Kara para aklama yöntemleri

Güncelleme Tarihi:

Kara para aklama yöntemleri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2008 15:36

İş adamı Erol Evcil ile Hüseyin Kayapalı'nın da aralarında bulunduğu 211 sanığın, “kara para aklamak” suçundan yargılandığı davaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, Evcil ve diğer sanıklarca aklanan kara paranın 52 milyon 820 bin YTL olduğu ileri sürüldü.

Haberin Devamı

Davanın görüldüğü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin talebi doğrultusunda Sayıştay uzmanlarının da yer aldığı 7 kişi tarafından 183 sayfalık bilirkişi raporu mahkemeye gönderildi.

Raporda, dosyaların incelenmesi sonucu, Erol Evcil'in paralarının kaynağını, “1995 yılında öldürülen iş adamı Nesim Malki cinayetinden kalan ve 1995 yılı değerleriyle yaklaşık 2 trilyon lira olan para, dolandırıcılıkla elde edilen banka kredileri ve kamu kurumlarına olan borçların” oluşturduğu kaydedildi.

Evcil'in 1999'dan beri kara para akladığı öne sürülen raporda, dolandırıcılıktan elde edilen banka kredilerinin, özellikle Türkiye İş Bankası ve Ticaret Bankası'nca Evcil'in firmalarına kullandırılan krediler olduğu anlatıldı.

Raporda, Evcil Grubu'nun gerçekleştirdiği usulsüz işlemlerin de kara para olarak nitelendirilmesi gerektiği savunularak, bu işlemler arasında Eze Zeytincilik'in gerçeğe aykırı beyanda bulunup hileli yollara başvurarak grubun borcunu azaltması da gösterildi.

KARA PARA AKLAMA YÖNTEMLERİ

Raporda, kara paranın aklanması için kullanılan yöntemler şöyle anlatıldı:
“İlk aşamada yasa dışı yollardan elde edilen kazancın fiziki olarak bankalara aktarıldığı, banka çalışanları ile işbirliği yapılmak suretiyle bu aşamaya kolaylıkla gelindiği, mali kuruluşların çalışanlarının da kara paranın aklanmasında işbirliklerinin olduğunun takibatını yürüten Bursa Cumhuriyet Savcılığınca alınan ifadelerle ortaya konulduğu, kara para aklamada rol alan şahısların ifadelerinde, banka çalışanlarının iş yerleri ve ikametlerine kadar gelip banka dekontlarını imzalatmaları, hesap açılışlarında şahısların bankaya gitmeden adlarına havaleler yapılması gibi hususların bunu gösterdiği, bu aşamada herhangi bir zorlukla karşılaşılmadığı anlaşılmaktadır.”

Haberin Devamı


Raporda, kara para aklama için “kaynağı yasa dışı olan fonların mali sisteme girdikten sonra kaynağından hızla uzaklaştırıldığı ve takibi zorlaştıracak çok sayıda işlem içerisine sokulduğu” vurgulandı. Böylece “Nakit Yatış ve Çekiliş İşlemlerinin Kullanımı” yöntemiyle, çok sayıda gerçek kişi üzerine açılmış hesaplar kullanılarak yüksek tutarlı fonların parçalara bölünmesi ve mali sisteme sokulması esasına dayanan bir organizasyon oluşturulduğu” dile getirilen raporda, kurulan sistem kapsamında organize bir biçimde çok sayıda kişi adına, çeşitli dönemlerde ve çeşitli bankalar nezdinde hesaplar açıldığı kaydedildi.

Haberin Devamı

Raporda, açılan her hesabın çok sayıda alt hesaplara bölündüğü ve toplamda yüksek hacme ulaşan meblağların parçalara bölünerek bu hesaplara nakit olarak yatırılıp bankacılık sistemi içerisinde nemalandırıldığı belirtilerek, daha sonra paranın bir hesaba ya da bir bankadan başka bir bankaya aktarılarak ayrıştırıldığı ifade edildi.

