Güncelleme Tarihi:
Kandil namazı, Regaip Kandili vesilesiyle Yüce Yaradana ellerini açıp dua isteyecek olan Müslümanların nasıl eda edeceklerini araştırdığı ibadet şekilleri arasında yer alıyor. Kandil namazıyla birlikte dualarını ve dileklerini niyaz edecek olan Müslümanlar, bu namazın saatini de merak ediyor. İşte, kandil namazının kılınışı ve saat kaçta kılındığına dair bazı bilgiler...
KANDİL NAMAZI SAAT KAÇTA KILINACAK?
Kandiller ve diğer dini geceler Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği bilgilere göre akşam ezanı ile başlayacağı için, akşam namazıyla birlikte ibadet edilmeye başlanabilir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın net bir hükmü olmasa da bu ibadetler yatsı namazı ile de sürdürülebilir.
Dolayısıyla bu ibadet saatleri illere göre şu şekilde değişkenlik göstebilir;
Ankara'da Akşam Namazı 18.53/ Yatsı Namazı 20.10
İstanbul'da Akşam Namazı 19.08/ Yatsı Namazı 20.27
İzmir'de Akşam Namazı 19.17/ Yatsı Namazı 20.32
Adana'da Akşam Namazı 18.45/ Yatsı Namazı 19.59
Bursa'da Akşam Namazı 19.08/ Yatsı Namazı 20.26
DİĞER İLLERİN KANDİL NAMAZI SAATLERİNİ GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
KANDİL NAMAZI NASIL KILINIR?
Kandil namazı için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı resmi bir bilgi yer almamaktadır. Ancak, Hz. Muhammed S.A.V'in amcasına tavsiye ettiği tesbih namazı, bugün kılınabilecek namazlar arasında yer alıyor. Bu gecede tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan bir öneri olarak yer alıyor.
Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ der.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salat, 191) buyurmuştur.
Tesbih namazı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı bilgilere göre şu şekilde kılınmaktadır;
Tesbih namazı, ömürde bir kez olsun kılınması tavsiye edilen mendub bir namazdır. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) amcası Abbas’a, “Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim; bunu yaparsan günahlarının ilki-sonu, eskisi-yenisi, bilmeyerek işlediğin-bilerek işlediğin, küçüğü-büyüğü ve gizli yaptığın-açıktan yaptığın on türlü günahını Allah bağışlar.” diyerek bu namazı tavsiye etmiş ve öğretmiş; Hz. Abbas da bunu her gün yapamayız, deyince Hz. Peygamber, bu namazın haftada bir, ayda bir, yılda bir veya ömürde bir defa kılınmasının da yeterli olacağını belirtmiştir (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 14; Tirmizî, Salât, 238).
Tesbih namazı dört rekât olup şöyle kılınır: “Allah rızası için tesbih namazı kılmaya” diye niyet edilerek namaza başlanır.
Sübhâneke’den sonra 15 kere “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denir.
Sonra eûzü besmele çekilir, Fâtiha ve sûre okunduktan sonra 10 kere daha “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denilir.
Bu tesbih, rükûya varınca 10 kere, rükûdan doğrulunca 10 kere, birinci secdede 10 kere, secdeden kalkınca 10 kere, ikinci secdede 10 kere söylenir.
Böylece her rekâtta 75 tesbih yapılmış olur. İkinci rekâta kalkılınca yine önce 15 kere tesbih okunur, ardından besmele çekilip Fâtiha ve sûre okunup 10 kere tesbih getirilir.
Kalan rekatlar aynı şekilde tekrarlanır ve böylece 4 rekât tamamlanmış ve toplam üç yüz tesbih edilmiş olur.
Tesbih namazı kerâhet vakitlerinde kılınmaz (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 30-31). Tesbih namazında sehiv secdesini gerektiren bir şey olursa, sehiv secdesi normal olarak yapılır, o secdelerde tesbih namazına özgü tesbihat yapılmaz (Tahtâvî, Hâşiye, s. 361).