Güncelleme Tarihi:
Antalya’da düzenlenen 8. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde kanser ile tütün kullanımı, sağlıksız beslenme ve alkol ilişkisi ele alındı. Dünyada her 6 ölümden 1’i, Türkiye’de ise 5 ölümden 1’inin nedeninin kanser olduğu belirtildi. Kongrede açıklamalarda bulunan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, “Tütün kullanımı kanser için en önemli risk faktörüdür ve kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 22’sinden sorumludur” dedi. Genel Sekreter Doç. Dr. Özlem Sönmez ise iklim krizinin tartışıldığı bu günlerde Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) artık hava kirliliğini, sigaradan sonra ikincil akciğer kanseri nedeni olarak kabul ettiğini vurguladı.
Erkeklerde akciğer, prostat ve kolon kanseri, kadınlarda ise meme, tiroid ve kolon kanseri en sık görülen 3 kanser türü. Prof. Dr. Murat Dinçer son yıllarda klasik kemoterapi ilaçlarının yerini hedefe yönelik tedavilerin aldığını ve bu sayede kanser hücreleri dışındaki hücrelerin minimum etkilendiğini söyledi. Prof. Dr. Dinçer, “Son on yılda immüno-terapi ilaçlarının kullanıma girmesiyle birlikte kanser tedavisi farklı bir boyuta evrilmiştir” diye konuştu.
YILDA 2 MİLYON HASTA
Doç. Dr. Özlem Sönmez ise 1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olduğuna dikkat çekerek hâlâ kansere bağlı en fazla kaybın akciğer kanseri nedeniyle olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Sönmez, “Akciğer kanseri hem ülkemizde hem dünyada, kansere bağlı yaşam kayıplarının ilk sebebidir. Son istatistiklere göre, dünyada 1 yılda ortaya çıkan yeni akciğer kanseri vaka sayısı 2.09 milyon iken bu kansere bağlı yaşam kaybı sayısı 1.79 milyon olarak hesaplanmıştır. Ülkemizde her yıl 30 bin yeni akciğer kanseri vakası görülmektedir ve akciğer kanseri yüzde 90 tütün veya diğer tütün ürünlerin kullanımı nedeniyle gelişir. Bu yüzden özellikle genç yaşlarda sigara içmeye başlayanlar, uzun süre sigara kullananlar, günlük sigara tüketimi yüksek olan kişilerin erken tanı için düzenli doktor kontrolünde olmaları önerilmektedir. Akciğer kanserinin diğer bir önemli sebebi ise hava kirliliğidir. Hava kirliliği DSÖ tarafından kanserojen olarak kabul edilmiştir. Tüm bunlara rağmen eğer akciğer kanseriyle karşılaşırsak, biliniz ki dünyada tedavi imkânlarının en yüksek düzeyde olduğu ülkelerden birinde yaşamaktayız” dedi.