Kandil ve Mahmur'dan gelen 17 kişiye hapis cezası
Güncelleme Tarihi:
Cem EMİR/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2011 14:29
İMRALI’da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Kuzey Irak’tan gelen 34 PKK’lıdan 17’si, Öcalan’ın sağlık sorunlarının kötüleştirildiği iddiaları üzerine düzenledikleri basın açıklamasında ‘terör örgütünün propagandasını’ yaptıkları gerekçesiyle 1’er yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının kötüleştirildiği iddiaları üzerine 30 Kasım 2009’da İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesinde yaptıkları basın açıklamasında, Abdullah Öcalan’ı ‘Kürt halkının siyasi iradesi’ olarak göstererek terör örgütünün propagandasını yaptıkları gerekçesiyle, haklarında dava açılan Irak’tan gelen Kandil ve Mahmur grubu üyelerinden 17 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklar, Kandil’den gelen Mustafa Ayhan, Gülbahar Çiçekçi, Vilayet Yakut, Lütfü Taş, Hüseyin İpek, Mehmet Şerif Gençdal, Elif Uludağ, Hamiyet Dinçer ile Mahmur Kampı’ndan gelen Sisi Yaman, Abdullah Yaman, Fatma İzer, Ayşe Kara, Bülent Aka, Nurettin Turgut, Zehra Tunç, İsmail Ayas ve Nizar Buldan katılmadı.
SAVCI 7.5 YIL İSTEDİ
Avukatların hazır bulunduğu duruşmada, savcı esas hakkındaki görüşünü bildirdi. PKK’nın, Türkiye ve dünyada terör örgütü olarak kabul edildiği hatırlatılan mütalaada, bölücü örgütün 30 yılı aşkın sürede birlerce kamu görevlisinin şehit olmasına ve çok sayıda sivilin ölümüne sebep olduğu kaydedildi. Sanıkların da, bu eylemi gerçekleştiren terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın, cezaevi koşullarının ağırlaştırıldığı iddiaları üzerine basın açıklaması yaptıklarını belirtilen mütalaada, "Sanıkların terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın örgütün müzahir tabanı, sempatizanları ve Kürt halkı arasında sürekli gündemde tutulması görüş ve düşüncelerinin toplum içerisinde yaygınlaşması derinleşmesi ve kökleşmesini sağlamaya yönelik basın açıklaması" yaptığı kaydedildi. Sanıkların, Abdullah Öcalan’ın ’Kürt halkının siyasi iradesi’ olarak göstermeye çalıştıkları ifade edilen mütalaada, ‘Terör örgütünün propagandasını’ yapmak suçundan 7.5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.
Son savunmalarını yapan sanık avukatları da, müvekkillerinin barışa yönelik konuşmalar yaptıklarını belirterek, beraat talebinde bulundular.
1 YIL 8 AY CEZA
Yargılamanın bittiğini bildiren mahkeme, 17 sanığı önce ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçlarından 2’şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme daha sonra, ‘sanıkların geçmişleri, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerini’ göz önüne alarak, verilen cezayı 1’er yıl 8’şer yıla indirdi.
İmralı’da ömür boyu hapis cezası çeken Abdullah Öcalan’ın, hücresinin değiştirilmesi ardından, Kandil ve Mahmur’dan gelen 34 kişi adına 17 kişilik grup ilk defa Öcalan için, İHD Diyarbakır Şube Binasında basın toplantısı düzenlemişti. Kandil’den gelen Gülbahar Çiçekçi tarafından okunan basın açıklamasında, "Kürt halkının siyasi irade olarak kabul ettiği Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik insanlık dışı yaklaşım, çözümü geliştirmek bir yana daha çok çözümsüzlüğü derinleştirmektedir. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü demokrasi ve barışın sağlanmasının olmazsa olmaz koşuludur" demişti.
