Kaplumbağa kanı içirilen çocuk komaya girdi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2001 01:53
Adana'da tedavi gören çocuklarının tıbben iyileşmeyeceği ve öleceği düşüncesine kapılan Yolaç ailesi, 1 yaşındaki lösemili Seda'yı Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nden gizlice çıkardıktan sonra Kütahya'ya götürdü.
Burada bir televizyonda şifalı bitkilerle her türlü hastalığı iyileştirdiğini ileri süren Mustafa Sarıkaya adlı kişiyi bulan aile, Sarıkaya'nın çocuğu görme ihtiyacı dahi duymadan yazdığı sözde reçeteyi aldı. Bu reçetede yazılan kaplumbağa kanından 3 çorba kaşığı içirilen, bunun yanısıra 2 ay boyunca ısırgan ve karabaş otunun suyu ve tohumu yedirilen Seda, komaya girince yeniden aynı hastaneye getirildi. Durumu çok kötü olan Seda ilk müdahalelerin ardından yaşama döndürülüp, kemoterapi tedavisine alındı.
TV'DE İZLEDİK, GİTTİK
Kızını geçen ekim ayında hastaneden kaçıran aile Sarıkaya'yı televizyonda gördüklerini söyleyerek şöyle diyor: ‘‘Hastanede kızımın hastalığını taşıyan 5 yaşındaki bir çocuk da daha önce aynı kişiye götürülmüş, biraz iyileşme belirtileri göstermiş. Çocuğumuz ilaç tedavisine olumlu yanıt vermeyince biz de şansımızı denemek istedik. Mustafa Sarıkaya'nın yazdığı reçetede belirttiği ot suyu ve tohumlarını Seda'ya 2 ay boyunca verdik. Ayrıca köyde yaşayan akrabalarımızın getirdiği 2 kaplumbağayı kesip, kanını içirdik. Ancak bir yararını görmedik. Durumu ağırlaşan Seda, komaya girdi. Bunun üzerine Seda'yı kaçırdığımız hastaneye geri götürdük. Yaptığımızın doğru olmadığını sonradan anladık ama, denize düşen yılana sarılırmış.’’
Seda'yı tedavi eden Balcalı Hastanesi Pediatrik Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Tanyeli, hastaları kocakarı ilaçlarıyla tedavi ettiğini ileri sürüp kandıran şarlatanlara engel olunması gerektiğini söylüyor.
Prof. Dr. Tanyeli, zakkum tedavisini de hatırlatıyor: ‘‘Geçtiğimiz yıllarda da zakkumla kanserin tedavisinin yapıldığı ileri sürülmüş ve bir çok insan aldatılmıştı. Bazı şifalı otlar bazı hastalıklara iyi gelebilir. Ancak hiçbir zaman tıbbi tedavinin yerini tutmaz. Ailesi Seda'yı yeniden bize getirdi. Şimdi kemoterapi tedavisi uyguluyoruz. Ancak sağlık durumu pek iyi değil.’’
TV'DE İZLEDİK, GİTTİK
Kızını geçen ekim ayında hastaneden kaçıran aile Sarıkaya'yı televizyonda gördüklerini söyleyerek şöyle diyor: ‘‘Hastanede kızımın hastalığını taşıyan 5 yaşındaki bir çocuk da daha önce aynı kişiye götürülmüş, biraz iyileşme belirtileri göstermiş. Çocuğumuz ilaç tedavisine olumlu yanıt vermeyince biz de şansımızı denemek istedik. Mustafa Sarıkaya'nın yazdığı reçetede belirttiği ot suyu ve tohumlarını Seda'ya 2 ay boyunca verdik. Ayrıca köyde yaşayan akrabalarımızın getirdiği 2 kaplumbağayı kesip, kanını içirdik. Ancak bir yararını görmedik. Durumu ağırlaşan Seda, komaya girdi. Bunun üzerine Seda'yı kaçırdığımız hastaneye geri götürdük. Yaptığımızın doğru olmadığını sonradan anladık ama, denize düşen yılana sarılırmış.’’
Seda'yı tedavi eden Balcalı Hastanesi Pediatrik Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Tanyeli, hastaları kocakarı ilaçlarıyla tedavi ettiğini ileri sürüp kandıran şarlatanlara engel olunması gerektiğini söylüyor.
Prof. Dr. Tanyeli, zakkum tedavisini de hatırlatıyor: ‘‘Geçtiğimiz yıllarda da zakkumla kanserin tedavisinin yapıldığı ileri sürülmüş ve bir çok insan aldatılmıştı. Bazı şifalı otlar bazı hastalıklara iyi gelebilir. Ancak hiçbir zaman tıbbi tedavinin yerini tutmaz. Ailesi Seda'yı yeniden bize getirdi. Şimdi kemoterapi tedavisi uyguluyoruz. Ancak sağlık durumu pek iyi değil.’’