Kaplan, Türk ve Tuğluk'tan müdahillik talebi
Güncelleme Tarihi:
Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2012 17:56
Ergenekon Davası’na BDP milletvekili Hasip Kaplan ile bağımsız milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk müdahil olmak için talepte bulundu. Ergenekon Davası’nda savunma yapan tutuksuz sanıklar ise suçsuz olduklarını söyleyerek, beraatlerine karar verilmesini istediler.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 61’i tutuklu 256 sanıklı Ergenekon Davası’nda Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Ahmet Türk, Hasip Kaplan ve Aysel Tuğluk avukatları aracılığıyla mahkemeye dilekçe sunarak davaya müdahil olma talebinde bulunduklarını açıkladı. Kaplan, Türk ve Tuğluk, Ergenekon ile birleştirilmeden önce İnternet Andıcı Davası’na iki kez müdahil olmak için başvurmuş, ancak mahkeme talebi ’atılı suçlardan zarar görmedikleri" gerekçesiyle’ reddetmişti. Kaplan, Türk ve Tuğluk, davaların birleşmesinin ardından tekrar davaya müdahillik talebinde bulundu.
"BİR RAHATSIZLIĞIN VAR MI, ELLERİN TİTRİYOR"
Ergenekon Davası’nın öğleden sonraki bölümünde ise tutuksuz sanıklar ifade verdi. Öğretmen olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Bekir Çelik, "Sivas Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler’e suikast yapılacağı ve suikastle ilgili kalem tabancayı taşıdığına ilişkin iddialara cevap verdi. Kalem silahı kendisine ’Adnan’ isimli arkadaşının hediye ettiğini iddia eden sanık Çelik, "Hediyeyi alarak hata yaptık. Bir anlık gaflet. Zaten silahın içinde bir tane mermi vardı. silah bozuktu ve basit bir silahtı" ifadelerini kullandı. Minas Durmazgüler’i tanımadığını söyleyen Çelik, 1994 ve 2001 yılları arasında Sivas Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığını dile getirdi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in "Ülkücü militan diye bir şey duydun mu?" sorusuna ise sanık Çelik, "Duymadım" diye cevap verdi. Savcı Pekgüzel’in, "Bir rahatsızlığın var mı, ellerin titriyor" sorusuna sanık Çelik, "Hayır bir rahatsızlığım yok. Ancak böyle bir şeyle ilk kez karşılaşıyorum. Heyecandan olabilir" dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ BENİM İÇİN KARA BİR LEKEDİR"
"Terör örgütü üyeliği benim için kara bir lekedir" diyen tutuksuz sanık Garip İrfan Torun, terörle mücadele etmiş biri olduğunu söyledi. Sorular üzerine sanık Torun 2007 -2009 yılları arasında ruhsatsız silah taşımaktan hüküm giydiğini anlattı. Ergenekon Soruşturması kapsamında İbrahim Şahin’in gözaltına alındığını basından öğrendiğini dile getiren Torun, "İbrahim Şahin’in bana sattığı silah acaba bir suça karışmış mıdır?’ düşüncesiyle emniyet yetkililerine silahı teslim ettim. İbrahim Şahin’den silahı bin 800 TL’ye aldım. Şahin’in geçmişi şanlı biri. O silahı alırken aklıma bir şey gelmedi" diye konuştu. Sorular üzerine Torun, "Şahin ile 2003 yılında tanıştık. Oğlumun kirvesidir" dedi. İbrahim Şahin’den silah aldığına dair bir belge almadığını söyleyen Torun, "İbrahim Şahin’in alevi cemaatleri liderlerine suikast yapacağı iddia ediliyor. Ben o iddialara katılmıyorum. Çünkü İbrahim Şahin birleştirici ve bütünleştirici bir insandır. Ayrıca devlet bünyesinde terörle mücadele birimi kurulacağı ve İbrahim Şahin’in de bu birimin başına getirtileceği Sivas’ta konuşuluyordu. Bence İbrahim Şahin’i konuyla ilgili birileri kandırmış olabilir. Çünkü Şahin hasta ve kulakları duymuyor" diye konuştu.
