Kanda Titan kuşkusu

Güncelleme Tarihi:

Kanda Titan kuşkusu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 1999 00:00

Haberin Devamı

Dr. Babuna için ilik bulunması kampanyasına gölge düştü. Sağlık Bakanı Durmuş, ‘‘Kapı kapı dolaşıp para arıyorlar. Bu olay bana ikinci Titan olayını hatırlatıyor’’ dedi. Bakan'ın sözleri bomba gibi patlarken, Dr. Oktar Babuna'ya 6'da 6 uyan ilik bulunduğu açıklaması yapıldı.

Sağlık Bakanı Osman Durmuş, lösemi hastası Oktar Babuna'ya uygun ilik bulunabilmesi amacıyla kan örneği toplayan gönüllü kuruluşlara ağır ithamlarda bulunarak, ‘‘İlik olayı ikinci bir Titan Skandalı gibi’’ dedi.

Babuna için 150 bin kan örneğinin toplandığını belirterek, bunların sonuçlarının hálá açıklanmamış olduğuna dikkat çeken Durmuş, ‘‘40 bin kan örneğinin laboratuvar sonucu çıkmış. Peki binlerce lösemili çocuk beklerken bunların sonuçlarını neden açıklamıyorlar?’’ sorusunu yöneltti.

Durmuş, önceki gün kendisini makamında ziyaret eden Babuna için çalışan gönüllü grubun, görüşme sonrasında aleyhinde sözler etmiş olmalarından üzüntü duyduğunu da belirtti. Amacının Türkiye'de sağlıklı bir ilik bankası kurulmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Durmuş, şöyle devam etti:

SONUÇLAR NEREDE

‘‘Bir kere toplanan kan örneklerinin miktarı konusunda çelişkili sözler söylüyorlar. Babuna 160 bin adet toplandı diyor. Beni ziyarete gelen grup ise 150 bin diyor. Topladıklarının 110 binini yurtdışına göndermişler. 40 bininin de burada laboratuvar sonucu çıkmış. Şimdi ben genetik haritası olayını bir tarafa bırakıyorum. Madem 40 bin kan örneğinin sonucu çıktı, o zaman niye bunları açıklamıyorlar. Türkiye'de lösemi hastası bir tek Sayın Babuna mı? Binlerce insan, çocuk lösemi hastası ve bir umutla yaşıyorlar. Niçin bu sonuçları onların yararına kullandırma yoluna gitmiyorlar? Kapı kapı dolaşıp para arıyorlar. Bu olay bana ikinci Titan olayını hatırlatıyor. Onlar da zincirleme şekilde çalışmışlar, iyi bir saadet zinciri kurmuşlardı.’’

2 TRİLYON İSTİYORLAR

Durmuş, Babuna için çalışan grubun ‘‘110 bin kan örneğini yurtdışına gönderdik, bunların laboratuvar sonucunu almak için 2 trilyon liraya ihtiyacımız var’’ dediklerini de açıkladı. Bakan şöyle devam etti:

‘‘Dünyanın birçok yerinde kan örneklerini hiçbir ücret talep etmeden inceleyen laboratuvarlar var. Şimdi bunlar özel bir laboratuvara gönderdiklerini söylüyorlar. Bu özel laboratuvarın özelliği ne? Yaptığı tahlil sonuçları ne kadar güvenilir. Ayrıca toplanan kan örnekleri nasıl barkotlanmış? Ben yurtdışında kaldığı ileri sürülen 110 bin rehin kanın sonuçlarını istiyorum. Nasıl bir tarihi eserimiz yurtdışına kaçırılınca onu getirmek için çaba gösteriyoruz, ben de kan örnekleri için çaba göstereceğim. Ayrıca sonucu alınan 40 bin kan örneğinin de arşivini istiyorum. Bunun için de sonuna kadar uğraşacağım.’’

Bakan Durmuş, sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Ben de Türkiye'de iyi bir ilik bankasının oluşmasını istiyorum. Bunun için de gayret gösterme sözü veriyorum. Ama biz aynı yöntemi Türk bilim adamlarının ve işin uzmanı doktor kadrolarının gerçekleştirmesini arzu ediyoruz.’’

Aranan ilik bulundu...

