Güncelleme Tarihi:
Başarılı bir meslek hayatının ardından emekliye ayrılan ve İzmir'deki anne ve babasının yanına yerleşen Semiha Koçyiğit, 1997'de babasının refakatçisi olarak İzmir'deki bir hastaneye gitti. Babasının ve doktorunun ısrarıyla sağlık kontrolünden geçen Koçyiğit'in yumurtalığında kiste rastlandı. Erken evre kanser hastası olduğu anlaşılan Semiha Koçyiğit, ameliyatla hastalıktan kurtuldu.
Ameliyatın ardından 11 yıl herhangi bir sağlık sorunu yaşamadan hayatına devam eden Koçyiğit'in meme kanserine yakalandığı yine bir doktor kontrolü sırasında tespit edildi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki operasyonla vücudundaki kanserli hücreleri aldıran Semiha Koçyiğit, 3,5 yıl yine sağlıklı bir yaşam sürdü.
Bir akşam izlediği haber bültenine konuk olan doktorun prostat kanseri hakkındaki bilgilendirmesini dinleyen Koçyiğit, benzer belirtilerin kendisinde de bulunduğunu fark ederek aynı doktora ulaştı ve muayene oldu. Muayene sonucu idrar yolunda tümöre rastlanan Semiha Koçyiğit, erken teşhis ve lazer ameliyatı sayesinde iyileşti.
Koçyiğit, kanser hastası yengesinin ağız ve diş sağlığı merkezindeki kontrolü sırasında, doktorun dikkati sayesinde "ağzında tümör" olduğunu öğrendi. Ağzındaki tümörü basit bir operasyonla aldıran ve tekrarlayan kanser nedeniyle yine check-up yaptıran Semiha Koçyiğit'in midesinde de benzer dokulara rastlandı.
Tam 5 kez tümörler nedeniyle ameliyat masasına yatan 59 yaşındaki Semiha Koçyiğit, hepsinde de erken teşhis sayesinde kanserden kurtuldu.
"BİRTAKIM TESADÜFLER İNSANI İYİYE YA DA KÖTÜYE GÖTÜREBİLİYOR"
İzmir Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Narlıdere Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin başhekimi Dr. Dolunay Hamamizade, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her hafta bir gün oral kanser taraması gerçekleştirdiklerini, bu taramalardan birine de Semiha Koçyiğit'in yengesinin katıldığını anlattı.
Kontrol sırasında Semiha Koçyiğit'in de akrabasına eşlik ettiğini kaydeden Hamamizade, şunları söyledi:
"Ağızda oluşan kanserin en ölümcül 5. kanser türü olduğunu biliyoruz. Ağızdaki yaralar çok önemsenmiyor ama kanserin ileri evrelerinin belirtisi de olabiliyor. Bir ışıkla 3 dakikalık basit bir işlemle, kanser olmuş ya da kanser öncülü hücreleri görebiliyoruz ve başarı oranımız yüzde 85-90 civarında. Bugüne kadar 300 kişi taradım, 7-8 riskli vaka gördüm. Bu vakalardan biri de Semiha Hanım oldu. Oysa merkezimize kendisi için gelmemişti. Bir anda 'kontrol yapalım' diye düşündük. Böylelikle Semiha Hanım hiç radyoterapi, kemoterapi almadan sadece cerrahi işlemle kanserli hücreden kurtulmuş oldu."
Ağız kontrolünün ardından hastanın vücudunun yeniden tarandığını ve midesinde de kanserli hücreye rastlandığını belirten Dr. Hamamizade, "Hayat böyle bir şey. Birtakım tesadüfler insanı iyiye ya da kötüye götürebiliyor. Semiha Hanım için iyi olduğunu düşünüyorum." dedi.
"ERKEN TEŞHİS SAYESİNDE HAYATTAYIM"
Semiha Koçyiğit ise yıllar içinde gelişen yumurtalık, meme, idrar yolu, ağız ve mide kanserlerini hep erken evrede yakaladıklarını, tesadüfler sonucu hayatta kalabildiğini söyledi.
Hayata sımsıkı tutunduğunu dile getiren Koçyiğit, kansere karşı zaferini şu sözlerle anlattı:
"Ben çok güzel iki çocuk büyüttüm, başarılı bir öğretmenlik dönemim oldu, annem ve babamın hastalıklarında yanlarında oldum. Benim de görevlerim vardı. Bu yüzden hastalığı hiç kafaya takmadım. Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerektiğini biliyordum. Beslenme konusunda çok dikkatli davrandım. Hayatım bir tesadüf. O tesadüfler olmasaydı kanseri çok daha ağır atlatabilirdim, belki de ölebilirdim."