Güncelleme Tarihi:
ERTUĞRUL GÜNAY’A YAKIŞTI MI | ||
|
Ertuğrul Günay AKP’ye sosyal demokrat bir çizgiden geldi…
CHP Genel sekreterliği yapmıştı…
Laikliğin hassas çizgilerini savunmuştu..
Dolayısıyla AKP içindeki “aşırı gruplara” karşı, laik kesimin hassasiyetlerini hatırlatması bekleniyordu. En azından AKP’nin bu endişeleri anlayabilmesi için çalışabilirdi.
Aynı şekilde yine sosyal demokrat çizgiden gelen Haluk Özdalga…
Benzeri bir etkiyle “laikliğin elden gideceği” endişesini taşıyanların AKP içinde anlaşılır olmasını sağlaması umuluyordu.
Özellikle Günay milletvekili seçilirken yaptığı konuşmalarda sürekli olarak görevini böyle tarif etmişti…
Ama şimdi bambaşka bir Günay var…
En keskin AKP’liden daha keskin… Sanki bir “tarikat sözcüsü” gibi konuşuyor…
Yargıtay Başsavcısı’nın açtığı davaya, “birileri Yargıtay’a kadar sızmış” diyecek ölçüde ağır ifadeler kullanıyor.
Sözlerinin şiddeti Bülent Arınç’ı bile geçiyor…
Son alarak şöyle dedi:
“Ergenekon soruşturmasına karşı bu davanın açılması için Yargıtay Başsavcısı yönlendirilmiş”...
Yargıtay Başsavcılığı gibi bir makamı bir “örgüt gibi” gösteren “sızdılar” ifadesini kullanmak gerçekten ağır olmuştur.
Günay’ın özellikle Ergenekon soruşturmasına karşı Yargıtay Başsavcısı’nın misilleme unsuru, gündemi değiştirme faktörü, olarak kullanıldığını öne sürmesi talihsiz bir ifadedir.
Laiklik endişelerini AKP’nin anlamasını sağlamak, toplumdaki kamplaşmayı engellemek, tansiyonu düşürmek, AKP içindeki keskin tepkileri yumuşatmak gibi bir işlevi olacakken Ertuğrul Günay’ın böyle davranması şaşkınlık yaratmıştır…
Şu anda devletin bakanıdır. Ve elinde, Yargıtay Başsavcısı ile Ergenekon soruşturması arasında en ufak bağ oluşturabilecek bir delil varsa açıklamalıdır. Eğer açıklamazsa bize şu soruyu sormak düşüyor:
-Bir zamanlar CHP kurultaylarında “halk için”, “halkla birlikte” , “yönümüz demokrasi, laiklik ve çağdaş uygarlıktır” diyen Ertuğrul Günay’a yakıştı mı bu?
-Kavgayla, kamplaşmayla, bir yere varılmaz diyen Günay’a yakıştı mı bu ?
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, AKP'nin kapatılması için açılan davanın zamanlamasına dikkat çekerek "Kastım Ergenekon soruşturmasıdır. Olaylar öyle gelişti ve geliştirildi ki, sayın Başsavcı dava açmaya zorlandı belki" diye konuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AKP'nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyla ilgili NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularını yanıtlayan Bakan Günay, önemli değerlendirmeler yaptı. İddianamede Cumhurbaşkanı’nın suçlanmasının Başsavcı açısından “görev suçu” olduğunu söyleyen Günay, bu vahim durum nedeniyle, Anayasa Mahkemesi’nin iddianameyi reddetmesi gerektiğini savundu.
AKP'nin parti kapatmayı engellemek amacıyla anayasa değişikliği hazırladığı haberleriyle ilgili olarak, bu konunun, bu davadan bağımsız olarak, yeni anayasa çalışmaları kapsamında olmasını savunduklarını ifade eden Günay, MHP’nin “Partiler değil siyasiler cezalandırılsın” önerisini ise şöyle yanıtladı:
SUÇLAMALARIN HİÇBİRİ ‘SUÇ’ DEĞİL
“Kişilerin suçu yok. İddianamede yer alan iddiaların hiçbiri hukuki kovuşturma konusu olmadı. Hiçbiri teker teker suç oluşturmayan iddialar, alt alta konmuş, iddianame oluşturulmuş.”
