Karabekir'in kızı babasını anlattı
Güncelleme Tarihi:
DHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2012 13:49
KAZIM Karabekir’in kızı Timsal Karabekir, Ermeni soykırımı iddialarının inkarını suç sayma girişimine belgelerle cevap verdi, "ABD arşivlerini açarlarsa, babamın ve milletimizin yaptığı iyilikleri görürler, ama buna cesaretleri yok" dedi.
Kurtuluş Savaşı’nın komutanlarından, eski TBMM Başkanı Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir, Gediz Üniversitesi’ne konuk oldu. Uluslararası İlişkiler Kulübü öğrencilerinin davetlisi olarak gelen Timsal Karabekir, ’Kazım Karabekir’in gözüyle yakın tarihimiz’ konulu söyleşi gerçekleştirdi. Timsal Karabekir, kendisini dinlemek için 600 kişilik salonu tıklım tıklım dolduran gençlere Milli Mücadele’nin ne şartlarda kazanıldığını anlattı. Karabekir, Avrupa’da en son Fransa’da gündeme gelen sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayma girişimlerine, Ermeni diasporasının bu yöndeki girişimlerine tarihi belgeler ve babasının anılarıyla sert yanıt verdi. Trabzon’daki yetimhanede kalan Ermeni çocuklarla gençlerin babasına sunduğu teşekkür yazısını gösteren Timsal Karabekir, "Bu nasıl soykırım böyle" diye sordu? Büyük bir yalanla ve ucunda toprak kapma emeli bulunan karalama kampanyasıyla karşı karşıya olduğumuza dikkat çeken Karabekir şunları söyledi:
"Atamıza ve bizlere "soykırım’ suçunu yapıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kimse ihanetten ise söz etmiyor, Doğu Anadolu’da Ermeniler tarafından katledilen Türkler’i kimse hatırlamıyor. Şimdiye kadar pek çok toplu Türk mezarlığı bulundu, açılmayı bekleyen 189 daha var ama bir tek bile toplu Ermeni mezarlığı yok. Ermeniler geçmişte olduğu gibi bugün de birileri tarafından maşa olarak kullanılıyor. Gerçekleri görmek istiyorlarsa sadece bizim arşivlerimize değil, ABD’nin arşivlerine de baksınlar. Eğer bakarlarsa Türkler’in, babamın tüm yaşananlara rağmen Ermeniler’e yaptıkları iyilikleri görürler. Ama buna cesaretleri yok."
Timsal Karabekir, siyasi hesaplar uğruna sözde Ermeni soykırımının inkarını suç saymaya kalkanları da ikiyüzlülükle suçlarken, "Peygamberimize hakareti ifade özgürlüğü olarak kabul edenler, "soykırım yok’ diyeni hapse atmaya kalkıyor. İçimizde de kimileri Ermeniler’den özür dilemeye yelteniyor. Eğer özür dileyeceksek Ermeniler’den değil, onların saldırılarıyla can veren atalarımızdan özür dilemeliyiz. Tarihi bir sınavdan geçiyoruz. Bu topraklar kolay kazanılmadı, her karışına kanımız aktı, sahip çıkalım" dedi.
Timsal Karabekir, babası Kazım Karabekir’e Ermeni yetim çocuk ve gençler tarafından 1922 yılında verilen teşekkür yazısının öyküsünü de şöyle anlattı:
"Anadolu’daki Ermeniler’e gösterilen hoşgörü, soykırım yalanının başlatıldığı 1915’ten sonra, Kurtuluş Savaşı sırasında da devam etti. Kendisi de bir yetim olan babam, tüm yetimlere babalık yapmıştı. Bu çocuklar arasında çok sayıda Ermeni de vardı. Trabzon’da Amerikalılar tarafından kurulan yetimhanedeki o Ermeni küçükler, Kazım Paşa’dan ve Türk askerlerinden gördükleri şefkat nedeniyle teşekkür yazısını sundu. 1910’lu yıllarda Ermeni çetecilerin yaptığı zulmün en yakın tanıklarından Kazım Karabekir, her şeye rağmen Ermeniler’e kol kanat germişti. Çünkü onun ve bu milletin yüreğinde insan sevgisi vardı. Kurtuluş Savaşı’nın zor şartlarında bile o sevgiyle minik yürekler ısıtılmıştı."
"Atamıza ve bizlere "soykırım’ suçunu yapıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kimse ihanetten ise söz etmiyor, Doğu Anadolu’da Ermeniler tarafından katledilen Türkler’i kimse hatırlamıyor. Şimdiye kadar pek çok toplu Türk mezarlığı bulundu, açılmayı bekleyen 189 daha var ama bir tek bile toplu Ermeni mezarlığı yok. Ermeniler geçmişte olduğu gibi bugün de birileri tarafından maşa olarak kullanılıyor. Gerçekleri görmek istiyorlarsa sadece bizim arşivlerimize değil, ABD’nin arşivlerine de baksınlar. Eğer bakarlarsa Türkler’in, babamın tüm yaşananlara rağmen Ermeniler’e yaptıkları iyilikleri görürler. Ama buna cesaretleri yok."
Timsal Karabekir, siyasi hesaplar uğruna sözde Ermeni soykırımının inkarını suç saymaya kalkanları da ikiyüzlülükle suçlarken, "Peygamberimize hakareti ifade özgürlüğü olarak kabul edenler, "soykırım yok’ diyeni hapse atmaya kalkıyor. İçimizde de kimileri Ermeniler’den özür dilemeye yelteniyor. Eğer özür dileyeceksek Ermeniler’den değil, onların saldırılarıyla can veren atalarımızdan özür dilemeliyiz. Tarihi bir sınavdan geçiyoruz. Bu topraklar kolay kazanılmadı, her karışına kanımız aktı, sahip çıkalım" dedi.
Timsal Karabekir, babası Kazım Karabekir’e Ermeni yetim çocuk ve gençler tarafından 1922 yılında verilen teşekkür yazısının öyküsünü de şöyle anlattı:
"Anadolu’daki Ermeniler’e gösterilen hoşgörü, soykırım yalanının başlatıldığı 1915’ten sonra, Kurtuluş Savaşı sırasında da devam etti. Kendisi de bir yetim olan babam, tüm yetimlere babalık yapmıştı. Bu çocuklar arasında çok sayıda Ermeni de vardı. Trabzon’da Amerikalılar tarafından kurulan yetimhanedeki o Ermeni küçükler, Kazım Paşa’dan ve Türk askerlerinden gördükleri şefkat nedeniyle teşekkür yazısını sundu. 1910’lu yıllarda Ermeni çetecilerin yaptığı zulmün en yakın tanıklarından Kazım Karabekir, her şeye rağmen Ermeniler’e kol kanat germişti. Çünkü onun ve bu milletin yüreğinde insan sevgisi vardı. Kurtuluş Savaşı’nın zor şartlarında bile o sevgiyle minik yürekler ısıtılmıştı."