Kanal 7'nin Hıristiyan sansürcüsü

Güncelleme Tarihi:

Kanal 7nin Hıristiyan sansürcüsü
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2003 21:17

Israrla yaptığı işin sansür olmadığını söylese de Jan Brindizi (52), İslami muhafazakar kesime hitap eden Kanal 7'nin tek denetimcisi. Onun izni olmadan hiçbir film ve program yayına girmiyor. Yeşilçam yıllarındaki gibi artık elinde makas yok ancak onlarca kaseti her gün büyük bir titizlikle evirip çeviriyor.

‘‘Filmlerin ve programların ruhunu bozmayacak müdahaleler yapıyoruz. Yaptığımız iş sansür değil, denetim’’ diyor. İzleyici kitlesi İslami kesim olan televizyon kanalında Hıristiyan denetçi olmak nasıl bir iş? Jan Brindizi, ‘‘Ben Katoliğim. Bilirsiniz Katolikler de muhafazakar olur’’ diyor gülerek...

Özel televizyonların birer birer yayın hayatına başladığı günler. Bir grup işadamı İslami kesime hitap eden bir televizyon kurmak için bir araya gelir. Araştırma yapılır, yeni televizyonun çerçevesi ortaya çıkartılır ve hızlı bir şekilde ekibi toplamaya başlarlar. İstanbullu Laventen bir aileye mensup olan Jan Brindizi Kanal 7'nin çekirdek kadrosuyla 1993 yılında tanışır. Arada tabii bir dostun tavassutu vardır. Program yönetmeni olarak işe başlar.

İslami kesime hitap etmeyi hedefleyen televizyonda bir Katoliğin ne işi olabilir? Kanal 7'ye çağrılış nedenini şöyle açıklıyor Brindizi: ‘‘On yıl boyunca Yeşilçam'da birçok ünlü yönetmenle çalıştım. Atıf Yılmaz, Orhan Aksoy, Yavuz Turgul, Türker İnanoğlu, Halit Refiğ. Natuk Baytan, Sinan Çetin ve Ali Özgentürk'le birçok projede yer aldım. TRT'de Yücel Çakmaklı ile birlikte birçok dizi yaptık. Bu isimlerle çalışmak benim için büyük bir deneyim oldu. On yıl boyunca yönetmen yardımcısı olarak birçok ünlü filme imza attım. Yirmi yıllık bir sinema deneyimim vardı. Program yönetmeni olarak Kanal 7'ye çağrıldım.’’

Brindizi farklı bir kesimden iş teklifi aldığında neler hissettiğini anlatıyor: ‘‘Hiçbir tereddüt geçirmeden kabul ettim. Her şeyi paylaşarak iyi bir ekiple yola çıktık. Büyük bir uyum içinde çalıştık. Bir süre sonra algılamalarımızın ortak olduğunu gördüm. Yönetmen olarak işe başladım. Reji yaptım. Canlı yayınları yönettim. Televizyon kurumsallaştıkça görev dağılımı yapıldı. Geçmişteki tecrübemden dolayı denetimi bana verdiler. Dört yıldır denetim yapıyorum.’’

Kanal 7'de denetim hangi ölçülere göre yapılıyor? Brindizi, ''Bizi öncelikle RTÜK kuralları bağlıyor, diğer televizyonları ne kadar bağlıyorsa bizi de o kadar bağlıyor'' diyerek, sansürde diğer televizyonlarla aynı çizgide hareket ettiklerini söylüyor.

Yayın hayatına başladığı günden bu yana Kanal 7'de hiçbir şey değişmedi mi? Bazı çevreler Kanal 7'yi çizgisinden sapmakla suçluyor çünkü. Brindizi, tüm izleyicileri aynı anda memnun etmenin mümkün olmadığı kanısında. ‘‘Zaten böyle bir iddiamız da yok. Kanal 7 oldukça objektif ve doğru bir yayıncılık yapıyor. Halkın Kanal 7'yi beğenerek izlediğini düşünüyorum.’’

Prezervatif reklamında veya Kemal Sunal'ın eşşoğlueşşek lafında bence bir sakınca yok

Brindizi sadece filmleri ve serbest programları denetliyor. Reklam, canlı yayınlar ve haberlerden sorumlu değil. Kanal 7 izleyicisinin çok eleştirdiği meşhur prezervatif reklamını hatırlatıyoruz. Evet, yanlış okumadınız, yurtdışından ödüllü prezervatif reklamı Kanal 7'de de yayımlandı. Brindizi, Kanal 7'nin on yıl içinde katettiği mesafeye dikkat çekiyor: ‘‘Bunlar muhafazakar bir kitlenin on yıl önce kabullenebileceği şeyler değildi. Halk artık prezervatifi bir sağlık ürünü gibi görüyor. Pet reklamları neyse prezervatif reklamları da o. Hiçbir sakıncası yok bana göre.’’

