Kapadokya’da heyecanlandıran keşif

Güncelleme Tarihi:

Kapadokya’da heyecanlandıran keşif
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2017 09:28

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan arkeologlar, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Kapadokya’da, erken tunç çağı dönemine ait antik yerleşim yeri buldu.

Haberin Devamı

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Yalçın Kamış, Doç. Dr. B. Tolga Uyar, Yrd. Doç. Dr. F. Volkan Güngördü, Yrd. Doç. Dr. B. Şerife Özdemir, Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Peker, Öğretim Görevlisi Pınar Çaylı ve Araştırma Görevlisi Can Erpek’ten oluşan ekip, üniversitenin merkez kampüsünün yaklaşık 4 kilometre doğusunda bulunan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescillenerek arkeolojik sitler listesinde yer alan Göreme Höyük (Çakıltepe Höyük) çevresinde arkeolojik kazı ve araştırma çalışmaları yaptı.

İnceleme ve araştırmalar sonucunda höyük çevresinde erken tunç çağıyla (MÖ 3000-2000) başlayan ve orta tunç çağı ile (MÖ 2000-1750) devam eden antik yerleşim yeri tespit eden ekip, ayrıca höyüğü çevreleyen yerleşim alanında demir çağı (MÖ 900-330), Helenistik-Roma (MÖ 3-1. yüzyıllar) ve erken Bizans (MS 5-6. yüzyıllar) dönemine ait arkeolojik tabakalara rastladı.

Haberin Devamı

Kapadokya’da heyecanlandıran keşif
"Çakıltepe’de zengin bir kültürel ve bilimsel veri kaynağı ile karşılaştık"

Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Çakıltepe Alan Çalışmaları Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Yalçın Kamış, "Çakıltepe’de arkeolojik kazı ve araştırmalara yönelik girişimlerimize 2017 yılının başlarında yerleşim alanında gerçekleştirdiğimiz bir arazi incelemesi ile başladık. Söz konusu incelemede yerleşimin, ülkemizdeki pek çok eski yerleşim alanı gibi kaçak kazılar nedeniyle tahribata uğradığını gördük. Çakıltepe’de herhangi bir müdahalede bulunulmaması halinde geri dönülemeyecek bir noktaya ulaşacağı anlaşılan tahribatın durdurulması ve yerleşimden elde edilecek bilimsel verilerin Nevşehir kültür tarihine kazandırılması amacıyla hemen resmi girişimlerde bulunduk. Rektörlüğümüzün desteği ve Nevşehir Müze Müdürlüğünün katılımı ile Çakıltepe Höyük’te 2017 yılında arkeolojik kazı çalışmalarını gerçekleştirebilmek için gereken izinleri de Kültür ve Turizm Bakanlığından alarak çalışmalara başladık. Bununla birlikte ilk yaptığımız çalışma, alanın geniş çaplı kazı çalışmalarına hazırlanması için gereken teknik altyapının oluşturulması, höyükte bulunan kültür dönemlerinin tespit edilmesi ve belirlenen alanlarda başlangıç sondajlarının gerçekleştirilmesi oldu. Teknik altyapının oluşturulması ile birlikte yerleşimin tamamına yayılan yüzey araştırmalarını yaparak, yerleşimin sadece höyükten ibaret olmadığı ve höyüğü çevreleyen ikinci bir yerleşim alanın daha olduğunu tespit etti. Yüzey araştırmaları sonucunda Çakıltepe’de yerleşimin Erken Tunç Çağı’nda (MÖ 3000-2000) başladığı, Orta Tunç Çağı (MÖ 2000-1750) ile devam ettiği ve höyüğü çevreleyen yerleşim alanında ise Demir Çağı ( MÖ 900-330), Helenistik-Roma (MÖ 3-1. yüzyıllar ) ve Erken Bizans (MS 5-6. yüzyıllar) dönemine ait arkeolojik tabakalar rastladık. Bu sonuçlar neticesinde Çakıltepe’de başlangıç aşamasında düşünülenden daha zengin bir kültürel ve bilimsel veri kaynağı ile karşılaştık" diye konuştu.

Haberin Devamı

"Çalışmalarımızı çok daha geniş ölçekte gerçekleştirmeyi planlıyoruz"

Çakıltepe’de bulunan kültür katmanlarının tespit edilmesini sağlayan detaylı yüzey araştırmasıyla birlikte ilk kazı çalışmalarını tamamladıklarını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Yalçın Kamış, "Bölgede yaptığımız çalışmalarda milattan sonra 5-6. yüzyıllara tarihlendiği anlaşılan duvar kalıntılarını açığa çıkardık ve başlangıç kazılarından beklenen verileri elde ederek 2017 yılı çalışmalarımızı tamamladık. 2018 yılın Mayıs ve Haziran aylarında kazı çalışmalarımızı çok daha geniş ölçekte gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Böylece 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Göreme Milli Parkı’nın hemen yanında yer alan Çakıltepe Höyük’ten elde edeceğimiz kültürel ve bilimsel verilerin, daha çok Orta Çağ yerleşimi ile tanınan bölge tarihinin çok daha erken dönemlerden itibaren anlaşılmasına yönelik ciddi katkılar sağlayacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

BAKMADAN GEÇME!