Güncelleme Tarihi:
Ağustos ayı başında Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşmiş Milletler Çevre Programı ile İklim ve Temiz Hava Koalisyonu temiz hava konusunda çağrı yaptı. Açıklamada ‘Temiz Hava Girişimi’ adındaki yeni oluşum duyurulurken, BM Genel Sekreteri’nin İklim Eylem Zirvesi Özel Temsilcisi Luis Alfonso de Alba, iklim ve hava kirliliği krizlerinin aynı sebeplerden kaynaklandığını ve birlikte ele alınması gerektiğini söyledi. Türkiye’de ise Temiz Hava Hakkı Platformu dört yıldır bu konuyla ilgili bilimsel veri üretiyor ve temiz hava hakkı için savunuculuk yapıyor. TEMA, Greenpeace, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), Yeşil Düşünce Derneği, Sağlık ve Çevre Birliği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Türk Nöroloji Derneği’nin de aralarında bulunduğu 16 sivil toplum kuruluşunun girişimleriyle oluşturulan platform bu sene bir yıllık bir çalışmanın sonucu olarak hava kirliliği ve sağlık etkilerini ortaya koyan ‘Kara Rapor’ yayımladı. Raporda, 2016-2017 ve 2018 yılları mercek altına alındı.
SOLUNUM YOLUYLA KANA VE KALBE GİRİYOR
2013 yılında DSÖ hava kirliliğini kanser yapıcı maddeler arasına eklendiğini belirten Temiz Hava Hakkı Platformu HASUDER temsilcisi Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, en az sigara kadar tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğunu söylüyor. Kirli havadan kaçışın mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Çağlayan, “Hava kirliliğinin akciğer, kalp hastalıklarında çok önemli rol oynadığını, çocuklarda nörolojik bozukluklara sebep olduğunu biliyoruz. Havada yer alan maddeler belli limitlerde olmalı. Havanın içerisinde çözülmüş şekilde bulunan maddeler, havada bulunan asılı kalan tozlar bulunuyor. Bunların büyüklüğü çok önemli. Bu maddelere 10 mikronun üzerindeyse hapşırık ve öksürükle bunları atabiliyoruz. Ancak 10 mikronun altındaysa bu nefesimize giriyor. 2.5 mikron boyutundaki toz ise solunum vasıtasıyla kana, kalbe kısaca tüm vücuda giriyor” diye uyarıyor.
Partiküler kirliliğin çok yaygın olduğunu belirten Çağlayan, “Türkiye’de hava kalitesi kontrol yönetmeliğinde DSÖ ’nün belirlediğine göre daha yüksek hava kirliliğine izin veriliyor. Kirlilik göstergeleri için örgütün limitleri esas alınmalı” diyor.
RAKAMLARLA HAVA KİRLİLİĞİ
Türkiye’de 2017 yılında hava kirliliği trafik kazalarının 7 katı can aldı.
2018’de hava kalitesi ulusal sınır ve değerlerine göre değerlendirildiğinde 81 ilin yüzde 56’sı kirli hava soludu.
2017’de hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlere indirilseydi Türkiye’de yaşanan ölümlerin yaklaşık yüzde 13’ü engellenebilirdi.
2018’de hava kalitesi en kötü il Kahramanmaraş olarak belirlendi. Kahramanmaraş’ı Iğdır ve Mersin takip etti.
2018’de Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre tek temiz il Ardahan’dı.
2017’de hava kirliliğine bağlı yaşanan ölüm sayısının en fazla olduğu ilk üç il İstanbul, Bursa, ve Ankara.