A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2009 10:44
Gazi Üniversitesi Nanotıp ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi'nden Türk bilim adamları, Washington Üniversitesi ile yürüttükleri çalışmada, içinde ilaç molekülü bulunan metrenin 50 milyarda biri büyüklüğündeki altın nano-kapsüllerle kanser hücrelerini yok etmeyi başardı.
Gazi Üniversitesi Nanotıp ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi'nden Türk bilim adamları, Washington Üniversitesi ile yürüttükleri çalışmada, içinde ilaç molekülü bulunan metrenin 50 milyarda biri büyüklüğündeki altın nano-kapsüllerle kanser hücrelerini yok etmeyi başardı.
Başkanlığını Yrd. Doç. Dr. Gürer G. Budak'ın yürüttüğü ekipte görev yapan Dr. Mustafa Selman Yavuz'un Washington Üniversitesi'nden Dr. Younan Wia'nın ekibi ile yaptığı çalışma, saygın bilim dergisi Nature Materials'in Kasım sayısında yayınlandıktan sonra, ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'a da konu oldu.
Çalışma hakkında bilgi veren Gazi Üniversitesi Nanotıp ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Budak, kanser tedavisinde son zamanlarda tümör hücrelerinin ya da tümörün geliştiği bölgenin hedef alındığı “güdümlü” ilaç dağılım sistemleri üzerinde yoğun çalışmalar yürütüldüğünü, bu sayede çok daha düşük ilaç dozları ile yüksek tedavi başarısının elde edilebileceğini belirtti.
Güdümlü ilaç dağılım sisteminde, alışılagelmiş yöntemlerde rastlanan ve tedaviye uyumu azaltan sistemik yan etki riskinin en aza indirgendiğini anlatan Budak, başlangıçta teori ağırlıklı yürütülen nanotıp çalışmalarının, artık insan sağlığında kullanılabilecek ürünler verecek düzeye geldiğini, yakın gelecekte tıbbi tanı ve tedavi yaklaşımlarında önemli değişiklikler beklendiğini bildirdi.
Nanotıp konusunda dünyadaki önemli araştırma merkezleri ile işbirliği yaptıklarını kaydeden Budak, ekipte yer alan uzmanlardan Dr. Yavuz'un bu çalışmasının, kanser tedavisi ve nanoteknoloji alanında uluslararası düzeyde yürütülen araştırmalar içinde önemli bir örnek oluşturduğunu söyledi.
Tedavi amaçlı üretilen her molekülün insanlar üzerinde kullanılmadan önce çok uzun ve detaylı testlerden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Budak, bu nedenle çalışmada kullanılan taşıyıcı altın nano-kapsüllerin, ilk aşamada laboratuvar ortamında oluşturulan hücre kültürü ve serilerinde denendiğini ve çok başarılı sonuçlar elde edildiğini açıkladı.
Bir sonraki aşamada başlatılacak “klinik öncesi faz” çalışmalarında da canlı dokular ve hayvan deneylerinde benzer sonuçları almayı hedeflediklerini belirten Dr. Budak, “Kanserin pek çok tipi olmasına rağmen, kansere yol açan patolojik süreçler henüz tam olarak aydınlatılamadı. Tüm kanser tiplerinde başarılı olabilecek bir tedavi bugün için mümkün değil. İleri teknoloji gerektiren nitelikli araştırmalar sayesinde kanser tedavisine adım adım yaklaşılıyor” diye konuştu.
METRENİN 50 MİLYARDA BÜYÜKLÜĞÜNDE KAPSÜLLER
ABD'deki bilim çevrelerinde geniş yankı bulan çalışmayı yürüten Dr. Mustafa Selman Yavuz da kanser tedavisinde umut veren geliştirdikleri yöntem hakkında bilgi verdi.
Çalışmada, kanser tedavisinde kullanılan ilaç moleküllerini, metrenin 50 milyarda biri büyüklüğündeki altın nano-kapsüllerin içine yerleştirdiklerini anlatan Yavuz, kapsüllerin yüzeylerindeki yine nanometrik çaptaki delikleri akıllı polimerlerle kapladıklarını söyledi.
Yavuz, yöntemle ilgili şunları anlattı:
“İçi ilaç dolu nano-kapsüller hedef kanser hücresine immünolojik (bağışıklık sistemine özgü) yöntemlerle hedeflendikten sonra, yakın kızılötesi ışınlar kullanarak nano-kapsüller ısıtılıyor. Bu sayede polimerlerle kapatılan delikler açılarak nano-kapsül içindeki ilaç ortama salınıyor. Burada amaç, kanser dokusunu tek hücre düzeyinde hedefleyerek yok etmek.”
Dr. Mustafa Selman Yavuz, kullandıkları yöntemin önemli bir üstünlüğünün de geliştirdikleri nano-kapsüller hedef dokuya gidinceye kadar içlerindeki ilacın serbestleşmesinin önlenebilmesi, böylece kontrolsüz ilaç salınımının önüne geçilebilmesi olduğunu bildirdi.