Sanıklardan Ayşe Kara, Zehra Tunç, Sisin Yaman, Abdullah Yaman, Nurettin Turgut, Elif Uludağ, Mustafa Ayhan ve Hüseyin İpek başka suçlardan tutuklu bulunurken;
Hüseyin İpek, Mehmet Şerif Gençdal, Fatma İzer, Bülent Aka, İsmail Ayas ve Nizar Buldan, Bülent Aka, Hamiyet Dinçer, Gülbahar Çiçekçi Mahmur kampına geri dönmüşlerdi.
Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklar, Kandil’den gelen Mustafa Ayhan, Gülbahar Çiçekçi, Vilayet Yakut, Lütfü Taş, Hüseyin İpek, Mehmet Şerif Gençdal, Elif Uludağ, Hamiyet Dinçer ile Mahmur Kampı’ndan gelen Sisi Yaman, Abdullah Yaman, Fatma İzer, Ayşe Kara, Bülent Aka, Nurettin Turgut, Zehra Tunç, İsmail Ayas ve Nizar Buldan katılmadı.
SAVCI 7.5 YIL İSTEDİ
Avukatların hazır bulunduğu duruşmada, savcı esas hakkındaki görüşünü bildirdi. PKK’nın, Türkiye ve dünyada terör örgütü olarak kabul edildiği hatırlatılan mütalaada, bölücü örgütün 30 yılı aşkın sürede birlerce kamu görevlisinin şehit olmasına ve çok sayıda sivilin ölümüne sebep olduğu kaydedildi. Sanıkların da, bu eylemi gerçekleştiren terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın, cezaevi koşullarının ağırlaştırıldığı iddiaları üzerine basın açıklaması yaptıklarını belirtilen mütalaada, "Sanıkların terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın örgütün müzahir tabanı, sempatizanları ve Kürt halkı arasında sürekli gündemde tutulması görüş ve düşüncelerinin toplum içerisinde yaygınlaşması derinleşmesi ve kökleşmesini sağlamaya yönelik basın açıklaması" yaptığı kaydedildi. Sanıkların, Abdullah Öcalan’ın ’Kürt halkının siyasi iradesi’ olarak göstermeye çalıştıkları ifade edilen mütalaada, ‘Terör örgütünün propagandasını’ yapmak suçundan 7.5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.
Son savunmalarını yapan sanık avukatları da, müvekkillerinin barışa yönelik konuşmalar yaptıklarını belirterek, beraat talebinde bulundular.
1 YIL 8 AY CEZA
Yargılamanın bittiğini bildiren mahkeme, 17 sanığı önce ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçlarından 2’şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme daha sonra, ‘sanıkların geçmişleri, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerini’ göz önüne alarak, verilen cezayı 1’er yıl 8’şer yıla indirdi.
İmralı’da ömür boyu hapis cezası çeken Abdullah Öcalan’ın, hücresinin değiştirilmesi ardından, Kandil ve Mahmur’dan gelen 34 kişi adına 17 kişilik grup ilk defa Öcalan için, İHD Diyarbakır Şube Binasında basın toplantısı düzenlemişti. Kandil’den gelen Gülbahar Çiçekçi tarafından okunan basın açıklamasında, "Kürt halkının siyasi irade olarak kabul ettiği Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik insanlık dışı yaklaşım, çözümü geliştirmek bir yana daha çok çözümsüzlüğü derinleştirmektedir. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü demokrasi ve barışın sağlanmasının olmazsa olmaz koşuludur" demişti.
Sanıklardan Ayşe Kara, Zehra Tunç, Sisin Yaman, Abdullah Yaman, Nurettin Turgut, Elif Uludağ, Mustafa Ayhan ve Hüseyin İpek başka suçlardan tutuklu bulunurken;
Hüseyin İpek, Mehmet Şerif Gençdal, Fatma İzer, Bülent Aka, İsmail Ayas ve Nizar Buldan, Bülent Aka, Hamiyet Dinçer, Gülbahar Çiçekçi Mahmur kampına geri dönmüşlerdi.