Güncelleme Tarihi:
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu yıl 16 şehirde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin yedinci durağı Nevşehir oldu. Peribacalarının gizemli şehrinde, dokuz gün boyunca 40’a yakın noktada 500’den fazla etkinlik sanatseverlerle buluşuyor. Bu etkinliklere ev sahipliği yapan önemli mekânların başında ise Kapadokya Üniversitesi’nin Ürgüp Fabrika Yerleşkesi’nde bulunan eski şarap fabrikası mahzenleri geliyor.
Kapadokya Üniversitesi, 2020 yılında 1944 yılında üretime başlayan ve mülkiyeti 2004 yılında özelleştirme sonucu Mey İçki AŞ’ye geçen eski Ürgüp Tekel Şarap Fabrikası’nı kullanmak üzere satın aldı. 15 yıla yakın bir süredir atıl vaziyette duran, 30 bin metrekare genişliğindeki bu mekânda şarap üretimi ve şişelemesi yapılıyordu. Ürgüp Şarap Fabrikası, aynı zamanda ülkenin tek doğal şarap mahzenine sahip olan fabrika özelliği de taşıyordu. Üniversitenin yaptığı restorasyon çalışmaları sonucunda bu mahzen alanına kültürel bir işlev kazandırıldı.
ESKİZDEN PİKSELE
Bakanlık, Nevşehir Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlediği 500’den fazla etkinlik kapsamında, doğal taşlarla oluşturulmuş otantik mahzenleri de portföyüne ekledi. Mahzende Küratör Ayşe Demirci, “yeni medya sanatı” alanında öncü sanatçıları “Eskizden piksele dijital sanat sergisi”nde bir araya getirdi. Sergilerde, Anadolu’nun geçmişten günümüze uzanan zengin mirası, dijital sanatın yeni ifadeleriyle birleşiyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde özgün mekânlarda sergilenen özel bir proje olan sergi, dijital sanat, kinetik sanat, biyo-sanat, elektronik tekstil ve ses tasarımı gibi geniş bir disiplin yelpazesinden eserleri içeren karma bir seçki sunuyor.
MERCAN RÜYALARI
- Van Kültür Yolu Festivali’nde Van’ın modern gösterişli mekânlarından “Tariria Kültür-Sanat Merkezi”nde sanatseverlerle buluşan Refik Anadol’un “Makine Halüsinasyonları: Mercan Rüyaları” eseri, bu kez de Nevşehir’de Meryem Ana Kilisesi’nin tarihi ve mistik atmosferinde yer alıyor. Anadol, mercan görüntülerinden oluşan kapsamlı bir veri kümesine dayanan ve iklim değişikliğinin aciliyetini vurgulayan bir yapay gerçeklik simülasyonunu sunuyor.
MÜHÜRLENMİŞ ZAMANLAR
- Gazi Eğitim Fakültesi’nin Resim-İş Eğitimi Bölümü’nden yüksek onur listesine girerek mezun olan genç sanatçı Gözde Atlas’ın “Mühürlenmiş Zaman Serisi: Minimal Metaformoz” adlı üç serilik çalışması yer alıyor. Atlas’ın kâğıt üzeri suluboya ve yapay zekâ ile dijital dönüşümü içeren üç eseri geçmişte şarapların korunduğu mahzeni süslüyor.
ROBOTİK ZAFARAN
- Sergide dikkat çeken çalışmalardan birisi Cansu Sönmez imzasını taşıyor. Sönmez’in “Robotik Zafaran” adını verdiği çalışmasında yerde seramik, zeytin derisi ve mekanik kompenantlardan oluşan safran bitkisine dair mutasyona uğramış bir bitki yerleştirmesi bulunuyor. Sönmez, bu bitkilerin “Mardin’deki varlığına dair kesin olmayan bilgilerin mitine ithafen, ekolojik dengeyi sürdürmeye çalışan robotlar” olduğunu aktarıyor.
MİSTİK MANTAR ŞEHRİ
- Ümran Yürektürk ise “Manifesto”suyla “Eskizden Piksele” sergisini zenginleştiriyor. Çalışma, “Anahtarcı”, “Nimbus Dansçısı”, “Mistik Mantar Şehri”, “Golgi Koruyucusu”, “Arbal” ve “Hücre Canavarları” olmak üzere altı eserden oluşuyor. Sanatçı, “Manifestosu”nu “Bu sergi, yaşamın gizemlerini ve doğanın estetik harikalarını keşfetme fırsatı sunuyor” diyor.
GÖBEKLİTEPE’DEN ZAMAN YOLCULUĞU
- Sanatçı Gökhan Doğan da “Seyyah: Anadolu Medeniyetleri” adlı eseriyle mahzende bulunuyor. Sergi, izleyicisini Göbeklitepe’nin gizemli dünyasından günümüzün modern zamanlarına kadar bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Dijital sanatın gücünü kullanan Doğan, eserini “Bu eser izleyicisine geçmiş ile güçlü bir bağ kurma fırsatı sunuyor. Geçmişin ruhu, bugünün bedeninde yaşamaya devam eder” sözleriyle tanımlıyor.