Aylardır kendisine uygun ilik aranan Beyin Cerrahı Dr. Oktar Babuna'ya 6'da 6 uyumlu ilik bulunduğu dün açıklandı. Ancak, bu açıklamanın Sağlık Bakanı'nın kampanyayı ‘‘Titan benzeri bir saadet zincirine’’ benzettiği gün yapılması bir çok soru işaretlerini de birlikte getirdi. Erenköy'deki evinin bahçesinde dün bir basın toplantısı düzenleyen Dr. Babuna, ABD’de iliği veren kişinin kimliğinin kurallara göre hastane tarafından açıklanmayacağını belirtti. Sağlık Bakanı'nın, ‘kan örneklerinin yurtdışına gönderilmesinin genetik şifre çözülmesi açısından Türkiye için stratejik tehlike oluşturduğu’ açıklamasını milliyetçiliğine ve yanlış bilgilendirilmesine bağlayan Dr. Babuna, Türkiye'deki altyapı eksikliği yüzünden kan örneklerini yurtdışına göndermenin şart olduğunu bir kez daha vurguladı. Bakanın toplanan 160 bin kan örneğinin yurtdışında incelenmesinin genetik şifre çözümlemeye çalışan Batılıların işine yarayacağı görüşüne katılmayan Dr. Babuna, ‘‘Zaten ellerinde yurtdışında yaşayan Türkler'den aldıkları yeteri kadar kan örneği var. Ayrıca plasenta ihracatı da yapılıyor. Türkiye için tehlike oluştursa Genelkurmay Başkanlığı, destek verir miydi?’’ dedi.

Bilimadamları: Bakan kuşkularında haklı

Topluma özgü genetik bilgi hırsızlığı mı yapılıyor endişelerini dile getiren kurumlardan ilki, Türk Tabipleri Birliği (TTB) oldu.

TTB, Sağlık Bakanlığı'nın 21'inci yüzyıla yakışır girişimlerde bulunmakta geç kaldığını, ancak kampanya konusundaki tutumunda haklı olduğunu açıkladı.

GENETİK SİLAH Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Genel Başkan Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu da, lösemi hastası Dr. Oktar Babuna için toplanan kan örneklerinin, Türkiye'de incelenmesini istedi. Sağlık Bakanı Durmuş'un tepkisini haklı bulduğunu söyleyen Hatipoğlu, ‘‘Kanlar yangından mal kaçırır gibi anında yurtdışına çıkarıldı. Bu davranışlar, bilim etiği yönünden yanlıştır’’ dedi.

TİCARİ META Kan örneklerinin incelenmesi safhasında Türk bilimadamlarının da bulunması gerektiğine inanan bir başka kuruluş da, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) oldu. ‘‘İnsan genomu artık ticari bir meta haline gelmiştir’’ uyarısında bulunan TÜBA, toplumlara özgü genetik bilgilerin, değeri milyonlarca dolar tutan ticari yatırımlar olduğunu vurguladı.

Bilimadamlarının konuyla ilgili görüşleri şöyle:

Prof. Dr. Nazlı Başak (Boğaziçi Ü. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi): ‘‘160 bin kişilik bir DNA bankasının olması 3 yıl sonrası için çok büyük bir potansiyel demek. Örneğin sigorta şirketleri ele geçirirlerse, hastalık geni bulunanları sigortalamama veya farklı ücret alma gibi eğilimlere kapılabilirler. İşverenler de olumsuz kullanabilirler. Ancak yurtdışındaki laboratuarlarda etik kurallar var. Bir araştırma laboratuarının bunu yapacağını zannetmiyorum.’’

Doç. Dr. Ender Altıok (Kadir Has Tıp Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı): ‘‘Genetik bilgilerin ticari amaçlı kullanılması (örneğin ilaç firmaları tarafından), işverenlerin ilerde sağlık sorunu olabilecekleri işe almaması gibi riskler var. Ari ırk ve ayrımcılık yaratma girişimleri bulunanların eline geçmesi sakıncalı.‘‘

Prof. Dr. Asım Cenani (İ.Ü Genetik Araştırma Merkezi Başkanı):

‘‘Sağlık Bakanı çok haklı. Türk genleri ile ilgili bilgiler bu yolla dışarıya kaçtı. Bu kadar genin yurtdışına çıkması, ilerde hem tıbbi, hem de politik yönden komplikasyonlara yol açabilecek. Onların istedikleri, etnik araştırmaları yapmalarına neden olabilecek.’’

Prof. Dr. Yücel Tangün (Türk Hematoloji Der. Başkanı): ‘‘Bu kan örneklerinin DNA'sını dondurarak sakladıktan sonra, ilerde, her türlü testi ve genetik yapımıza ilişkin analizleri gerçekleştirebilirler. Bakan'a hak veriyorum.’’

Prof. Dr. Beyazıt Çırakoğlu (M.Ü. Tıp Fakültesi, TÜBİTAK Gen Müh. Enst. Danışmanı): ‘‘Toplumlara ait genetik bilgiler, çok fazla örnekle yapıldığı zaman, büyük bilimsel değer taşıyor. Bu bilgiler çok değerlidir ve herkesin kendi ülkesinde kalmalıdır.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!