmış iki dava birleştirilmişti. Hanefi Avcı da bu birleştirme sırasında Devrimci Karargah davasının sanıkları arasında girmişti.
MOLOTOFÇU DENİLEN SDP’Lİ DE SANIKTI
Gezi Parkı olayları sırasında polis kılığına girerek molotof kokteyli attığı iddia edilen SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu da davanın sanıkları arasındaydı. Ulaş Bayraktaroğlu gözaltına alınmasının ardından tutuklanmış ve bir süre sonra serbest bırakılmıştı.