Güncelleme Tarihi:
TERÖRLE MÜCADELEDE İLKLER
“İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvuruları, zirve bağlamında öne çıkan konulardan biri oldu. Ülkemizin dörtlü zirve akabinde imzalanan muhtırayla elde ettiği kazanımlar yanında Türkiye özellikle terörle mücadele alanında pek çok ilke imza atmıştır. İlk kez talebimizle ‘Terörizm ve Güney’ konulu özel oturum düzenlendi. Terörizmin bütün tür ve tezahürleriyle temel iki tehditten biri olduğu, İttifak’ın en üst rehber belgesine girdi. Stratejik Konsept’te, terör örgütlerinin ‘halklarımızın ve topraklarımızın’ yanı sıra ‘güvenlik kuvvetlerimizi’ tehdit ettiğini kayda aldırdık.
BÜYÜK BİR DİPLOMATİK ZAFER
Ayrıca Finlandiya ve İsveç’le imzaladığımız üçlü muhtıradaki terörizm ve dayanışma hususları tüm müttefikler için yol gösterici olacaktır. Bundan sonra PKK ve FETÖ mensupları için terör propagandası yapmak, ülkemize ve vatandaşlarımıza saldırmak, insanları tehdit etmek, ortalığı yakıp yıkmak çok daha zorlaşacaktır. Her ne kadar muhalefet gölgelemeye çalışsa da NATO Zirvesi, Türkiye için büyük bir diplomatik zafer olmuştur. Bu gerçeği sadece muhataplarımız değil akıl, vicdan ve asgari düzeyde diplomasi bilgisi olan herkes tasdik ediyor. Elbette verilen sözler önemlidir ama bizim için asıl olan uygulamalardır. Bundan sonraki süreçte verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediğini yakından takip edeceğiz.
HENÜZ DAVET SÜRECİNDELER
Kayda geçen bütün bu kararlar uygulamada ne getirecek, zamanla görme fırsatımız olacak. Kaldı ki atılan imzalar bu işin bitmesi anlamına gelmiyor. İş bitmiyor. Bu daha bir davettir. Bu davetle bir süreç başlıyor. Bunun ne kadar süreceği belli değil. Şu anda bu kayıtlara giriyor. Bu kayıtlarla birlikte nereye varacak onu da göreceğiz. Ama görünen bir gerçek var ki bunlar şu anda bizim ne kadar doğru yolda olduğumuzun en güzel ispatıdır.
NATO ÜYESİ OLMUŞ DEĞİLLER
Parlamentomuzun onayı olmadan zaten bu iş yürürlük kazanmıyor. Onun için bu konuda bir telaşa gerek yok. Bundan sonraki şey onların kucağındadır. Şu anda İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olmuş değildir. Bundan sonraki süreç özellikle İsveç ve Finlandiya’ya aittir. Herhangi bir yanlışları vesaire olduğu zaman zaten kapı gibi belgeler elde, oradan gereğini yaparız. (İki ülkeden yakında bazı terör suçlularının iadesi olabilir mi?) Şimdi bu konuda verilmiş sözler var. Örneğin İsveç 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Ama bunlar bizim için yeterli değil. Tabii bunları Adalet Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız yakın markaja alıp takibini yapacak ve bu teröristleri gönderin bakalım diyecek. Bunlar geldi geldi; gelmediği takdirde gereği ne ise kurumlarımız ve birimlerimiz vasıtasıyla yapmaya devam edeceğiz.”
NATO’YA NASIL GİRİLİR ÇIKILIR HABERLERİ YOK
“(NATO konusunda muhalefetin tutumu) Adı üzerinde muhalefet. Biz bu ülkelerle ilgili ‘Bunlar teröristlere kapıları açık tuttuğu sürece bizden destek alamazlar’ dedik. Ne Kılıçdaroğlu ne Meral Akşener, bunlar siyaseti hâlâ öğrenmiş değiller. Yani NATO’ya nasıl girilir veya girilmez bunlardan haberleri yok. Önce bunu öğrenmeleri lazım. Televizyonlarda bir tanesi Dışişleri Bakanlarının imza attığı muhtırayla ilgili, Genel Sekreter’in de imza attığından bahsediyor. Genel Sekreter’in imzası yok. Önce bu işi bir öğren. Sadece Türkiye, İsveç ve Finlandiya Dışişleri Bakanlarının imzaları var. Kaldı ki Türkiye’nin bu işe evet demesi Tayyip Erdoğan’la da bitmiyor. Parlamento’dan onay alması lazım.”
PKK/PYD/YPG, FETÖ İLK DEFA NATO’NUN KAYITLARINDA
ERDOĞAN imzalanan mutabakatı anlatırken, “Yaptığımız görüşmelerle PKK/PYD/YPG, FETÖ; tüm bu terör örgütleri NATO’nun artık yazılı kayıtlarına giriyor. Bu işin yazılı kayda girmesi ilk defa oluyor” dedi: “Yani PKK, Avrupa Birliği’nin metinlerinde vardı ama YPG/PYD ve FETÖ yoktu. Peki sorun bakalım bunları bu metinlere koydurana kadar nasıl bir mücadele verildi? Biz sinyali verdik, onlar da hemen yaptı gibi bir şey olmadı. Onlar bu metinlere girmemesi için mücadele verirken, biz de ‘Bu metinlere girecek. Girmediği takdirde, kusura bakmayın... Bu bizim kırmızı çizgimizdir’ dedik. Ekiplerimiz görüştüler, konuştular, en sonunda metinlere bunlar da girdi. İş o şekilde davet mektubu haline geldi. Ama daha süreç bitmedi. Bundan sonra daha bu işin uzun bir yolculuğu var, süreci var. Bütün bu süreçten sonra biz kalkıp da bu terör örgütlerinin faaliyetlerine müsaade edenlere el bebek gül bebek buyurun yürüyün mü diyeceğiz.”
