Güncelleme Tarihi:
İstanbul'da günlük 8 bin lira için yoğun bakım servisine yatırılan 12 bebeğin ölümüyle ilgili Yenidoğan çetesi soruşturması sürerken, iddiaya göre Türkan Ç. isimli vatandaş, 2017 yılının Nisan ayında 73 yaşındaki tansiyon hastası annesi Necla Ç,'yi Gaziosmanpaşa Küçükköy'deki Şafak Hastanesine götürdü. İddiaya göre, hastaneye yatırılan yaşlı kadın, bir süre sonra anjiyo için soruşturmada adı geçen Bağcılar'daki Şafak Hastanesi'ne sevk edildi. Anjiyo işleminin ardından yaşlı kadın tekrar Gaziosmanpaşa'daki hastaneye götürüldü. Yaşlı kadın, temmuz ayında ise çoklu organ yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti. Annesinin hastane masraflarını karşılamak için elinden geleni yaptığını söyleyen Türkan Ç., tedavi sürecinde doktorların annesine anjiyo yapabilmesi için uçak parasını ve masraflarını karşıladığını öne sürdü.
“ANNEMİN CENAZESİNİ HASTANEDEN ALABİLMEM İÇİN 20 BİN LİRA İSTEDİLER”
Hastanede hastalara müşteri zihniyetiyle bakıldığını söyleyen Türkan Ç., “2017 yılında annemin tansiyon hastalığı sebebiyle Şafak Hastanesi'ne götürdük. Şafak Hastanesi Küçükköy şubesine tansiyon yüksekliği olduğu için götürdük. Bir de kalbinde pil vardı. Ama acil serviste tansiyonla ilgili dil altı hapı verirlerdi ve normalde bir iki tetkik yaptıktan sonra gönderirlerdi. Başka hastanelere götürdüğümde en azından böyleydi. Sonra anneme yatış verdiler. O yatış nisan ayında başladı. Temmuz ayının dokuzuna kadar sürdü ve ben ayın dokuzunda annemin cenazesini o hastaneden almak durumunda kaldım. Cenazesini de alabilmem için oraya 20 bin liralık senede imza attırdılar. Herhangi bir rapor da vermediler. Her şeyleri şüpheliydi. Bu süreç benim için çok sıkıntılıyı. Çünkü her tetkik paraydı. Her işlem onlar için bir gelir kapısıydı. Çünkü hastalara hasta olarak değil gerçekten müşteri zihniyetiyle bakılıyordu. Ramazan Bayramı'nda annemi anjiyo yapılacağı söylendi. Hastanede doktorların olmadığını ve hepsinin tatilde olduğu söylendi. Ardından hastanenin Bağcılar'daki şubesine götürmem gerektiğini söylediler” dedi.
“SADECE TANSİYON HASTALIĞI OLARAK GİRDİĞİMİZ HASTANEDE ANNEM ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİYLE SEBEBİYLE VEFAT ETTİ”
Doktorların uçak parasını ve masraflarını karşıladığını iddia eden Türkan Ç., “Bağcılar'daki hastanedeki bütün doktorların da tatilde olduğunu ve benim o doktoru getirtmem için uçak parasını ve masraflarını karşılamamı istediler. Ben de mecburen bunu karşıladım. Parayı da ödedim onlara. Anneme o şekilde anjiyo yapıldı. Yani sadece tansiyon hastalığı olarak girdiğimiz hastanede annem çoklu organ yetmezliğiyle sebebiyle vefat etti. Size de annemin fotoğraflarını gösterdim” diye konuştu.
“HASTALAR ONLAR İÇİN BİR MÜŞTERİYDİ”
Hastane sahibiyle görevlilerin konuşmalarını duyduğunu iddia eden Türkan Ç., “Türlü türlü durumlara maruz kaldık ve kafamı kurcalayan şey şu oldu. Annem vefat etmeden önce bankonun diğer tarafında hemşire ile hastane sahibinin konuşmasını duydum. Hastane sahibi hemşireye, 'Boş durmayın, acile gelen müşterileri servislere çekin' dedi. Çünkü hastalar onlar için bir müşteriydi. Hastaları da bu şekilde çekip çeşitli tetkiklerle hastalık türeterek yatışını yapıyorlardı. Çünkü benim annemin öncesinde ne böbrek hastalığı, ne başka bir hastalığı vardı. Yaşlılığın getirmiş olduğu diz ağrıları, tansiyon hastalığı vardı. Ama ben bu konuyu araştırdım ve yaşlı hastalara uzun süre ilaç verilmesinin çoklu organ yetmezliğine neden olduğunu öğrendim ve bunun da ölümüne sebep olduğunu anladım” ifadelerini kullandı.
“BEBEKLERE PARA İÇİN BUNLARI YAPAN İNSANLAR YAŞLILARA NELER YAPMAZ?”
Annesinin ölümünün aklında hep bir soru işareti olduğunu ve bu konuyla ilgili savcılığa suç duyurunda bulunacağını söyleyen Türkan Ç., “Bebekler dünyanın en masum, en zararsız insanları. Onlar kötülük yapılacak en son kişiler bile değil. Bebeklere para için bunları yapan insanlar yaşlılara neler yapmaz? Savcılığa bu konuyla ilgili suç duyurunda bulunacağım. Çünkü annemin ölümü benim aklımda hep bir soru işaretiydi. Annemi o hastaneye götürdüğüm için kendimi vicdanen rahatsız hissediyordum. Umarım beni dinleyen, izleyen o dönemde annesini babasını kaybeden kişiler de hak verecektir. Onlar için de bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Çünkü o dönem benimle birlikte 20-30 kişi Sağlık Bakanlığı'nı aradık ve şikayette bulunduk” dedi.