Kapının önüne koyarız
Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın CNN Türk’teki açıklamalarının ardından, Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın eleştirileri ve Yalova Milletvekilli Muharrem İnce’nin olağanüstü kurultay çağrısıyla başlayan tartışmalara sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Yüzde 49 demokrasi paydasının bütünüdür, sadece CHP’nin değil. Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğiz. Kavga edenleri kapının önüne koyacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısında özetle şunları söyledi:
ADALET ARTIK YOK
İki OHAL kararnamesi daha yayınlandı. Toplam 102 bin 319 kişi kamu görevinden atıldı, sorgusuz sualsiz. Bunların hiçbirisinin haklarını arama özgürlüğü yok. Dijital ansiklopedinin yasaklandığı bir noktaya gelindi. Görevine iade edilen personelin görev yapmadığı sürede uğradığı zararı dava açamazsın diye kararname var. OHAL uygulamasıyla Anayasa fiilen askıya alınmıştır. TBMM’nin vermediği yetkileri bile OHAL kararnameleriyle düzenliyorlar. Vermediği yetkiler düzenlenirken, TBMM Başkanı itiraz dahi etmiyor ve TBMM Başkanı’nın açıkça onuruyla oynanmaktadır. Dikta yönetimlerinin koşulları OHAL kararnameleri ile sağlanmıştır. Hak, hukuk ve adalet kavramları artık Türkiye’de yoktur.
GERDAN KIRANA YARGIÇ MI DENİR
YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu), Türkiye’ye yaşattığı tabloyu hepimiz biliyoruz, bütün dünya biliyor. YSK’da görev yapan 10 hâkim, yasalara uymamışlardır. Yasalara uymayıp eylem yapanlara, bizim hukukumuzda çete denir. Orada oturan, karar veren 10 tane yargıç, yargıç değil YSK’nın çetesidir. Bütün uluslararası raporlara göre, adli, idari ve siyasi açıdan bizim tarihimizde bu mühürsüz seçim olarak kaydedilmiş durumda. Yargıç dediğin onurlu bir insandır. Kimsenin önünde eğilmez, hukukun üstünlüğüne inanır. Gerdan kıran adama yargıç mı denir?
Şunu herkesin bilmesini isterim, yüzde 49 demokrasi paydasının bütünüdür. Sadece CHP’nin değil, bunu yaparsak haksızlık yapmış oluruz. Yüzde 49, bu ülkede demokrasiye inanan bütün insanların ortak paydasıdır. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte yüzde 49 paydayı küçültmek değil, büyütmek için uğraşacağız. Herkesle konuşacağız.
Verilen mücadele demokrasi tarihimizin en önemli kilometre taşıdır. Bütün baskılara, saldırılara; silahlı ve silahsız, bütün eşit olmayan koşullara rağmen bu ülkenin seçmenlerinin yarısı sandığa giderek demokrasiden yana tavır koydu. Bu değeri korumak her CHP’linin boynunun borcudur. Parti içi mücadele, parti içi kavga... Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğiz. Kavga edenleri kapının önüne koyacağız. Demokrasi hepimiz için gerekli. Benim gibi düşünmeyen insan için de geçerli. Ama onun oyunu sahiplenmek, bu oy benim oyum demek doğru değil.
ÇÖKÜŞÜN EŞİĞİNDEYİZ
Şimdi bu YSK’daki çete uygulamasını adaletin bütün aşamalarına yaymak istiyorlar. Ne kadar il ve ilçe yönetimlerinde avukat varsa hepsini hâkim yapmaya çalışıyorlar. ‘Adliyeye, kışlaya, camiye siyaseti sokmayın’ diye söyledik. Şimdi üçüne de siyaseti sokuyorlar. Hâkim siyasallaşırsa adalet olmaz, adalet olmazsa devlet olmaz. Bir çöküşün eşiğindeyiz.”
Erdoğan’ın AK Parti’ye üyeliği: Saygıyı bu çerçevede görür
‘Evet’ oyu kullananların bir kısmı da bugün (dün) pişmandır. Neden? Bugün bir tarafsız Cumhurbaşkanlığı süreci doluyor. Bir partinin genel başkanı, 80 milyonun Cumhurbaşkanı olamaz. O dönem bitti. Bir partinin genel başkanı sadece o partiye oy verenlerin cumhurbaşkanıdır. Saygıyı da bu çerçevede görür. Bir partinin genel başkanı hangi tarafsızlık üzerine yemin edebilir? Fenerbahçe’nin kaptanını Fenerbahçe maçında hakem yapacaksın. Olur mu böyle bir şey? Bunları söylediğimizde ‘Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor’ deniliyordu. Tarafsız olması, hiçbir partiye üye olmaması gereken bir cumhurbaşkanı partisine üye oluyor. Üye olunca ne oluyor? Bir parti genel başkanı AYM’ye, HSYK’ya hâkim tayin edecek. Buna izin vermeyeceğiz. Onun için söylüyorum mücadelemiz yeni başlıyor diye.