DENGEYE DEVAM
' “(NATO Genel Sekreteri, yeni konseptte doğrudan hedef ilk olarak Rusya, ikinci bir tehdit olarak da Çin’e işaret ediliyor. Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerinde bu yeni konsept zarar verebilir mi?) Burada bir denge politikası güderek süreci işletmekten yanayız. Bu denge politikası anlayışımızı, bundan sonraki süreçte de yine devam ettireceğiz. Zira bizim şu anda Rusya ile belli bağlantılarımız var. Kullandığımız doğalgazın yaklaşık yüzde 40’ını oradan alıyoruz. Nükleer enerjiyle ilgili Akkuyu Santralı çalışmamız var. Dördüncü bölümünün temeli de atılacak. Biz hem Rusya ile hem Ukrayna ile bu ilişkileri devam ettireceğiz ve denge politikasıyla da bu işi sürdüreceğiz.”
‘BİZİM SİLOLARIMIZ ŞU AN İYİ KONUMDA’
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, “Bir NATO sözleşmesinin, mutabakat zaptının içerisine özellikle PKK’nın dışında YPG, PYD ve FETÖ’nün terör örgütü olarak yerleşmiş olması bizim bu süreçten nasıl bir başarıyla çıktığımızın en güzel ifadesidir” dedi. Erdoğan, cuma namazını kıldığı Üsküdar Hz. Ali Camisi’nin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlarken özetle
(Miçotakis’in ‘Türkiye’nin terörizm konusunda haklı gerekçeleri var’ açıklaması yakınlaşma girişimi olabilir mi?) Yunanistan verdiği sözlerde durmuyor. Çok kısa sürede 147 kere hava ihlali yaptılar. Benim hava kuvvetlerim de gerekeni yapacaktır. Miçotakis sadece hakkı teslim etmiştir diyeyim. Birçok lider bizi barıştırmak için çok gayret sarf etti. ‘Şu anda düşünmüyoruz’ dedik.
(Ukrayna’daki savaşın gıda piyasalarına etkisi ve liderler görüşmesi): Arkadaşlarımız gerek Sayın Putin’le, gerek Sayın Zelenski ile randevu için görüşmelerini yapacaklar. Biz burada üzerimizden buğday, arpa, yulaf, ayçiçeği yağı, mağduriyet çeken ülkelere gönderebiliriz. Bizim silolarımız şu anda hamdolsun iyi konumda.”
SURİYE’YE OPERASYON
EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE
“(Suriye’ye yönelik yeni harekât hazırlıkları) Bu konuyla ilgili olarak benim bir ifadem var; bir gece ansızın gelebiliriz. Hiç telaşa, aceleye gerek yok. Biz zaten şu anda o bölgede çalışıyoruz. Malum, bir taraftan Irak’ın kuzeyindeki çalışmalarımız, bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de çalışmalarımız var. Ama tabii şu ana kadar anlaşılanın veya anladığınızın ötesinde beklentiler var. Onun da farkındayım. Biraz sabırlı olursak, şu anda peyderpey yürüttüğümüz operasyonların fevkinde olanı da inşallah en güçlü şekilde vakti saati geldiğinde gerçekleştiririz.”
BIDEN’A SÖYLEDİM
“(SURİYE’nin güneyinde terör örgütlerine verilen silah desteği Biden’la görüşmede gündeme geldi mi?) Elbette söyledim. Trump döneminden aldım; dedim ki binlerce TIR silah, araç, gereç, mühimmat buraya getirildi. Biz şimdi burada terörü müzakere edeceğiz. Ama Türkiye’yi hedef alan teröristlere silah, mühimmat, araç, gereç bu şekilde verilirken biz NATO’da ortaklar olarak nasıl dayanışma içinde olacağız?
Onların izahından çok biz ne anlıyoruz o önemli. Şahsen Türkiye Cumhuriyeti’nin Reis-i Cumhur’u olarak bana onların getirdiği açıklamalar tesir etmez. Niye, çünkü bizim gördüklerimiz var.”
Pınar Gültekin davası
GEREKİRSE İDAM CEZASI TARTIŞILMALI
ERDOĞAN, “Pınar Gültekin cinayeti davasında ceza indirim kararı çıktı. Kadın cinayetlerine yönelik idam cezası olur mu” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bu konu ile ilgili olarak Devlet Bey’in de zaten bir açıklaması olmuştu. İdam konusu ülkemizin yeniden gündemine gelebilir ve bu tartışmaya açılabilir. Tabii Pınar Hanım’ın ölümünde vahşet söz konusu. Bu vahşet bu millete yakışmaz. Böyle bir şeye katlanmamız da mümkün değil. Bunun için de gerekli müzakereleri, tartışmaları Adalet Bakanım ile de yaptık. Gerekirse tekrar tartışma konusu haline gelmeli. Tabii bu anayasa değişikliği gerektiren de bir konu. Adalet Bakanlığımızın yaptığı çalışmada Parlamento’nun böyle bir karar alması halinde ben böyle bir kararı onaylarım.”