“Kara liste” tasarısında El Kadı tartışması
Güncelleme Tarihi:
HÜKÜMETİN, Türkiye’nin OECD’nin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) üyeliğinin askıya alınmaması için 22 Şubat’a kadar yasalaştırmaya çalıştığı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Tasarısı’nın Meclis Genel Kurul görüşmeleri, “El Kadı” tartışmasına sahne oldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, BM’nin kara listesine girince Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “kefilim” dediği Suudi işadamı Yasin El Kadı’nın durumunu gündeme getiren muhalefete cevap verdi:
BM LİSTEDEN ÇIKARDI
“Yasin El Kadı içeride ve dışarıda açtığı mahkemeleri kazandı. BM de iki yıl önce kararını geri çekerek listeden adını çıkardı. ABD ve Avrupa aleyhine tazminat davaları açtı, şu anda ABD onunla uzlaşma içinde. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kendisiyle ilgili, suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti. Değerlendirmelerin buna göre yapılması lazım.”
ELİMİZİ GÜÇLENDİRECEK
“Günümüzde terörizmin finansmanıyla mücadele, terörizmle mücadelenin vazgeçilmez bir unsurunu oluşturmaktadır” diyen Şimşek, tasarının PKK’ya karşı Avrupa’da Türkiye’nin elini güçlendireceğini de savundu. Muhalefetin tasarıya ilişkin, “insan hakları ihlallerine yol açacağı” eleştirilerini “saygıyla karşıladığını” da söyledi. Türkiye’de yaşayanların işlediği terör suçları açısından yürürlükteki Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu hükümlerinin geçerli olduğunu anımsatan Şimşek, bu suçlar açısından tasarıyla getirilen Malvarlığının Dondurulması Değerlendirme Komisyonu’nun yetkili olmadığına dikkati çekti.
HABERAL’A DOKUNMAZ
Tasarının yasalaşması halinde tutuklu milletvekili Mehmet Haberal ya da başka Türk vatandaşlarının malvarlığının dondurulmasının da söz konusu olmadığını belirten Şimşek, Türkiye’de yerleşik olanlarla ilgili yabancı ülkelerden talep gelmesi halinde komisyonun Bakanlar Kurulu’na danışabileceğini bildirdi. Terör örgütü PKK’nın finansman kaynaklarına ilişkin resmi ve kesin veri bulunmadığını da belirten Şimşek, bir soru üzerine Suriye’deki El Kaide unsurlarını kendilerinin de terörist olarak nitelediklerini kaydederek, “Bu unsurlara özgürlük savaşçıları olarak bakmıyoruz, desteğimiz de söz konusu değil” dedi.
DONDURMADA 1 YIL ŞARTI
Şimşek, tasarıyla getirilen yeniliklere ilişkin de şu bilgiyi verdi:
“Bunlardan biri Bakanlar Kurulu, takdir yetkisine sahiptir. İkincisi, ülkemizin menfaatleri ile karşılık ilkesi dikkate alınacaktır. Son olarak o ülkeler, taleplerinin gerekçesini bildirmek zorundalar. Biz ülke olarak, zararlara karşı teminat talep edebileceğiz. Soruşturma 1 yıl içinde başlatılmazsa, bu dondurma kararı kaldırılabilecek. İdarenin her türlü eylemi, yargıya açıktır. Bu konuda da anayasaya aykırılık söz konusu değildir. Bu tasarı, insan hakları, hukuk devleti ilkesi ve güvenlik arasında bir denge kurmak suretiyle terörle mücadeledeki ülkemizin elini güçlendirmeyi, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmenin gereğini yerine getirmeyi amaçlıyor.”
10 MİLYARLIK ALTIN
Altının terörün finansmanında kullanıldığı şüphesinin oluşması halinde tüm verilerin alınacağını ve şüpheli işlem olması halinde gereğinin yapılacağını da kaydeden Şimşek, Türkiye’deki altın mevduatının 10 milyar, kıymetli maden mevduatının 15,6 milyar lira tutarında olduğunu belirtti. Şimşek, Suriye’den gelen sığınmacılara da bugüne kadar 610 milyon 500 bin lira harcandığını, bunun insani bir durum olduğunu ifade etti.