Güncelleme Tarihi:
Akademisyenlerin deneyimlerini aktardıkları sunumlar Meclis tutanaklarına şöyle geçti:
SİLAH GİBİ KULLANABİLİYORLAR
Prof.Dr. Tamer Dodurka: Dört köpek ırkı şu an ülkemizde yasaklı. Bunlardan Pitbul ve Dogo Argentino köpekleri var Türkiye’de. Argentino, dünya ölçeğinde bakıldığı zaman bir iki ölüm vakası olmuş, ama diğer köpeklerin, bir Alman çoban köpeğinin, Rottweiler’in çok daha fazla ölüm vakası olmuş. Ancak onların yasaklanmadığını, Argentino’nun yasaklandığını şaşırarak izliyoruz. Dünya Veteriner Hekimler Federasyonu bilimsel bir kuruluş ve kesinlikle ırk yasaklarına karşı çıkmakta. Çünkü ben 50 tane tehlikeli ırk sayabilirim burada, hepsinin dünyada ölüm hadiseleri vardır. Kangal köpeğimiz dahildir buna. Hatta Kangal köpeğimizin vakaları Dogo Argentino’dan çok daha fazladır. Onun için ırk üzerinden gitmek çok sakıncalı diye düşünüyorum.
Kesinlikle hiçbir köpek doğuştan agresif değildir. Böyle bir ırk yapısı yoktur. Daha sonra insan eliyle bunlar agresifleşirler. Yasamızda adı geçen bu ırkların değişik ülkelerde terapi köpeği olarak da kullanıldığını görüyoruz. Yani bu hayvanlar aslında son derece insana yakın, mülayim hayvanlardır yeter ki bilinçli ellerde olsunlar. Onun için, tüm ırkı suçlayacak genellemeler kanaatimizce doğru değildir. Yasakladığımız zaman, kötü niyetli kişiler bu ırklar yasak diye başka ırklara yöneliyor.
IRK YASAKLANAMAZ
Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı avukat Hülya Yalçın: Üç koskoca bakanlık bir hayvan ırkını yasakladı; bu, utanç verici bir şey. Irk yasaklanamaz; bu ırkla ilgili kötü sonuçlara yol açan insan faaliyetleri yasaklanmalı. Sırf bir hayvan daha güçlü olduğu için; bu Türk hukuk tarihinin de kötü bir hatırasıdır.
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Mahmut Koca: Ceza kanunumuzun aslında 151’inci maddesinin 2’nci fıkrasında, haklı bir sebep olmaksızın sahipli bir hayvanın öldürülmesi, işe yaramaz hâle getirilmesi, örneğin değerinin düşürülmesi dört aydan üç yıla kadar hapis cezasını gerektiren bir suç olarak zaten var. Mesela Adalet Bakanlığı’na şunu bir sorabilirsiniz: ‘Bu madde kapsamında kaç kişi cezalandırılmış şimdiye kadar?’ Size verecekleri cevap ‘Yok’ olacaktır. ‘Değerinden yoksun hale getirme’ kavramı biraz daha açılabilir. Mesela, hayvanlara cinsel tecavüz olayları, bunlar hakikaten hayvanın değerini düşürmeye yönelik. Mesela bir çiftçi ‘İneğime tecavüz etti. Ben bunu satamam, edemem, eti yenmez’ falan diye şikâyetçi oluyor. Mesela bu cezalandırılabilir aslında 151’inci maddenin 2’nci fıkrası kapsamında.”