Günay “Yeni anayasa sürecinde MHP ile pazarlık süreci bekliyor musunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
ÖZEL DÜZENLEME YENİ TARTIŞMAYA NEDEN OLUR
“Zannetmiyorum. MHP ile mini bir anayasa değişiklik paketi hazırlama fikrini doğru bulmam. AKP'nin kendi anayasa hazırlığını sunması daha mantıklı. Bir partiyle özel bir düzenleme yapmak yerine daha kapsamlı bir çalışma yapılmalı. Ben bundan önce MHP ile yapılmış bir parlamento oydaşmasının biraz gereksiz ve zamansız olduğunu söylemiştim, yine söylüyorum. Bu tartışmalar başka ve öne çıkması gereken tartışmaların önünü kesti. Özel düzenlemeler yapıldığı zaman yeniden yeni tartışmalara neden olur. Böylece asıl önemli tartışmaların önünün kesilmesi gündemine katkı yapmış olunur.”
Ertuğrul Günay, asıl önemli olanın, bu iddianameyle önemli tartışmaların önünün kesilmesi olduğunu da savundu. Günay, “Bundan kastım Ergenekon soruşturmasıdır. Devletin içine sızmış bir çeteleşme ile mücadele ediyoruz. Hukuk devletini kurmak için devletin yapması gereken bu büyük hesaplaşma, gerçi bir yandan sürüyor. ama oldukça kamoununun gözünden kaçtı.”
BAŞSAVCI DAVA AÇMAYA ZORLANDI BELKİ
Günay, “Başsavcı mı gözden kaçırdı” sorusu üzerine, “Başsavcı’yı kastederek söylemiyorum ama, olaylar öyle gelişti ve geliştirildi ki sayın Başsavcı da yönlendirildi belki, dava açmak konusunda zorlandı belki. İnsanların kararlarını oluşturan bir çevre, etkiler, birtakım telkinler var. Bütün bunlar başka bir gündemin oluşmasına yol açar, zaman zaman bizim parti de katkı yapmış olabilir” yanıtı verdi.
DARBEYİ ÖVEN HUKUK ADAMLARI
Demokratikleşme sürecini baltalamaya çalışan mekanizmaların olduğunu söyleyen Günay, Yargıtay Başsavcısı’ndan birkaç gün önce Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın 27 Mayıs’ın darbe değil, devrim olduğunu savunan açıklamalarına dikkat çekti. “Darbeleri övgüyle anlatan hukuk insanları bulunduğunu” söyleyen Ertuğrul Günay “Bunların bir takım etkileri oluyor. Belli makamları etkiliyor. Başsavcı’nın önüne de bir takım haberler geliyor, sanıyorum onlar da etkiliyor. Bu da etkili yerlere bazı telkinlerin ulaşabildiğini gösteriyor. Siyasette kırılganlık yaratmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
Kararın değişik etkileri olabileceğini söyleyen Ertuğrul Günay, “İşveren ve emek çevreleri ‘Türkiye zarar görecek’ diyor. Herkesin karar açıklarken bütün bunlara dikkatli bakması lazım” dedi.
EN FAZLA YENİDEN SEÇİME GİDİLİR
Günay yerel seçimi öne almak gibi bir planlarının ise olmadığını, gerekli görülürse birkaç ay öne çekilebileceğini belirterek şöyle devam etti:
“Bu olayların sonucunda en fazla yeniden seçime gidilir. Bir yıl içinde zaten yerel seçim var. Demokrasilerde hakem halktır. Yerel ve genel seçimlerin birleştirilmesi önerisinin olabileceğini zannetmiyorum. Şu anda böyle bir şey yok. Ama biz genel seçimden korkmayız. AKP'nin kapatılması ihtimali üzerinde ise hiç durmadık.”
Günay, anamuhalefet partisi CHP’nin, kapatma davasına ilişkin tavrına da dikkat çekti; parti kapatma girişmlerini destekleyen veya onaylayan çevrelerin bundan hep zararlı çıktığını belirterek “CHP’nin tavrı da kendine zarar verecek” dedi.