Sansürün ideolojik filmlerle sinema dünyasına girdiğini savunuyor Brindizi. ‘‘Sinema bir eğlence aracı. İdeloji ağırlıklı filmler arttıkça sansür de hızlandı’’ diyor. Sansürün tartışmaya açık bir kavram olduğuna inanıyor. ‘‘RTÜK'ün bağlayıcılığı olmasa Kemal Sunal'ın 'Eşşoğlueşşek' lafını asla sansürlemem. Adam eşşoğlueşşeği merhaba gibi söylüyor. Bunu niye sansürleyeceksin ki?’’ diye soruyor.

TRT'nin 10 yıl önceki hali gibiyiz, öpüşme sahnelerini kesiyoruz

Kanal 7 sansür uygularken RTÜK kurallarıyla yetiniyor mu? Elbette yetinmiyor. Muhafazakar kesime hitap eden Kanal 7'nin ‘‘denetim’’de en hassas olduğu konu cinsellik. Brindizi, sansürün sınırlarını şöyle çiziyor: ‘‘Dikkat ettiğimiz konuların başında geliyor. Cinsellikte makası daha sıkı tutuyoruz.’’

Brindizi yerli ve yabancı filmleri büyük bir titizlikle inceliyor. On yıllık Yeşilçam, bir o kadar da TRT'de geçen yıllar bu konuda onu oldukça hızlandırmış. Filmlerin çoğunu ezbere biliyor. Hangi filmde hangi sahneler sakıncalı, filmin neresinde öpüşme, neresinde sevişme sahnesi var, hepsi hafızasında. Sansür için çok büyük bir zahmete katlanmıyor. Zaten ekranda gösterilecek filmler alınırken fazla sorun çıkartmayacak filmler tercih ediliyor. Yerli ve yabancı yapımlar ön elemeden geçtikten sonra Brindizi'nin masasına geliyor.

Sansür öpüşme sahnelerinde başlıyor. Yerli ve yabancı filmlerdeki öpüşme sahnelerine Kanal 7 izleyicisi tepki gösteriyor. ‘‘Makas öpüşme sahnelerinde devreye girdiği için zaten gerisi gelmiyor’’ diyor Brindizi. Çalıştığı televizyonun denetim uygulamasını, ‘‘TRT'nin on yıl önceki hali gibiyiz. O günlerde TRT'de de öpüşme sahnesi göremezdiniz’’ diyerek özetliyor.

YEŞİLÇAM'A KARA MURAT'IN SETİNDE GİRDİ

Jan Brindizi 52 yaşında, İtalyan kökenli Levanten bir İstanbullu. Dedesinin babası Sultan Abdülmecid döneminde Dolmabahçe Sarayı'na eczacı olarak girmiş. Ailesi üç yüz yıl önce İtalya'nın Milano kentinden İstanbul'a göçmüş. Brindizi'nin Yeşilçam'a girişi hayli ilginç. 1973'te askerliğini yaptıktan sonra Samim Utku'nun yardımcısı bir arkadaşını ziyarete gider. Erler Film'in stüdyosunda bulur. Sette başrolünü Cüneyt Arkın'ın oynadığı meşhur Kara Murat filmi çekilmektedir. Arkadaşıyla görüşmeyi beklerken çekilen planları izlemeye başlar. Bir ziyafet sofrasının başında Bizanslılar karınlarını doyurmaktadır. Salonu büyük mumlar aydınlatmaktadır. Teknik bir arızadan dolayı çekime bir süre ara verilir. Planlar yeniden çekilmeye başlar. Jan Brindizi, o anda bir yanlışlık yapıldığını fark eder. Mumlar yakılmamıştır. Yanında duran, set görevlisi sandığı kişiyi uyarır. Konuştuğu kişi Türker İnanoğlu'dur. Genç Brindizi'nin dikkati hoşuna gider, ‘‘Ne iş yapıyorsun?’’ diye sorar ‘‘Turizm rehberiyim’’ cevabını alınca ‘‘Yarın yanıma gel, görüşelim’’ der. Brindizi yirmi yıl sürecek sinema kariyerine böyle başlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!