"BU DEĞERLİ İNSANLARIN BERAATİNİ TALEP EDİYORUM"
Sanık İrfan Torun, dava sanıklarından bazılarının vatana ve millete hizmet ettiğini belirterek, "Bu ülkenin bayrağının yanına başka bayrak dikmek isteyenler elini kolunu sallayarak dışarda geziyor iken, vatanına, milletine ve ülkesine hizmet etmiş bu insanların böyle bir davada yargılanması beni çok üzüyor. Hem kendimin hem de bu değerli insanların beraatini talep ediyorum" dedi. Mahkeme Başkanı Özese, tutuksuz sanıkların savunmasının alınmasına ara vererek duruşmayı 10 Mayıs saat 09.00’a erteledi.
"BİR RAHATSIZLIĞIN VAR MI, ELLERİN TİTRİYOR"
Ergenekon Davası’nın öğleden sonraki bölümünde ise tutuksuz sanıklar ifade verdi. Öğretmen olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Bekir Çelik, "Sivas Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler’e suikast yapılacağı ve suikastle ilgili kalem tabancayı taşıdığına ilişkin iddialara cevap verdi. Kalem silahı kendisine ’Adnan’ isimli arkadaşının hediye ettiğini iddia eden sanık Çelik, "Hediyeyi alarak hata yaptık. Bir anlık gaflet. Zaten silahın içinde bir tane mermi vardı. silah bozuktu ve basit bir silahtı" ifadelerini kullandı. Minas Durmazgüler’i tanımadığını söyleyen Çelik, 1994 ve 2001 yılları arasında Sivas Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığını dile getirdi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in "Ülkücü militan diye bir şey duydun mu?" sorusuna ise sanık Çelik, "Duymadım" diye cevap verdi. Savcı Pekgüzel’in, "Bir rahatsızlığın var mı, ellerin titriyor" sorusuna sanık Çelik, "Hayır bir rahatsızlığım yok. Ancak böyle bir şeyle ilk kez karşılaşıyorum. Heyecandan olabilir" dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ BENİM İÇİN KARA BİR LEKEDİR"
"Terör örgütü üyeliği benim için kara bir lekedir" diyen tutuksuz sanık Garip İrfan Torun, terörle mücadele etmiş biri olduğunu söyledi. Sorular üzerine sanık Torun 2007 -2009 yılları arasında ruhsatsız silah taşımaktan hüküm giydiğini anlattı. Ergenekon Soruşturması kapsamında İbrahim Şahin’in gözaltına alındığını basından öğrendiğini dile getiren Torun, "İbrahim Şahin’in bana sattığı silah acaba bir suça karışmış mıdır?’ düşüncesiyle emniyet yetkililerine silahı teslim ettim. İbrahim Şahin’den silahı bin 800 TL’ye aldım. Şahin’in geçmişi şanlı biri. O silahı alırken aklıma bir şey gelmedi" diye konuştu. Sorular üzerine Torun, "Şahin ile 2003 yılında tanıştık. Oğlumun kirvesidir" dedi. İbrahim Şahin’den silah aldığına dair bir belge almadığını söyleyen Torun, "İbrahim Şahin’in alevi cemaatleri liderlerine suikast yapacağı iddia ediliyor. Ben o iddialara katılmıyorum. Çünkü İbrahim Şahin birleştirici ve bütünleştirici bir insandır. Ayrıca devlet bünyesinde terörle mücadele birimi kurulacağı ve İbrahim Şahin’in de bu birimin başına getirtileceği Sivas’ta konuşuluyordu. Bence İbrahim Şahin’i konuyla ilgili birileri kandırmış olabilir. Çünkü Şahin hasta ve kulakları duymuyor" diye konuştu.
"BU DEĞERLİ İNSANLARIN BERAATİNİ TALEP EDİYORUM"
Sanık İrfan Torun, dava sanıklarından bazılarının vatana ve millete hizmet ettiğini belirterek, "Bu ülkenin bayrağının yanına başka bayrak dikmek isteyenler elini kolunu sallayarak dışarda geziyor iken, vatanına, milletine ve ülkesine hizmet etmiş bu insanların böyle bir davada yargılanması beni çok üzüyor. Hem kendimin hem de bu değerli insanların beraatini talep ediyorum" dedi. Mahkeme Başkanı Özese, tutuksuz sanıkların savunmasının alınmasına ara vererek duruşmayı 10 Mayıs saat 09.00’a erteledi.