Hesaplar arasında defalarca transferler yapıldığına işaret edilen raporda, mantıkla ve ticari hayatın işleyişiyle bağdaşmayan, banka ile müşteri için daha külfetli olan nakit işlemler ile bilinçli ve sistematik bir şekilde hesaplar arası bağlantının koparılmasının amaçlandığı bildirildi.

KARA PARANIN SİSTEME GİRMESİ

Raporda, böylece küçük miktarlarda bölünerek çeşitli kişiler arasında paylaştırılan ve bir bankadan diğerine ya da aynı bankanın farklı şubeleri arasında dolaştırılan paraların ekonomiye entegre olmasının ve paranın kaynağının yasal olarak sorgulanma sürecinin kapanmasının sağlandığı belirtildi.

Haberin Devamı


Kara paranın, ticaretten elde edilen fonlar haline dönüştürülmesi amacıyla özellikle paravan şirketler kullanılarak ekonomik sisteme entegre olması ve aklanması sağlandığı anlatılan raporda, bu yöntemlerle Evcil ve diğer sanıklarca aklanan toplam kara paranın 52 milyon 820 bin YTL olduğu kaydedildi.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI

Raporda ayrıca, Erol Evcil ve firmalarınca, Türkiye İş Bankası dışındaki diğer bankalardan kullanılan kredilerin kara para olarak nitelendirilmesinin söz konusu olmadığı vurgulandı.


Yıllardan beri ödenmeyen ve devletin çeşitli kurumlarına olan borçların da Erol Evcil'in şüpheli paralarının kaynaklarından olduğu savunulan raporda, bu çeşit ödenmeyen borçların borçlu açısından mali bir kaynak olduğu hususunda bir şüphe olmadığı dile getirildi.

Haberin Devamı

Raporda, 23 Ocak 2008'de yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanun'un 276. maddesi ile Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinin yeniden düzenlendiği ve vergi kaçakçılığındaki hapis cezasının alt sınırının 1 yıla yükseltildiği de anımsatılarak, söz konusu tarihten itibaren elde edilen paranın da kara para olarak sayılacağı ifade edildi.

Evcil ve şirketleri hakkında düzenlenen toplam 39 adet vergi raporunun tamamının 23 Ocak 2008'den önce düzenlendiği anlatılan raporun sonunda, Evcil'e ait olduğu kanısına varılan fonların bankacılık sistemi içerisinde yasal fonlar görünümünde nemalandırılması ve hareket ettirilmesinde Erol Evcil, Hüseyin Kayapalı ve Sibel Kayapalı'nın etkili olup, diğer sanıkları yönlendirdikleri belirtildi.

İDDİANAMEDEN

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca, Bursa Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ve söz konusu suç örgütünün silahlı olması gerekçesiyle özel yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen davanın iddianamesinde, Erol Evcil ile Hüseyin Kayapalı'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın, “çıkar amaçlı örgüt kurmak ve yönetmek”, “suçtan kaynaklanan mal varlıklarını aklamak” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 9 ile 26'şar yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
İddianamede, Hüseyin Kayapalı'nın ayrıca, iş yerinde bulunan mermilere ilişkin 1 ile 3 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Haberin Devamı


Fırat Ardıç, Öznur Yönek, Engin Eren ile Mustafa Özdalgıç'ın da aralarında bulunduğu 15 sanığın, “çıkar amaçlı örgüte üye olmak”, “dolandırıcılık” ve “suçtan kaynaklanan mal varlıklarını aklamak”tan dolayı 7,5 ile 21'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, 31 kişinin de “çıkar amaçlı örgüte üye olmak” ve “suçtan kaynaklanan mal varlıklarını aklamak” suçlarından 5,5 yıldan 14,5'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İddianamede, 137 sanığın, “suçtan kaynaklanan mal varlıklarını akladıkları” iddiasıyla 4-10'ar yıl arasında, 19 sanığın da “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak ve yardım yataklık etmek” suçlarından 1,5-4,5'ar yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!