Güncelleme Tarihi:
Medine Askarov'un tüp bebek tedavisi için yapılan kontrollerinde rahim kanseri olduğu ortaya çıkınca kendi deyimiyle dünyası başına yıkıldı. Rahmin ve yumurtalıkların alınması ile çocuk sahip olma şansı da elinden alınacak olan Askarov'un kanseri erken evrede teşhis edildiği için farklı bir tedavi yöntemi uygulandı. Bu sayede kanserden kurtulan genç kadın aynı zamanda tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi de oldu. 5 aylık hamileyken bir de koronavirüs salgını ile korku yaşayan çift sonunda 3 kilo 450 gram ağırlığında doğan Nisa Nur'u kucağına aldı.
"ERKEN EVREDE YAKALANIRSA RAHİM ALINMADAN TEDAVİ MÜMKÜN"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, hastalığı erken evrede teşhis etmenin önemine değinerek "Kanser çok erken dönemlerdeyse bizim yüksek doz progesteron dediğimiz hormon tedavisi ile kanser hücreleri baskılanabiliyor. Bunlar baskılanıp ortadan kaybolduktan sonra da biz rahimi almadan ve başka bir operasyona gerek kalmadan embriyoları yerleştirebiliyoruz" dedi.
Çiftin çocuk sahibi olma yönünde birden fazla engeli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tıraş tedavi hakkında şu bilgileri verdi: "Medine Hanım ve Adil Bey bize çocuk sahibi olmak için geldiler. Adil Bey'de bizim azospermi dediğimiz spermin menide olmaması durumu mevcuttu. Medine Hanım'ın ise rahminde bir polip vardı. Biz onları tüp bebek tedavisine hazırlarken bir histereskopi yapıp polipi aldık. Ancak bu polip incelendiğinde rahim kanseri olduğunu tespit ettik. Rahim kanserinin 2 tedavisi var. Bu yöntemlerden ilkinde rahim ve yumurtalıkların alınması gerekiyordu. Bir de kanserin erken dönemlerinde üremeyi koruyacak şekilde ilaç tedavileri var. 6 ay süre ile Medine Hanım'ı tedavi ettik. 6 ay sonra tekrar histereskopi yaptık ama kanser devam ediyordu. Bunun üzerine tedaviye 6 ay daha devam ettik. 3'üncü kez histereskopi yaptığımızda kanserin temizlendiğini gördükten sonra tüp bebek tedavisini gerçekleştirdik."
HORMON TEDAVİSİ İLE KANSER HÜCRELERİ BASKILANDI
Rahim kanserinde üremenin korunması için erken teşhisin önemini vurgulayan Prof. Dr. Tıraş, "Tüp bebek tedavisi sonucu ailemiz Nisa Nur'u kucağına aldı. Ailemiz de gayet mutlu. Kadınlara ait bazı kanser türlerinde erken dönemde olmak suretiyle çocuk sahibi olabilirler. Yeter ki annenin de hayatını riske atmadan, erken dönemde tespit edilsin ve üremeyi koruyacak şekilde tedaviler uygulansın" dedi. Prof. Dr. Tıraş sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanser çok erken dönemlerdeyse bizim yüksek doz progesteron dediğimiz hormon tedavisi ile kanser hücreleri baskılanabiliyor. Bunlar baskılanıp ortadan kaybolduktan sonra da biz rahimi almadan ve başka bir operasyona gerek kalmadan embriyoları yerleştirebiliyoruz.
"ÇOK KORKTUM DÜNYA BAŞIMA YIKILDI"
9 senelik evli olduklarını belirten Medina Askarov ise yaşadıklarını ve bebeği Nisa Nur'u kucağına aldığı anki hislerini şöyle anlattı: "9 seneden beri çocuğumuz olmuyor. Daha sonra doktorumuz Bülent Tıraş'a geldik. Tedaviye başladıktan sonra rahim kanseri çıktı ve dünyalar başıma yıkıldı. Çok korktum ve üzüldüm ama eşim hep yanımda oldu. Doktorum da 'Asla pes etme Medine' dedi. Mutluyum, bebeğime kavuştum. Asla pes etmesin kimse ve mucizelere inansınlar. Çok heyecanlıydım. Ağladım, mutlu oldum. Dünyalar benim oldu."
"EŞİM 'BAŞKASIYLA EVLEN' DEDİ"
Doğal yollarla çocuk sahibi olamadıklarını belirten Adil Askarov ise eşi ile tüp bebek yapma kararı aldıktan sonra Prof. Dr. Bülent Tıraş'a başvurduklarını belirterek şunları söyledi: "6-7 yıl bekledik ve bebeğimiz olmadı. Tüp bebek yapmaya karar verdik. Allah Razı olsun kendisinden. İlk denememizde tüp bebek başarılı oldu. Eşim rahim kanseri olduğunu öğrenince yıkılmıştı. Eşim 'Benden boşan başkasıyla evlen' dedi."