Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2005 19:19
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, Ege Denizi'ndeki deprem dizilerinin büyüklüklerinin ve sıklıklarının azalarak bir müddet daha devam edeceği kanısında olduğunu bildirdi.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, deprem potansiyeli açısından yoğun bir bölge olduğunu kaydederek, çok sık aralıklarla olmasa da 5-6 yıllık periyotlarla bu tür büyüklükteki depremlerin özellikle Karaburun, Seferihisar, Sığacık-Urla açıklarında görülebildiğini söyledi.
Bu bölgedeki depremlerin seyrine bakıldığında, “deprem dizisi”, ”deprem serisi” olarak yorumlanabileceğini belirten Dr. Kalafat, deprem dizilerinin aktif fayların çok yoğun olduğu yerlerde genelde orta şiddette depremlerden oluştuğunu kaydetti.
Dr. Kalafat, “Burada bir deprem dizisi var. Deprem dizileri bir hafta devam edebilirler ve birbirlerine yakın büyüklükler üretebilirler. Depremlerin zaman içinde büyüklüklerinin ve sıklıklarının azalarak bir müddet daha devam edeceği kanısındayım” diye konuştu.
100'ÜN ÜZERİNDE DEPREM KAYDEDİLDİ
Ege Denizi'nde bugün 100'ün üzerinde deprem kaydedildiğini, bunun da normal olduğunu vurgulayan Kalafat, 5.0'ın üzerinde 3 depremin mikro ölçekte de olsa 700'ün üzerinde aktivitesi olabileceğini kaydetti.
Doğan Kalafat, Türkiye'de görülen deprem etkinliğinin 4 çeşit olduğunu ifade ederek, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın hiç hareket yokken 7.0'ın üzerinde deprem üretebildiğini, Batı Anadolu Fay Hattı'nın ”deprem fırtınası” şeklinde küçük depremlere neden olduğunu, Dinar ve Çankırı-Orta depremlerinde ise küçük sarsıntının ardından ana sarsıntının geldiğini ve artçılarla devam ettiğini kaydetti.
Kalafat, küçük aktif fayların neden olduğunu “deprem dizileri”nde de birbirine yakın sarsıntıların meydana geldiğini belirterek, bunların 5-6 ay ve üzerinde sürebileceğini söyledi.
Jeofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Niyazi Türkelli de Ege Denizi'nde depremlerin meydana geldiği bölgede geçmişten bugüne 6.0 büyüklüğünde depremlerin olduğunu ifade ederek, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın 6.5-7.0 büyüklüklerinde depremler üretebildiğini, ancak Batı Anadolu Fay Hattı'nda bu büyüklükte deprem üretecek fay bulunmadığını bildirdi.
PAKİSTAN'DAKİ DEPREM
Pakistan'daki depremi, olası İstanbul depremiyle ilişkilendirmenin doğru olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Türkelli, ”Olası İstanbul depremini tetikleyecek faylar bellidir. Bu yönde bir hareket yoktur” dedi.
Enstitü misafir öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Alptekin ise bölgenin deprem etkinliğinin yüksek olduğunu, anca bu depremlerin büyüklükleri 6.0'ı ender geçen depremler olduğunu belirtti.
Pakistan depreminin Hindistan bloğunun kuzeye çarpması ve büyük gerilimlere neden olması sonucunda meydana geldiğini kaydeden Prof. Dr. Alptekin, bu hareketin Kuzey Anadolu Fay Hattı'nı etkilemesinin aradaki mesafeden dolayı mümkün olmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Alptekin, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak, “O nedenle potansiyel tehlikenin olduğunu biliyoruz ve hazırlıklı olmalıyız” dedi.
Bir depremin ancak yakınındaki bir fay hattını etkileyebileceğini, bunun depremin büyüklüğü ve mesafeyle ilgili olduğunu anlatan Prof. Dr. Ömer Alptekin, “Büyük depremlerde ve yakın mesafelerde tetikleme olabiliyor” diye konuştu.
Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özal Yüzügüllü de 1999 Marmara Depremi'nden sonra İzmir Deprem Master Planı'nın hazırlandığını hatırlatarak, bu raporun gereklerinin yerine getirilmeye çalışıldığını söyledi.
Prof. Dr. Yüzügüllü, 5.5-6.0 büyüklüklerindeki depremlerin hasar yapmaması gerektiğini vurgulayarak, güvenli yapılaşmanın önemine dikkati çekti. (AA)