Kanlı pazarlık
Güncelleme Tarihi:
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik hazırlanan iddianamede, Şırnaklı Tatarlar aşiretinin öldürülen bir üyesi için çete ile “kana karşılık kan” pazarlığı yaptığı iddiası yer aldı. Öldürülen aşiret üyesi Mahfuz Tatar’a karşılık çetenin kendi üyesi Semih Arslan’ı öldürdüğü belirtildi.
AYHAN Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 şüpheli hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede dikkat çekici tespitler yer aldı. İddianameye göre, çete üyeleri tarafından işlenen birçok suçla ilgili etkin soruşturma yapılmadı, soruşturma dosyaları kapatıldı. Kapatılan dosyalar-dan biri de, öldürüldükten sonra intihar süsü verilen “Sofi” lakaplı çete üyesi Semih Arslan’ın ölümüne ilişkin dosya oldu.
‘BEN TATAR AŞİRETİNDENİM’
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, 30 Eylül 2016 tarihinde, Şırnaklı Tatarlar Aşireti üyesi Mahfuz Tatar arkadaşla-rıyla Kaplan ve çetesinin sahip olduğu bir gece kulübüne eğlenmeye gitti. Ancak, Tatar ve arkadaşları, mekâna alınmadı. Bunun üzerine Mahfuz Tatar, “Ben Tatar aşiretindenim... Beni buraya almayan adamın yedi ceddini sinkaf ederim” şeklinde küfürler ettikten sonra ayrılarak başka bir mekâna gitti. Durum Kaplan’a haber verildi. Kaplan “gereğini yapın” talimatı verdi. Bunun üzerine çete üyeleri Muhammed Kaplan ve Semih Arslan, Tatar’ı git-tiği mekânda bularak öldürdü. Cinayetten kısa bir süre sonra 4 Ekim 2016 tarihinde Tatar cinayetinin faillerden Muhammed Kaplan, silahıyla teslim oldu. Kaplan’ın teslim olmasından yaklaşık 6 saat sonra ise Semih Arslan’ın yüksekten düşerek hayatını kaybettiği iddia edildi. O dönem başlatılan soruşturma kapsamında faillerden Muhammed Kaplan hakkında dava açılırken, Arslan’ın şüpheli ölümüne ilişkin soruşturmada ise çete lideri Bora Kaplan’ın da aralarında bulunduğu 5 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verilerek dosya kapatıldı.
BÖYLE İNTİHAR MI OLUR
Bora Kaplan çetesine yönelik 2023 yılından başlatılan yeni soruşturmada, Arslan’ın ölümü şüpheli bulundu ve dosyası tekrar açıldı. Elde edilen yeni deliler üzerine Semih Arslan’ın şüpheli ölümüne ilişkin verilen takipsizlik kararı kaldırıldı. İddianamede, olay yeri inceleme raporunda maktu-lün bulunduğunda üstünde mont, ayağında ayakkabı ve kemerinin takılı olmasına dikkat çekilerek, bu durumun ‘hayatın olağan akışına’ aykırı olduğu belirtildi. Alınan ön bilirkişi raporunda da cesedin bulunduğu yerin binaya olan uzaklığına dikkat çekilerek, Arslan’ın ölümünün intihar olmayacağı belirtildi.
İddianamede, “maktul yakınları ile Bora Kaplan’ın sulh ve diyet parası amacı ile maktul yakınları ile görüştüğüne; görüşme neticesinde belli bir meblağın ödenmesi ve kana karşı kan olmak üzere anlaşma sağlandığına; kana karşı kan anlaşması gereği Semih Arslan’ın suç örgütü faaliyeti kapsamında öldürüldüğüne” ilişkin istihbarat bilgisinin elde edildiği belirtildi. İddianamede ifadesine yer verilen gizli tanık da Semih Arslan’ın 5 vakit namazında olan iyi biri olduğu alkol ve uyuşturucu kullanmadığını iddia ederek, özetle şunları söyledi:
‘İNTİKAM PEŞİNDELERDİ’
“Bu şahsın intihar etme olasılığı sıfırdır. Aşiret intikam peşindeydi. Bundan dolayı Ayhan Bora Kaplan ile Ankara’da görüşme yapıldı. Bu görüş-me cinayetten sonra 15 gün içerisinde gerçekleşmiştir. Ayhan Bora Kaplan bu şahıslara ‘Sizinle Şırnak’ta savaşamam ama İstanbul ve Ankara’da savaşırım’ demiş ancak sonrasında belli bir miktar para ve bir can karşılığında anlaşıyorlar, paranın miktarını bilmiyorum, fakat can olarak ise Se-mih Arslan isimli şahıs olduğunu duydum.”